Sivas Şehit Aileleri ve Gazileri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Hızal, ‘1948 yılından beri terörle mücadele eden Türkiye bunun bedelini şehitlerimizle ödedi. Dolayısıyla o bölge içerisinde PYD’yi terör örgütünün uzantısı olarak biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak IŞİD ve PYD arasındaki çatışmalarla ilgili devletimizin PYD’ye destek vermesi söz konusu olamaz’ dedi.
ERSAN ARSLAN
Sivas Şehit Aileleri ve Gazileri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Hızal dernek binasında düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gazetemize yaptığı özel açıklamada dile getirdiği ‘Polise, askere saldıran, yakıp yıkanların cezalandırılması ve verdikleri zararın kendilerinden tahsil edilmesi’ önerisini bir kez daha dillendiren Hızal, Türk askerinin kesinlikle Kobani’nin müdafaası için sınır ötesine geçmemesi gerektiğini söyledi.
Hızal; ‘1948 yılından beri terörle mücadele eden Türkiye bunun bedelini şehitlerimizle ödedi. Dolayısıyla o bölge içerisinde PYD’yi terör örgütünün uzantısı olarak biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak IŞİD ve PYD arasındaki çatışmalarla ilgili devletimizin PYD’ye destek vermesi söz konusu olamaz. Olması da çok da doğru olmaz. Şuanda HDP, bunlara destek verilmesi noktasında açıklamalar yaptı. İnsanların sokağa çıkması noktasındaki eylemleri de zaten bu yöndeydi. 3-4 gün öncesinde ülkemizdeki karışıklıkları yaşadık. Mehmetçik kesinlikle Kobani’ye destek amaçlı o bölgeye gitmemeli. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bizim orada herhangi bir şekilde müdahale etme şansımız söz konusu olamaz.’ İfadelerini kullandı.
KÜRT HALKININ CAHİL KALMASINI İSTİYORLAR
Bazı güçlerin bu bölgelerin gelişmesini istemediklerini, Kürt halkının cahil kalmasını arzuladığını belirten Hızal, bölgede yaşanan olaylarda da en büyük zararı yine Kürt halkının gördüğünü söyledi.
Hızal; ‘Türkiye sınırları dışında yaşanan olayları bahane ederek bazı şehirlerde sergilenen şiddet eylemlerini kınıyor ve lanetliyoruz. Bu kişileri sokağa çağıran caniler bu ülkenin bir adım ileriye gitmesini istemeyen şahıslardır. Bu kişilerin geçmişte olduğu gibi gelecekte de sözlerine itimat edilmesi bizleri her zaman düşündürmüştür.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde okul, hastane, yurt, kamu binaları, yollar, barajlar yapılmaktadır. Kendilerini Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olarak gösteren kişiler, buradaki yatırımları sekteye uğratmak istemektedir. Bu kişiler, bölgede yaşayan Kürt kardeşlerimizin cahil kalması ve doğruyu görmemeleri için ellerinden gelen her türlü alçaklığı ve hainliği yapmaktadırlar.
Bu olaylardan sonra zarar gören her zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve o bölgede yaşayan Esnaf, tüccar ve halk olmuştur. Bunu Kürt kardeşlerimizin çok iyi analiz etmeleri ve akli selim düşünmeleri gerekmektedir. Bizler Türkiye’nin şehit ailesi, gazisi, işçisi, memuru, esnafı, çiftçileri olarak, hepimiz huzur içinde yaşamak, üretmek ve ülkemizin büyümesine katkıda bulunmak ve gelecek nesillerimize iyi bir Türkiye Cumhuriyeti devleti bırakmak için mücadele etmekteyiz.’ Dedi.
‘HESABI BU KİŞİLERDEN SORULMALI’
Ortalığı yakıp yıkanların ülkeye verdikleri zararın hesabını da vermesi gerektiğini belirten Hızal, bu konuda gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını beklediklerini söyledi.
Polis ve askere yönelik öldürme amaçlı saldırılar karşısında vur emri verilmesi gerektiğini de belirten Hızal, şu ifadeleri kullandı:
‘Esnafımızın alın teri ile verilen vergilerin çoğunluğuyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizin kalkınması ve yeniden inşa edilmesi için yatırımlar yapılmaktadır. Bu olaylardan sonra bu bölgelere harcanan paraların bu kişilerden hesabının sorulmasını istiyoruz. Ayrıca askerimize, polisimize, al bayrağımıza ve ulu önder Atatürk’ün büstünün indirilmesine cüret eden hainler molotof, havai fişek ve patlayıcı madde atıldığı zaman bilerek askerimizi ve polisimizi öldürmek için atıyorsa bu hainleri durdurmak için asker ve polisimize vur emrinin yasal olarak verilmesini istiyoruz.
Molotof, havai-fişek atanlar, taş atanlar, araçları yakanlar ve tahrip edenler, evlere, iş yerlerine ve bankalara, kamu kurum ve kuruluşlarının bina ve araçlarına zarar veren kişilere gerekli cezaların verilmesi ve bu kişilerin mal varlıkları araştırılarak verilen bu cezaların karşılanması için gerekli kanun çalışmalarının yapılmasını istiyoruz. Ayrıca bu kişilerin devletten aldıkları sosyal hakların kesilmesini istiyoruz.’
Hızal, konuşmasının sonunda, son günlerde gelen şehit haberleriyle ilgili üzüntüsünü dile getirdi. Hızal; ‘Bingöl’de teröristlerin saldırısı sonucu şehit olan emniyet mensuplarımıza, askeri helikopterimizin düşmesi sonucu şehit olan askerlerimize ve İmranlı’da meydana gelen trafik kazasında şehit olan emniyet mensuplarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyor, yaralı polislerimize de acil şifalar diliyorum.’ İfadelerini kullandı.
