Hayrullah AĞKAŞ
?Başkanlar Konuşuyor? köşemizde bu hafta eğitim konusunu ele almaya devam ediyoruz. Eğitim alanlarındaki sorunlar ve yapılan çalışmalarla ilgili bugünkü konuğumuz Türkiye Kamu-Sen´e bağlı Türk Eğitim-Sen Sivas Şube Başkanı Nuri Eryıldız oldu.
Ülkemizde eğitim camiasının temel sorunun Milli bir müfredat ve eğitim politikası olduğunu belirten Eryıldız, özellikle son yıllarda okula başlayan bir öğrencimiz aynı sistemle mezun olamadığını, sürekli olarak eğitimde politikaların değişiklik gösterdiğini ifade etti.
Üzerinde çalışılan yeni müfredat ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Eryıldız, ?Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı zaten sürekli olarak değişiyor. Biz Türk Eğitim-Sen ve eğitimciler olarak biz konuyu zaten sürekli olarak dile getiriyoruz. Bu ülkenin milli bir eğitim politikasının olması lazım ve bu politika yıllarca uygulanmaya devam edilmelidir. Bizim en çok dert yandığımız konulardan bir tanesi de budur? dedi.
Birçok velinin zaman zaman bu konuyu kendileriyle paylaştığını ifade eden Eryıldız, ?Okula başlattığımız hiçbir öğrenci aynı sistemde mezun olamıyor. Öğrenciyi okula başlatıyoruz, kesinlikli o öğrenci mezun olana kadar arkasından başka bir sistem değişikliği getiriliyor. Burada en büyük etken ise eğitimin sürekli olarak siyasallaşmasıdır, ya da eğitimdeki siyasallaşmanın her geçen gün daha da artıyor olmasıdır. Elbette eğitim yıllarca hep siyasallaşmıştır. Biz siyasi iktidarlarla birlikte değişen eğitim politikaları görüyorduk. Ama son yıllarda üzülerek ifade ediyorum ki; her Milli Eğitim Bakanında ve hatta aynı Bakan´ın döneminde bile değişen politikalar görüyoruz? şeklinde konuştu.
YENİ MÜFREDAT
GÖRÜCÜYE ÇIKTI
Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Eryıldız, ?Geçtiğimiz hafta Milli Eğitim Bakanımız İsmet Yılmaz, açıklamalarda bulundu. Yeni bir müfredat değişikliği yapılacak. Taslak müfredat Milli Eğitim Bakanlığı´nın internet sitesinden görücüye çıkarıldı. Eğitimcilerin ve eğitim taraflarının görüşleri de alınacak? dedi.
Türk Eğitim-Sen olarak bu müfredatla ilgili görüşlerini Bakanlığa ileteceklerini söyleyen Eryıldız, şöyle devam etti:
?Bu konuda bütün öğretmen arkadaşlarımızı bilgilendirdik. Herkes ferdi olarak bu müfredatla ilgili görüş ve düşüncelerini Bakanlığa iletecek. Bunun haricinde biz de sendika olarak Genel Merkezimiz ile birlikte yaptığımız çalışmalar neticesinde oluşturduğumuz raporları Milli Eğitim Bakanlığına ileteceğiz. Ümit ediyoruz ki eğitimcilerin müfredatta gördüğü eksiklikler ve tavsiyeler dikkate alınarak bir çalışma yapılır. Çünkü biz şunu çok iyi biliyoruz. Yıllardır ders kitapları dahil, her müfredat değişikliklerinde öğretmen görüşleri alınır ama maalesef Milli Eğitim Bakanlığı yine bildiğini okuyarak, ilk ortala koyduğu müfredatı uygulamaya koyar. Örnek verecek olursak şuan ki taslakta kodlama dersinin konulması bizce de olumlu bir gelişmedir. Bizim buradaki en büyük tavsiyelerimizden bir tanesi şudur: Bu müfredat değişikliğinin kişilerin siyasi görüşleri ve siyasi bakış açılarına göre dizayn edilmemelidir. Çünkü bir taraftan Atatürkçülük konuları kaldırılıyor. Diğer taraftan ise biz kaldırmıyoruz, zamana yayıyoruz açıklaması yapılıyor. Bu tartışmalar konuyu mecranın dışına çıkarıyor. Yıllardır iktidar, muhalefet, Sivil Toplum Kuruluşu veya vatandaş? Eğitimin taraf olan herkes bir olumsuzluktan bahsediyor. Ama maalesef eğitimde bu olumsuzlukların görülmediğini müşahede ediyoruz.?
MİLLET OLMA BİLİNCİ
AŞILANMALIDIR
Yeni müfredata 15 Temmuz ile ilgili gelişmelerin konulduğunu belirten Eryıldız, ?Biz yıllardır Milli Eğitim Bakanlığına şunu anlatmaya çalıştık. Bu toplumun, bu milletin tüm fertlerine, yetiştirdiğimiz bireylere millet olma bilincini, vatan sevgisini eğitimde aşılamayacaksak, nerede aşılayacağız. Bunun verileceği en güzel yer, eğitimdir? dedi.
Eryıldız, ?Ama maalesef önceki dönemlerde devam eden çözüm süreci, açılım süreci gibi sırf birilerini razı etme adına eğitimdeki o millilik vasfının kırıntıları bile tasfiye edildi. Biz bu konuyu yıllarca alanlarda haykırdık. Bir bayrak şiirini ders kitabında yük gören Milli Eğitim Bakanlığı ve bu düşüncesi taşıyan insanların yönettiği bakanlıkla bu milletin evlatlarını nasıl yetiştireceğiz. Ne mutlu Türk´üm diyene sözü ülkede bu milletin başına adeta bela oldu. Yani bu milletin adından gocunan bir eğitim sistemi ile bizim gidebileceğimiz bir yer var mı? Kamuoyunda her dile getirdik. Bayrak şiirinin kaldırılması gerekçesine bakıyoruz. O şiirdeki ?Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım´ cümlesi sorunmuş. Evet, bu milletin fertlerine, bu milletin evlatlarına bu bayrağa bizim gözümüzle bakmayan, bu bayrağa düşman olan herkesin mezarını kazma bilincini vermeliyiz. Buradaki şiddet falan değildir. Peki, biz şimdi neden şehit veriyoruz? Şiddet uyguladığımız için mi şehit veriyoruz. Bu vatanınş, bu milletin düşmanlarını yok edebilmek için gerektiğinde şehit veriyoruz. Ne büyük garabettir ki; bir taraftan ders kitaplarından bu şiir çıkarılırken, diğer taraftan bugünkü Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, o gün parti kongresinde Bayrak şiirini okudu. Eğer şiddet içeriyorsa, neden orada okundu?? dedi.
EĞİTİM MİLLİLİK VASFINDAN
UZAKLAŞTIRILIYOR
Her geçen gün eğitimdeki millilik vasfından uzaklaştırıldığını belirten Eryıldız, ?Belirli kisvelerin altına saklanarak, eğitimi milli duygulardan arındırmaya kimsenin hakkının olmadığını düşünüyoruz. Bakın 15 Temmuz sonrasında bir durum ortaya çıktı. En çok vurgulanan şey, bu milletin birliği, beraberliği ve vatan sevgisi oldu. Biz ümit ediyoruz ki bu düşünce hiçbir zaman göz ardı edilmesin. Darda kaldığınızda bunlardan bahsetmeyeceksiniz. Bu konulardan sürekli bahsetmek lazım. Biz okullarda eğitim verdiğimiz yavrularımıza, bu milletin evlatlarına, bu milletin değerlerini, milli duyguları, nasıl daha iyi verebiliriz bunun peşinde olacağız? şeklinde konuştu.
EL YAZISINDAN VAZGEÇİLMELİ
Son yıllarda okuma yazma konusunda bitişik el yazı uygulamasından vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizen Eryıldız, bu uygulamadan gerek velilerin gerekse öğretmenlerin memnun olmadığını ifade etti. Geçtiğimiz yıllarda Bakanlık tarafından bu konuda anket çalışması yapıldığını belirten Eryıldız, ankette öğretmenlerin büyük çoğunluğunun bu uygulamadan şikayetçi olmasına rağmen halen uygulanmasa devam ettiğini söyledi.
Eryıldız şunları kaydetti:
?Bir de Bakanlığımız okuma ? yazma konusunda hala eski metoda devam ediyor. Hangi eğitimciye sorarsanız sorun, hangi veliye sorarsanız sorun, çocukların el yazısı yazmasından dert yanıyor. Ama ne gariptir ki Bakanlığımız bu konuda hala ısrar ediyor. Dediğim gibi zaman zaman bu gibi değişikliklerde eğitimcilerin görüşleri alınır. Son yayınlanan raporda biz eğitimcilerin hiçbir düşüncesinin o raporda yer almadığını gördük. Öncelik yıllarda bitişik el yazısının eğitimde kullanıp kullanılmamasıyla ilgili öğretmenler düzeyinde bir anket yapılmıştı. Büyük bir çoğunluk bu uygulamanın kaldırılmasını istedi. Ancak ne gariptir ki Milli Eğitim Bakanlığı adeta eğitimcilerle alay edercesine siz ne derseniz deyin, biz istediğimizi uygularız mantığıyla bu uygulamayı devam ettirdi. Ümit ediyoruz ki müfredatta olumlu gelişmeler olur.?
EĞİTİMDE KADROLAŞMA
KALİTEYİ DÜŞÜRÜYOR
Eğitim camiasındaki siyasi kadrolaşmanın kaliteyi olumsuz yönde etkilediğini ifade eden Eryıldız, ?İlimizdeki eğitim kalitesinin durumu aslında hiç de iç açıcı değil. Biz bunu her ortamda ifade ediyoruz. Bakanlık düzeyindeki siyasal bakış açısı yerele yansıyor. Buradaki esas sıkıntı bu. Siyasi kadrolaşma elbette ki her dönemde olmuştur ancak bu son dönemlerde bu kadrolaşma ve bir diğerini istememe veya bir başkasını yok etme çabası her geçen gün devam ediyor. Bu bakış açısının bu toplumu götürebileceği bir yer yoktur. Zaman zaman ilerimizin sıralamalarını gösteren raporlar yayınlanır. Bu raporlarda ilimizin hiç de iyi durumda olmadığını görüyoruz. Geçtiğimiz dönemlerde Sayın Valimiz bir açıklama yaptı ve ?İşini yapmayan okul müdürlerini görevden alacağım? dedi. Hemen tepkiler çıkmaya başladı. Biz daha önce de ifade ettik. Sayın Valimizin bu bakış açısını sonuna kadar destekliyoruz? dedi.
KARMA EĞİTİM İLE
İLGİLİ BİR TALEP YOK
Karma eğitim uygulaması ile ilgili vatandaşların bir sıkıntı yaşamadığını ifade eden Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Nuri Eryıldız, bu konuda vatandaşların da bir talebinin olmadığını ifade etti.
Karma eğitimin bir dayatma şekilde algılanmasının doğru olmadığını ifade eden Eryıldız, ?Burada eğitim sistemi içerisinde karma eğitimin getirdiği sıkıntıları varsa bunları tartışabiliriz. Bunun dışında sadece erkek veya sadece kız öğrencilerimizin gidebileceği okullarımız zaten var. Örneğin sadece kız öğrencilerden oluşan kız meslek liseleri veya erkek öğrencilerden oluşan meslek liselerimiz mevcut. Ayrıca yine bu konuda imam hatip liselerimiz de var. Vatandaş istediğinde zaten kızını veya oğlunu bu okullarımıza gönderebiliyor. Bu yada benzer konularda karma eğitim başta olmak üzere bunun gibi konularla biz eğitimin asıl sorunlarının kapatıldığını düşünüyoruz. Zaten vatandaşımız böyle bir talepte bulunursa, idareyi ve yönetimi kendiliğinden zorlar. Yani şuanda velilerimizden böyle bir talep var ve çocuğunu gönderecek okul mu bulamıyor? Biz daha çok bu uygulamanın dayatma sözüyle ifade edilmesini yanlış buluyoruz. Araştırılır, eğer velilerimizden gerçekten böyle bir talep varsa bu uygulamaya geçirilir? diye konuştu.
ARSA TEMİNİNDE
SORUN YAŞANIYOR
Eryıldız şöyle devam etti:
?İlimizde okul yaptırıldığı zaman birçok bölgede arsa temini noktasında sıkıntılar yaşanabiliyor. Bunların bir çoğunu bizlerde biliyoruz. Özellikle ilkokul ve ortaokul düzeylerinin ilin yerleşim yeri dışına alınmasını çok doğru bulmuyoruz, hatta bu lise düzeyinde bile böyledir. Bu fikir ilimizde önce okullar bölgesini doğurdu. Şuan oradaki meslek lisesinin taşınması söz konusu. İlimizde yapılan yatırımlar, okullar da dahil uzun vadeli olarak planlanmıyor. Aslında bu konu bile genel siyasi iktidarın bakış açısını buraya yansıtıyor. Örneğin Adliye binası yapılırken, çok büyük tartışmalara neden olmuştu. Şuan geldiğimiz noktada Adliye´ye alan yetmediği için ek bina yapılmasını konuşuyoruz. Bu yüzden ilimizde yapılan her yatırımın geleceğe dönük olarak planlanmasını istiyoruz.?
KAVİMLER GÖÇÜ
KABUL EDİLEMEZ
Rotasyon uygulamasının dönem dönem gündeme getirildiğine dikkat çeken Eryıldız, bu uygulamanın eğitimdeki kaliteyi artırmayacağı gibi beraberinde birçok sorunu getireceğine işaret etti. Rotasyon uygulamasını Kavimler Göçü´ne benzeten Eryıldız, ?Biz rotasyon konusuyla ilgili olarak geçmişten günümüze kadar çeşitli açıklamalarda bulunduk. Türk Eğitim-Sen olarak gerek il dışı ve gerekse il içi rotasyon uygulamasına karşıyız. Buradaki asıl husus öğretmenlerimizin mağduriyet yaşamamasıdır. Hele hele bu uygulamanın il dışı olması kabul edilemezdir. Kavimler göçü gibi öğretmenlerin düzenlerini dağıtarak, tüm düzenlerini bozarak rotasyona tabi tutulmaları kabul edilemez bir uygulamadır. Bu daha önceden çıkarılan bir kanunla öğretmenlere rotasyon uygulaması getirildi ama sonrasında bir seçim öncesinde tekrar vazgeçildi. Şimdi de yine zaman zaman gündeme getiriliyor. Türk Eğitim-Sen olarak biz rotasyona karşı olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Özellikle öğretmeni, eğitimciyi tedirgin eden bu ve benzeri davranışlardan kaçınılması gerektiğini dile getiriyoruz? dedi.
Eryıldız açıklamalarını şu ifadelerle sonlandırdı:
?Aslında bu noktada tüm devlet kurumlarıyla birlikte eğitimin temel sorunu şudur. Eğitimde siyasallaşma var dedik ya. Sözde STK görünümlü yapıların devlet kurumlarını dizayn edilmesi isteğidir. Burada iktidarın, hükümetin bu gibi yaklaşımlara göz yummamaları gerekiyor. Bir Sivil Toplum Kurumuşunun görevi bir kurumu ele geçirmek, oradaki insanları benden ötekinden diye ayrıştırmak ve o kurumun huzurunu bozmak olmamalıdır. Sivil toplum kuruluşunun görevi faaliyet gösterdiği topluluğun alanı ile ilgili sorunları ve sektörün daha iyi noktalara taşınması noktasında yol göstermek olmalıdır. Aslında eğitimin en büyük sorunu yönetilememe sorunudur. Hem toplumu kutuplaştırmış oluyorsunuz, verimli insanları elinizin tersiyle itmiş oluyorsunuz, aslında o işin ehli olmayan insanları o noktaya taşımış oluyorsunuz, bu kez de eğitimde huzur falan kalmıyor.?
