RUHİ DEMİR
Türkiye’de iş kazaları her geçen gün ocakları söndürmeye devam ederken, tedbirsizlik ve dikkatsizlikler, yaşanan can kayıplarında büyük rol oynuyor.
Kısa süre önce Soma’da meydana gelen maden faciasında 301 maden işçisinin hayatını kaybetmesi, Türkiye’yi yasa boğarken, başta madenler olmak üzere, birçok iş kolunda ‘gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı’ konusunu da gündeme getirdi.
Çalışanlar, maden, inşaat, sanayi sektörü gibi birçok iş kolunda, her türlü riske rağmen ekmek parası için kendisini tehlikeye atarken, yaşanan kaza ve can kayıplarından sonra kusur ‘İşçi de, yönetici de, işverende’ tartışmaları ayyuka çıkıyor.
ÖLÜME MEYDAN OKUDU
Sivas’ta 5 katlı bir binanın en üst katında PVC işi yapan işçilerin ölüme meydan okurcasına işlerini yapmaları, iş kazaları konusunda hala duyarsız olunduğu gerçeğini gözler önüne serdi.
Apartman dairesinin yeni montajı yapılan PVC penceresine sarılarak metrelerce yükseklikte pencere kenarlarına alçı çeken işçinin objektiflere yansıyan görüntüsü yürekleri ağızlara getirdi.
Bir anlık dalgınlık ya da hata anında yere çakılma tehlikesi ile burun buruna olan işçinin çalışma şekli, akıllara durgunluk verdi.
Kendisini binaya bağlayan herhangi bir aparat, ya da önlem bulunmayan işçi, ayağını PVC cam çerçevesine dolayarak düşmemek için önlem aldı.
Objektiflere yansıyan bu görüntü akıllarda; Bu çalışma şekli işçinin kendi tercihi mi? Kişiyi, bu şekilde tedbirsiz çalışmaya zorlayan unsurlar mı var? Olması gereken çalışma şekli bu mu? Bu tür işlerde dışarıdan iskele kurulması, ya da çelik halat, ip gibi araçlarla kişilerin kendilerini güvence altına alması gerekmez mi? Sivas’ta, iş güvenliğine işveren, işçiler ve risk gurubundaki sektörlerde gerekli özen gösteriliyor mu? Bu alanda yeterli düzeyde denetim ve gözetimler yapılıyor mu? Gibi onlarca soru işareti oluşturdu.
