Saadet Partisi (SP) ve Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) seçim ittifakının ardından ortaya çıkan milletvekili aday listesinde birinci sırada yer alan Sivas eski belediye başkanı Doğan Ürgüp, ‘Muhalefet Sivas’ta genelde çok etkili olamadı, kuvvetli bir siyasetçi çıkaramadılar veyahut da Sivas halkı bunu bu noktaya getirmedi. Doğan Ürgüp Meclise girdiği takdirde herkesin sesi olur. Haksızlığa uğrayan herkesin, bütün mağdurların, mazlumların yanında olur. Sivas’ın bütün meselelerinin takibi konusunda elinden geleni sonuna kadar yapar. Bunun böyle bilindiğini de biliyorum.’ Dedi.
ERSAN ARSLAN
7 Haziran Milletvekili seçimleri öncesinde ittifak yapan SP ve BBP’nin oluşturduğu milletvekili aday listesinde birinci sırada yer alan Doğan Ürgüp, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Seçimlere SP çatısı altında girdiklerinin altını çizen Ürgüp, ‘Sivas için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.’ Dedi.
Seçim ittifakının önemli bir adım olduğunun altını çizen SP 1. Sıra Milletvekili Adayı Doğan Ürgüp, SP ve BBP’nin birbirleri ile hemen hemen aynı görüşe sahip, genel anlamda karşı karşıya gelmemiş iki siyasi parti olduğunu söyledi.
Bu süreçle ilgili değerlendirmelerde bulunan Ürgüp; ‘Seçim sürecinin inşallah düzgün bir şekilde tamamlanmasını ülkemiz ve Sivas’ımız açısından hayırlı bir şekilde neticelenmesini temenni ediyorum. Biz BBP olarak bu sene bir takım ittifak görüşmeleri yaptık. Hem MHP cenahı ile hem SP cenahı ile. Üçlü bir ittifak mümkün olabilirdi ama olmadı. MHP ile ikili bir ittifak olabilirdi ama o da olmadı. Bunların detayları üzerinde durmuyorum. Neticede SP ile bir ittifak zaten görüşülüyordu ve sağlandı. Aslında hedeflenen üçlü bir ittifaktı. Dolayısıyla biz elimizden gayreti gösterdik. SP ülkemize yıllardan bu tarafa hizmet vermiş bir partidir. Necmettin Erbakan hoca efendinin kurduğu bir siyasi parti… Bizim partimiz de rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun kurduğu bir siyasi parti. Dolayısıyla her iki partinin de kendine has prensipleri var. İnanç noktasında birbiriyle hemen hemen aynı inanç değerlerine sahip siyasi partiler. Tabi siyasete bakışları zaman zaman farklı, zaman zaman beraber olmuştur ama genelde de karşı karşıya gelmemiş iki siyasi partidir.
Seçim ittifakının barajı aşabileceği gibi bir kanaate sahibiz. Henüz listeler tamamlanmadı. Listelerin tamamlanacağı güne kadar bir takım popüler isimlerin konulması gibi bir çalışma yapıyor genel başkanlar. Sivas’ta da biz elimizden gelen gayreti göstereceğiz.’ İfadelerini kullandı.
‘DOĞAN ÜRGÜP
HERKESİN SESİ OLUR’
Her iki partinin tabanından da ittifak konusunda olumlu yaklaşımlar olduğunu belirten Ürgüp, kendisine gösterilen teveccühe layık olmaya çalışacağını söyledi.
‘Doğan Ürgüp Meclise girdiği takdirde herkesin sesi olur.’ Diyen Ürgüp, Sivas’ın gelişmesi ve kalkınması için önemli olan bazı çalışmalara da değindi. Ürgüp, Sivas’a özgü bir seçim beyannamesi sunacağının da altını çizdi:
‘SP tabanından, BBP tabanından, bütün partilerin tabanından çok olumlu yaklaşımlar var. Diğer partilerdeki benim arkadaşlarım da çok. Ben ikili ilişkilerde, hizmet noktasında parti ayrımı yapmam.
Dolayısıyla BBP’li ve SP’li olmayan insanların da yaklaşımları çok müspet. Bu defa zannediyorum oylarını adaya yönelik yapacaklar. Tabi ki, memlekette 5 yıl vermiş olduğumuz hizmetin bir karşılığı mutlaka var, halkın göstermiş olduğu bir teveccüh var. Ben kendilerine teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Bu teveccühün devamını bekliyorum. Ben de bu teveccühe layık olmaya gayret göstereceğim inşallah.
Ben Sivas’a has bir seçim beyannamesi sunacağım. Ama Sivas’ta eksik olan, takip edilmeyen, aksak durumda hususlar var. Önümüzdeki dönemde kimin iktidar olacağı da belli değil. Diyelim ki iktidar oldunuz iş kolaydır, iktidarın bir ortağı oldunuz, iş kolaydır. Diyelim ki muhalefette kaldınız iş yine kolaydır. Kişisel yaklaşımlarla aşılmayacak hiçbir engelin olduğunu düşünmüyorum. Bir de halkı arkanıza aldıktan sonra kuvvetli siyasetçinin olması lazım.
Muhalefet Sivas’ta genelde çok etkili olamadı, kuvvetli bir siyasetçi çıkaramadılar veyahut da Sivas halkı bunu bu noktaya getirmedi. Doğan Ürgüp Meclise girdiği takdirde herkesin sesi olur. Haksızlığa uğrayan herkesin, bütün mağdurların, mazlumların yanında olur. Sivas’ın bütün meselelerinin takibi konusunda elinden geleni sonuna kadar yapar. Bunun böyle bilindiğini de biliyorum.
Tabi özellikle son günlerde gündeme gelen işsizlik sorunu ile ilgili istihdam kaynakları çok önemli. Bu istihdam kaynaklarının başında turizm ve eğitim geliyor Sivas’ta. Turizm de yatırımları elhamdülillah yatırımları belediye başkanlığımız döneminde başlattık. Sıcak Çermikteki termal oteller, Sivas merkezdeki 5 yıldızlı otel inşaatı bizim dönemimizin icraatlarıdır. İmarda yapmış olduğum revizyonla bunu sağlamış olduk. Yıldız Dağı Projesi devletimizin projesidir. O proje de inşallah tutacaktır. Termal ile birlikte, kültür turizmi, inanç turizmi bunların hepsi bir bütündür ama en önemli iş eğitimdir. Yani Sivas’a ikinci bir devlet üniversitesi şarttır. 2014 yılı Şubat ayı içerisinde bunu Kent Konseyi ile birlikte ortaya koyduk. İşi yapan tek başına ben değilim ama katkı sağlayan insanlardan birisiyim. Tabi ki işin içinde valilik makamı, bakan, hükümet kanadı olacak, Ticaret ve Sanayi Odası, Kent Konseyi, Esnaf Odaları Birliğimiz, halkın tamamının temsil edildiği örgütler olacak. Son zamanlarda da bu Şehir Kültürünü Yayma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ahat Türkmenoğlu tarafından ciddiyetle takip edilen bir konu. Şehrin eşrafı da ciddi manada takip ediyor. Biz de süreci takip ediyoruz. Tabii Bakanlar Kurulu’ndan çıkmamış olmasını ben Sivas açısından olumsuz bir tavır olarak görüyorum. İnşallah yeni dönemde bu konu takip edilip alınması lazım... Halkımız da; ‘Bakanımız var, hükümet partisine 4 tane vekil vermişiz, acaba Sivas’a bu yatırımlar niye gelmiyor?’ diye değerlendirmelidir. İşte Doğan Ürgüp Meclise girdiği takdirde bu manada ciddi bir itekleyici güç olacaktır. Çok sıkı takipçiliğim vardır. Takiple, ısrarla, iyi niyetle, istekle her şeyin yapılabileceğini düşünüyorum.
Yani, diyelim ki iktidarsınız iş zaten kolay demiştim. Muhalefette kaldınız, işte Doğan Ürgüp o noktada korkulan bir adam olur. İşlerin takibi noktasında elinden gelen gayreti gösterir. Biz Saadet Partisi’nin birden fazla milletvekili çıkaracağını düşünüyoruz. Biz her ne kadar BBP kanadı olsak da şuanda SP üzerinden siyaset yapacağız. Ben ikinci, üçüncü derecedeki adayların da şanslı olabileceğini düşünüyorum.’
‘BARAJ, DEMOKRASİ’NİN
ÖNÜNÜ TIKIYOR’
Seçim barajı ile ilgili görüşlerini de paylaşan Ürgüp, barajın aşılamaması durumunda Anayasa Mahkemesi’ne başvuru konusunun da gündemlerinde olduğunu söyledi.
Seçim barajının demokrasinin önünü tıkadığını belirten Ürgüp, bu seçimlerin çok önemli olduğunu, bu nedenle de meclise girmenin de büyük önem taşıdığını belirtti.
Ürgüp, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
‘Baraj, doğru bir yaklaşım değildir. Baraj demokrasinin önünü tıkıyor. İnsanları birinci tercihleri ile değil, ikinci, üçüncü tercihleri ile karşı karşıya bırakıyor. Tabi bu baraja iktidardaki herkes karşı, muhalefete düşünce vay yandıma düşüyorlar. Barajın doğru olmadığını görüyorlar ama tabi bizde alışkanlık halini almış bu durum. İktidarda farklı, muhalefette farklı… Yarın bir gün bu iktidarın durumunu da göreceğiz. Yani hep böyle zirvede gidecek değil insanlar. Bu işin zirvesi olduğu gibi zevali de vardır. Allah ne gösterecekse hayırlısını göstersin.
Biz Anayasa Mahkemesi formülüne ihtiyaç kalmayacağı kanaatindeyiz. Sayın Destici’nin, Sayın Kamalak’ın ve DSP’nin baraj sorunu ile ilgili müracaatı vardı. Bunu değerlendirmeye almazken Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararıyla yeni bir şeyin önünü açtı. ‘Kanunları değiştirmeye yetkili değiliz ama kanunlardan doğacak eksiklik, noksanlık, hak mahrumiyetleri var ise yetkimiz burada başlar’ noktasını koydu. Baraj kuvvetle muhtemel aşılacak ama aşılmadığı takdirde en az 8-10 bölgede böyle müracaatların SP ve BBP çizgisinden olabilecek ortamın sağlanacağını düşünüyoruz.
Burada önemli olan meclise girip milletimize hizmet etmektir. Meclise girmek çok önemli bu dönemde. Sadece Sivas açısından değil, ülkenin de ciddi meselelerle karşı karşıya olduğu bir dönemdeyiz. Orada görüşlerimizi vakarlı bir şekilde, kavgacı bir meclis ortamı oluşturmadan çıkacak herkes görüşünü anlayışını söyleyecek. Demokratik bir mücadele verip bu mücadelenin gereğini yapmak durumunda olmamız lazım. Tabi bu işin ikinci boyutu, çünkü önce seçilmek lazım…’
