OĞUZHAN SARZEP
Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, bir dizi ziyaretlerde ve temaslarda bulunmak üzere ilimize geldi.
TED Sivas Kolejini ziyaret eden ve daha sonra gazetecilerle bir araya gelen Pehlivanoğlu, ülkemizdeki ve Sivas´taki eğitimi değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu.
Pehlivanoğlu, eğitimdeki yaşanan sorunlar için bakanlık ile görüştüklerini ifade ederek, her zaman eğitim çalışmalarının artarak devam ettiğini söyledi.
?TED 90. YILINI KUTLUYOR?
TED Genel Başkanı Pehlivanoğlu, Türk Eğitim Derneğinin bu yıl 90. yılını kutladığını hatırlatarak; ?Türk Eğitim Derneği bu yıl 90. yılını kutluyor. 1928 yılında kurulmuş bu ülkenin eğitim alanındaki ilk milli sivil toplum örgütüdür. Anadolu´ya yayılmalarımızı son zamanlarda hızlandırdık. İkinci sorumluluğumuz ise burslu çocuklarla ilgili. İmkanı olmayan çocuklara imkan sağlamaktı. Şükürler olsun ki bugün binlerce nitelikli burs verdiğimiz çocuklarımız var. Ankara´da bu yıl 250 öğrencimizi 9. sınıfta bu burs listemize aldık. Her hafta sonu bu öğrencileri servisle mahallelerinden alıyoruz. Bir hafta sonu TED´de Türkçe, Matematik ve İngilizce öğreniyorlar. Bir hafta sonu ise Ankara kolejinde yüzme, saz çalma ya da ne arzu ederlerse sosyal faaliyet olarak onu yapıyorlar. Üçüncü sorumluluğumuz ise sivil toplum örgütü olmak. Ben gurur duyuyorum, yıllardır devletimize dershane sisteminin yanlışlığını söylemiştik. En azından dershanenin ismi kalktı ama dershane gerekçeleri ortadan kalkmadığı için dershane halen devam ediyor? dedi.
?NESİL TESTLE, TOST
ARASINDA SIKIŞTIRILMASIN?
Eğitimdeki sorunlar devletle paylaştıklarını dile getiren Pehlivanoğlu, ?Bir ülkede sosyal adaleti sağlayacağınız birinci nokta kesinlikle eğitim olmak mecburiyetindedir. Eğer eğitimde sosyal adaleti sağlayamazsanız, zenginlerin çocuklarının yoksulların çocuklarına göre 10 adım ilerde gitmesinin önüne geçemezsek bu kadar genç nüfusa sahip olduğumuz bir ülkede ileriyi görmemiz söz konusu değildir. Biz Türk Eğitim Derneği olarak sorunun kaynağının iyi planlamayla olduğuna inanıyoruz. Bir sivil toplum örgütü olarak da bununla ilgili çözüm önerilerimizi hazırlayıp sürekli devletimizle paylaşıyoruz ve kampanyalar düzenliyoruz. Biz yıllardır hayat eşittir 180 dakika mı diye bağırdık. Testle, tost arasında sıkıştırılmamış nesil istedik ve bu neslin ileriye gitmesi için de disiplinli bir sürece ihtiyacımız olduğunu hep haykırdık? dedi.
?TEMEL SORUNLARDAN BİRİ DERSHANE CANAVARI?
Eğitimde dershane sisteminin yanlış olduğunu ifade eden Genel Başkan Pehlivanoğlu şunları söyledi: ?Bugüne kadar dershaneciler her zaman bize sınavsız eğitim olur mu dediler. Tabii ki olmaz, ama sıralama sınavıyla, ölçme sınavı farklı şeylerdir. Siz bir üst kademeye geçmek için Sivas´ın köyündeki çocukla, benim çocuğumu aynı sınava sokarsanız bunda adaleti sağlayamazsınız. Okulu kıymetli kılmak mecburiyetindeyiz, okulu değerli kılmak mecburiyetindeyiz. Şükürler olsun ki Sayın Bakanımızın da olduğu, YÖK Başkanımızın da olduğu 24 Kasım´da Sayın Cumhurbaşkanımızın küçük bir masada yaptığı toplantıda bizim önerilerimiz de değerlendirildi.?
?HİBRİT ARABALAR GİBİ,
HİBRİT İNSANLAR YETİŞTİRİLİYOR?
Türkiye´de artık diplomanın değerinin kalmadığını vurgulayan Pehlivanoğlu; ?Artık diplomanın bir değeri kalmadı. Dünyada hibrit arabalar gibi hibrit insanlar yetiştiriliyor. Yani dünyada 10 yıl önce bugün bizim yaşadığımız testle tost arasında sıkıştırılmış akademik başarı esastı. Hızla gelişmiş dünya uyandı ve sosyal başarıya geçtiler. ?Sosyal zeka´ demeye başladılar. Artık ?kültürel zeka´ deniyor. Hibrit insan sadece aldığı notlarla oluşmaması gerekiyor. Maalesef ülkemizde halen anaokuluna çocuğunu getiren veli bu okulun üniversite başarısı nedir diye söze başlıyor. Amerika Birleşik Devletlerinde ulusal sınavlarda yüzde 10´a giren öğrenciler üstün zekalı mı diye teste tabi tutuluyor. Bizim ülkemizde ise daha ilkokuldaki çocukların yüzde 3´e girdiği zaman bu başarısız diye ayrıştırıyoruz. Bunun adaletle alakası olamaz. Akademik başarının sadece bir çıktı olarak ortaya konması Türkiye´nin önder olmasını sağlayamaz. Bizim bu adaleti sağlamamız lazım. Şüphesiz ki her şeyi devletten beklememeliyiz. Sonuç itibariyle çok genç bir nüfusa sahibiz ama birileri bu ülkede genç nüfusun fırsat olduğunu söylüyor? dedi.
?EĞİTİM FAKÜLTELERİMİZİN ÖĞRETMEN
YETİŞTİRMEYE ODAKLANMASI LAZIM?
Üniversitelerin öğretmen yetiştirmeye odaklanması gerektiğini ifade eden Selçuk Pehlivanoğlu şunları söyledi: ?Bu ülkedeki ikinci sorunumuz öğretmen yetkinlikleridir. Niteliği demiyorum, çünkü niteliksiz öğretmen olduğuna inanmıyorum. Atanamayan öğretmenin yanında olduğu kadar, işini yapmayan öğretmenin de yanında olmanız lazım. Biz öğretmenlerimizi gökyüzünden bulmuyoruz. Bir; eğitim veriyoruz. İki; çalışma disiplini veriyoruz. Onların amcası ya da dayısı olmasının performanslarına hiçbir etkisi olmuyor. Biz bu ülkeyi düzelteceksek kutsal olarak görevini yapan öğretmenlerimizin arkasında durmalıyız ve onları yüceltmeliyiz. Çünkü bir ülkenin geleceği ile alakalıdır, eğitim ve öğretmenlik. Onların mesleğinden zevk almalarını sağlamalıyız ama bu kutsal görevi yerine getirirken de sorumlulukların da bilincinde olmalarını sağlamak mecburiyetindeyiz. Eğitim fakültelerimizin öğretmen yetiştirmeye odaklanması lazım.?
?BİZİM SİSTEMİMİZDE HER ŞEY NETTİR?
Türk Eğitim Derneği´nin sisteminde her şeyin net olduğunun altını çizen Pehlivanoğlu, şu ifadelere yer verdi: ?Bizim okullarımızın bir süreci vardır. Yatırım ortaklarımız ise binaları ve eğitimi bize teslim ederler. Şu anda içinde bulunduğumuz binalar, hukuken değerli yatırımcımıza ait değil Türk Eğitim Derneğine aittir. Değerleri olmayan bir toplum yaşamaz. Kültürü ve inancı olmayan bir toplumun biz yaşayacağına inanmayız. Biz her ferdimize değerlerimizi öğretmemizin milli bir görev olduğuna inanırız. Biz tekrar Pazartesi sabahlarına çocuklarımızın andımızla başlamasını arzu ederiz. Bunu da bakanlıktaki tüm toplantılarımız da söylüyoruz. Çünkü buradaki kastımız bir ırk değil, buradaki kastımız çocuklarımızın bilinçlenmesidir. Onun için biz çocuklarımızın kültürü ve inancını öğrenmeleri gerektiğinin altını çizeriz ve kendi okullarımızda da bunu vazgeçilmez olarak uygularız. Bizim sistemimizde her şey nettir.?
?İNGİLİZCE SADECE GRAMER DEĞİLDİR?
Sivas TED Kolejine yeni bir İngilizce öğretmeni getireceklerini de söyleyen Pehlivanoğlu, şöyle devam etti; ?Sivas TED Koleji´ne bir yeni yabancı İngilizce hocası daha getiriyoruz. İngilizce sadece gramer değildir. Anlamak gerekir, konuşmak gerekir. Bugün Almanya´da yüksek lisans programlarının çoğu İngilizce olarak veriliyor. Ama şunu unutmayalım ki Türkçeyi öğretemezseniz, İngilizceyi öğretemezsiniz. Önce kendi dilimizi düzgün öğretmek mecburiyetindeyiz. Biz teknolojiye inanan, çocukların inovatif gelişimlerini sağlayan bir kurumuz. Her şeyin bir süreci vardır yabancı dil minimum 6 yılda iyi bir seviyeye gelebilir. TÜBİTAK´da artık okullarımız yer alabiliyor. 5 projeden 2 tanesi kabul edilmiştir. Bizim için esas olan TÜBİTAK projeleri değil, çocuklarımızın sosyalleşmesidir.?
?HEDEFİMİZ SİVAS GENELİNDEKİ
EĞİTİM KALİTESİNE HİZMET?
Sivas TED Kolejinin akademik olarak TED´in ortalamasının üstünde olduğunu vurgulayan Pehlivanoğlu; ?Akademik olarak baktığımız zaman okullarımızı 30 başlıkta hem iktisadi ve mali olarak, hem akademik olarak ölçümleriz. Akademik olarak Sivas okulumuz TED ortalamasının üstünde. Bazı kademelerde çocuklarımızı geliştirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Toplumsal hizmet konusunda da okulumuz üstüne düşen görevi yapıyor. Geçen yıl devlet okulundaki öğretmenlerimize yabancı dil konusunda burada eğitim verdik. Bu sene de toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili organizasyon yapıyoruz. Okulumuz yılda en az 1 veya 2 kere Milli Eğitim Müdürlükleriyle beraber onların ihtiyaçlarına cevap verecek hizmet yapar. Bizim için hedef Sivas´ta ki 500 ya da 1000 çocuğu okutmak değil; Sivas genelindeki eğitim kalitesine hizmet etmektir. Bunun milli bir görev olduğuna inanıyoruz? şeklinde konuştu.
?KALIN ÇİZGİLER ÇİZMİŞ KURALLARIMIZ VARDIR?
Toplumsal cinsiyet eşitliği ve taciz olaylarına da değinen Pehlivanoğlu konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: ?Toplumsal cinsiyet eşitliği ve taciz olayları çok önemlidir. Ruhsal bozukluğu olan kitleleri ayıklayıp en ağır şekilde cezalandıralım. Ama bu cezalandırmayı yaparken sanki bütün öğretmen, akademisyen veya çalışanlarda bir potansiyel varmış gibi olan algıyı reddetmeliyiz. Okulun iklimini bozarsak, müdürlerimiz kapılarını kapatamazlar, bir karşı cinsten öğrenci veya veliyi odalarına bile alamazlar. Devletimizin ve okullarımızın sapkınlık içerisinde olan insanları ayrıştırıp en ağır cezayı vermelerinin arkasında durup mücadele edelim. Türk Eğitim Derneği olarak Sivas´ta bir süreçteyiz. Kalın çizgiler çizmiş kurallarımız vardır. Bu kurallar çerçevesinde burada olmaktan mutluyuz. Umuyoruz ki Sivas halkı da bizim burada olmamızdan mutludur.?
