AK Parti İl Başkanı Av. Ziya Şahin, ‘1 Kasım seçimi, 7 Haziran seçimlerinin telafisidir. Dolayısıyla 7 Haziran seçiminde bir hükümet çıkmadı, şimdi bu 1 Kasım seçimiyle ortaya çıkmalı. 1 Kasım seçiminde hükümet ortaya çıkmadığı zaman ülkemiz ciddi bir sıkıntıya girer. Kalkınmamız, gelişmemiz ciddi bir sıkıntıya girer. Onun için ikinci bir şansımız daha yok. 1 Kasım seçimlerinden tek başına hükümet çıkarmak durumundayız. Biz, teşkilatlar olarak, partililer olarak 1 Kasım seçimlerinden ülkemizin, milletimizin geleceği, 2023 ve 2071 vizyonumuz için bir hükümet çıkaracağız.’ Dedi.
ERSAN ARSLAN
AK Parti İl Başkanı Av. Ziya Şahin, 7 Haziran seçimleri ve sonrasında yaşanan süreci değerlendirdi. 1 Kasım’da gerçekleştirilecek olan seçimlerin 7 Haziran seçimlerinin telafisi olacağını da belirten Şahin, ‘1 Kasım seçimlerinde milletimizin geleceği için bir hükümet çıkaracağız’ dedi.
AK Parti’nin 7 Haziran seçimlerinden sonraki süreçte, koalisyon kurabilmek için gereken gayreti gösterdiğini ancak, muhalefet partilerinin buna olumlu yaklaşmadığını belirten Şahin, bir koalisyon kurulamadığı için, Anayasa’nın 104. ve 116. maddeleri gereği seçim kararı alınarak seçim hükümeti kurulduğunu söyledi.
Şahin, şu ifadeleri kullandı:
‘7 Haziran seçiminden bir hükümet çıkmadı. Tabi bu süreçte AK Parti elinden geleni yaptı. Her üç parti ile de diyalogda oldu. MHP ve CHP ile komisyonlar kurarak görüştü ve daha sonra da Sayın Başbakanımız her iki partinin genel başkanıyla da görüştüler. Bir koalisyon hükümeti kurulması için AK Parti yapması gerekenleri yaptı ama karşı tarafların şart ileri sürmeleri sebebiyle bir uzlaşma sağlanamadı. Ama diyalog kanallarının açık olmasının, bu dönemde bu kadar partiler arası görüşme gerçekleşmiş olmasının bir kere ülkeye ayrı bir faydası var. Arkasından da 45 Günlük süre dolup Türkiye’de bir hükümet formülü ortaya çıkmayınca Cumhurbaşkanımız Anayasa’nın 104. ve 116. maddeleri gereği seçim kararı aldı ve bir seçim hükümeti kurulmasına karar verdi. Bu kapsamda da Başbakanımız ve Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu’na yetki verdiler. Başbakanımız da TBMM Başkanımızın bildirdiği oranlarda siyasi partilere anayasa gereği teklifte bulundu. Özellikle MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş bir devlet adamlığı ciddiyeti göstererek devletten gelmiş teklife ‘olur’ dedi. Onun dışında da özellikle HDP’nin içerisinde kaymakam kökenli ve Emeğin Partisi Genel Başkanı olan diğer milletvekili bakanlık teklifine ‘olur’ dedi. Kaymakam kökenli olan Müslüm Doğan, Divriği Güvertaş köyünden hemşerimiz. Onun dışında teklifi kabul etmeyenlerin yerine de bağımsız adaylar atandı. Bağımsız bakanlardan birisi de hemşerimiz rahmetli BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun yol arkadaşı ve kendisinden sonra BBP Genel Başkanı olan Yalçın Topçu oldu. Dolayısıyla şuanda bir seçim hükümeti var anayasa gereğince. Bu hükümetin görevi ülkeyi selametle seçime götürmek ve bu süreçte çıkan, devam eden işleri icra etmektir. Şuanda seçim hükümeti tarafından 1 Kasım seçimlerine ülke götürülmekte. Başbakanımız Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki bu hükümetle inşallah 1 Kasım’da ülkemiz ve milletimiz için sağlıklı bir seçim ve hayırlı bir netice alınacağını umut ediyoruz. Bunun için de biz de parti olarak seçim hükümetine vermemiz gereken desteği vereceğiz. Ülkenin selameti ve geleceği açısından bunu önemli görüyoruz.’
‘MÜRACAATLAR 3 EYLÜL’DE TAMAMLANACAK’
Dar bir süreçte seçime gidildiğini belirten AK Parti İl Başkanı Av. Ziya Şahin, AK Partiye adaylık başvurularının 3 Eylül’e kadar tamamlanacağını söyledi.
AK Parti’nin 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra da sahada olduğunu belirten Şahin, ‘AK Parti tabi hiç sahadan çekilmedi. 7 Haziran seçimlerinin ertesi günlerinde de AK Parti olarak biz sahadaydık. İlçelerimiz de, köylerimizdeydik. Arkasından ilçe danışma meclislerimizde yine ilçelerimizdeydik. Dolayısıyla sürekli sahada olarak da aynı şekilde zaten görülmekte olan bir erken seçime hazırlık yapmaktaydık. Ama şimdi seçim takvimi başladı. 31 Ağustos Pazartesi günü adaylık düşünen kamu görevlilerinin istifalarının son günü. Partimize müracaatlar da 3 Eylül’de tamamlanacak. 3 Eylül’e kadar müracaat etmek isteyen milletvekili aday adaylarının müracaatlarını hem il hem de genel merkeze yapmaları mümkün. Dosyalarını teslim ettikten sonra da genel merkez tarafından aday yoklaması usulüyle bir değerlendirmeye tutulacak. Daha önce mülakatı yapılmış olan aday adayları bir mülakata tabi tutulmayacak. Mülakatı olmamış ve ilk kez başvurmuş olan aday adayları bir mülakata tabi tutulacak. 12 Eylül’de de AK Parti’nin 5. Olağan Büyük Kongresi var. Ankara Arena’da yapılacak büyük kongrenin de çok canlı geçeceğini şimdiden görüyoruz. Bu canlılıkla beraber inşallah 1 Kasım seçimlerine partimiz tam anlamıyla start vermiş olacak. Arkasından tabi 18 Eylül’de partiler aday listelerini YSK’ya teslim edecekler. YSK, geçici kabulden sonra liste ve dosyaları inceledikten sonra kararını verecek, onların milletvekili adaylığını kesinleştirecek. Muhtemelen Ekim başı itibarıyla da birçok alanda miting ve diğer programlar başlar. Tabi, 18 Eylül’den sonra da mitinglerin başlaması muhtemeldir. Bu bir tekrar mahiyetinde bir erken seçim olduğu için sıkıştırılmış bir takvimle yol alıyoruz. Onun için bütün partiler de gerek aday belirleme, gerek müracaat süreleri ve diğer çalışma sürelerini sıkıştırılmış bir takvimde yapacaklar ve az zamanda çok iş yapma gayreti içerisinde olacağız. Biz zaten çalışmalarımıza başlamıştık, şimdi tempomuzu daha da artırdık. Hem köylerimizde hem mahallelerimizde hem sandık teşkilatlarımızda yoğun bir seçim çalışması yapacağız. Bu dönemde özellikle teşkilatlarımızın bizim sandık esaslı çalışma sistemi dediğimiz sistemi yoğun bir şekilde uygulamalarını istiyoruz. Her sandıktaki seçmenlerin toplanarak kendi aralarında bir çalışma yapmasını ve bunu dışarıya da yaymasını istiyoruz. Aynı şekilde üye, ev, esnaf ve STK ziyaretlerimiz, köy ilçe gezilerimiz ve diğer programlarımız devam edecek. Seçim bürolarımızı açmaya, süslemeye başladık. Aynı şekilde TV, medya ve diğer tanıtım araçlarıyla da propaganda faaliyetlerimiz devam edecek.’ İfadelerini kullandı.
‘ELLERİNDE PATLADI’
Koalisyon sürecinde şartlar öne sürerek yer almayan MHP ve CHP’nin seçim hükümeti oluşturulması sürecinde de kötü niyetli davrandıklarını savunan AK Parti İl Başkanı Av. Ziya Şahin, MHP ve CHP’nin bu niyetlerinin ellerinde patladığını söyledi.
Şahin; ‘7 Haziran seçimlerinden sonra AK Parti’nin hükümeti kurma çalışmalarında ne kadar ciddi olduğun milletimiz gördü. Biz birinci parti olmamıza rağmen, yüzde 41 oy almamıza rağmen, 258 milletvekili çıkarmamıza rağmen koalisyon ortaklığı teklif ettiğimiz MHP’ye de, CHP’ye de hiçbir şart öne sürmedik. Dedik ki, ülkenin menfaatleri, milli manevi değerlerimiz üzerine bir koalisyon hükümeti kuralım ve ülkemize birlikte hizmet edelim dedik. Ama sanki birinci parti onlarmış gibi bize şartlar sürdüler. Tabi bunları kabul etmek tabi böyle bir şartı öngörmek doğru değil. Dolayısıyla bir uzlaşma zemini oluşmadı. Milletimiz MHP ve CHP’nin buradaki uzlaşmazlığını, ülkeyi hükümetsiz bırakmalarını gördü. Arkasından dedik ki seçim hükümetini birlikte kuralım. Bu anayasanın 104 ve 116’ıncı maddeleri gereği anayasal bir zorunluluk. Anayasa mecliste grubu bulunan bütün partilerin hükümette yer almasını emrediyor. Cumhurbaşkanımız ve Meclis başkanımız buna göre hangi partinin ne kadar üye vereceğini belirliyorlar. Oradaki orana göre başbakanımız da o partilerin üyelerine anayasa gereği seçim hükümeti için bakanlık teklifinde bulundu. Ama MHP de CHP de bu anayasal zorunluluğu kabul etmedi ve ellerini taşın altına koymak istemediler. Onlar tabi seçim hükümeti anayasal bir zorunluluk olmasına rağmen AK Parti’nin HDP ile ortak olması, ya da ortak hükümet kurması üzerine bir propaganda yapmak, böyle bir zemin bulmak için kötü niyetle davrandılar. Ancak bu kötü niyetleri ellerinde patladı. Zira devlet adamlığı vasfı olan, devletini milletini düşünen Tuğrul Türkeş, devletten gelen bu teklifi samimiyetle kabul etti. Aynı şekilde yine ülkücü olan Muhsin Yazıcıoğlu’nun dava arkadaşı Yalçın Topçu bu teklifi kabul etti. HDP’den bu teklifi kabul edenler de yine devlette görev yapmış olan bir eski kaymakam ve diğeri de Emeğin Partisi’nin genel başkanı. Dolayısıyla MHP’nin ve CHP’nin o kötü düşünceleri ellerinde patladı. Bu ülke seçim hükümeti de kurulmaz ise hükümetsiz mi kalsın. Niçin siyaset yapıyorsunuz. Hükümet olmayacaksanız, anayasanın 104 ve 116’ıncı maddelerinin emrettiği hükümlere uymayacaksanız o zaman niye ‘anayasa, anayasal çizgiler’ diye bağırıyorsunuz? Ondan sonra anayasal çizgilerin dışına çıkıyorsunuz, anayasal çizgileri kabul etmiyorsunuz, anayasanın emrini kabul etmiyorsunuz. Dolayısıyla anayasa buradaki en üst yasadır, bu ülkedeki herkesi, siyasi partileri bağlar. Siyasi partiler, anayasanın kendilerine verdiği sorumluluğu yerine getirmeleri lazım. Getirmiyorlarsa görevden kaçıyorlar. Burada da ciddi anlamda CHP ve MHP görevden kaçmıştır. Ama sağ olsun o partilerin mensupları da göreve ‘evet’ demişlerdir. ‘Devletin görevinden, millete hizmet etmekten biz kaçmıyoruz, partimiz kaçsa da’ demişler ve bakanlık tekliflerini kabul ederek hükümette yer almışlardır. Şimdi ciddi anlamda seçim hükümeti kabinesi bir konsensüs kabinesi olmuş oldu. Burada başörtülü bakanımızdan tutun, rahmetli Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş, BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Emeğin Partisi genel başkanı bu hükümette yer alarak en uç noktalara kadar, soldan ve sağdan insanlar hükümette yer almış oldu ve ülkenin mozaiği bir şekliyle hükümette temsil edilmiş oldu. Dolayısıyla bir uzlaşmaya ihtiyaç var. Ayrışma zamanı değil. Terörle, 7 düvel ile mücadele ederken bu sen-ben kavgası niye. Dolayısıyla böyle bir konsensüs hükümeti çıkarma imkanı var iken niye kaçıyorsunuz? Kaçtınız da ne oldu? Yine ortada milletin konsensüsü çıktı. Siz kaçtınız ama milletin tasvip ettiği, ‘bu hükümet, güzel hükümet oldu’ dediği bir hükümet ortaya çıktı. O sebeple de şuandaki kurulmuş olan seçim hükümetinden memnunuz. Hayırlı hizmetler yapacağını umuyor ve başarılar diliyoruz.’ Şeklinde konuştu.
‘TEK BAŞINA BİR HÜKÜMET ÇIKARACAĞIZ’
1 Kasım seçimlerinin 7 Haziran seçimlerinin telafisi olacağını belirten Şahin, ülkenin ve milletin geleceği için 1 Kasım’da sandıktan tek başına bir iktidar hükümeti çıkaracaklarını söyledi.
Şahin, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
‘1 Kasım seçimi, 7 Haziran seçimlerinin telafisidir. Dolayısıyla 7 Haziran seçiminde bir hükümet çıkmadı, şimdi bu 1 Kasım seçimiyle ortaya çıkmalı. 1 Kasım seçiminde hükümet ortaya çıkmadığı zaman ülkemiz ciddi bir sıkıntıya girer. Kalkınmamız, gelişmemiz ciddi bir sıkıntıya girer. Onun için ikinci bir şansımız daha yok. 1 Kasım seçimlerinden tek başına hükümet çıkarmak durumundayız. Biz, teşkilatlar olarak, partililer olarak 1 Kasım seçimlerinden ülkemizin, milletimizin geleceği, 2023 ve 2071 vizyonumuz için bir hükümet çıkaracağız.
1 Kasım seçimlerinde inşallah tek başına bir iktidar bekliyoruz sandıktan. Zira Türkiye’de 7 Haziran seçimlerinde 18 milletvekili noksanımız olmasına rağmen, muhalefet partilerinin uzlaşmaz ve şartçı tutumları sebebiyle koalisyon hükümetinin kurulamadığı görüldü. Koalisyon hükümeti kurulamadığı için de tek başına iktidar milletimizin ve ülkemizin önünü ve yolunu açacaktır. İnşallah seçim hükümetiyle de bu süreci yaşayarak sağlıklı bir şekilde tek başına bir iktidar hükümetini sandıktan çıkartmak istiyoruz.’
