HAYRULLAH AĞKAŞ
"Başkanlar Konuşuyor" köşemizde siyasi partiler ve sendikaların ardından ilimizde faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşlarını konuk etmeye devam ediyoruz. Bugün köşemizde Sivas Eczacılar Odası Başkanı Süha Özyazıcı´yı ağırladık.
Eczacılar Odası olarak yürüttükleri faaliyetlerle ilgili bilgiler veren Özyazıcı, bu konuda ilimizdeki eczacıların bilgilerini taze tutmak adına düzenledikleri eğitim seminerlerine çok önem verdiklerini kaydetti.
İlaç ve Muayene ücretlerine yapılan zamlarla ilgili bilgi veren Özyazıcı, ilaç fiyatlarındaki artışının Euro´da yaşanan artışa bağlı olduğunu belirtti. Gereksiz antibiyotik kullanımına ilişkin ilgili kurumlar tarafından ciddi çalışmalar yapıldığını ifade eden Özyazıcı, bu konuda vatandaşların bilgilendirilmesinin önemine vurgu yaptı.
İşte Sivas Eczacılar Odası Başkanı Süha Özyazıcı ile yaptığımız röportaj:
Sivas Eczacılar Odası ne zaman kuruldu?
Faaliyetleri hakkında biraz bilgi
verebilir misiniz?
37. Bölge Sivas Eczacılar Odası Türk Eczacılar Birliği çatısı altında kurulmuş olan 54 bölge eczacılar odasından birisidir. 1996 yılında birkaç ilin birleşerek kurulmuştur. Eczacılar Odamız kanalıyla zaman zaman vatandaşlarımıza yönelik eğitim çalışmalarımız oluyor. Örneğin bitkisel ilaçların ne kadar zararlı olabileceği ile ilgili, doğru dozda ve doğru şekilde kullanılmasının önemini anlatmak için Bitkisel ilaçlar semineri düzenledik. Aynı zamanda yine tv kanalları vasıtasıyla balık yağı ile ilgili halkımızı bilgilendirmeye yönelik bir çalışmamız olmuştu. Yine soğuk algınlığı ve grip ile alakalı besin destekleriyle ilgili bilgilendirmeler yaptık. Bunlarla ilgili bilgi vermenin yanı sıra özellikte bazı televizyon kanallarındaki sözde bitkisel ilaç pazarlayan şarlatanların elinden halkımızı kurtarmaya yönelik de bilgilendirmeler yapıyoruz. İlaç ve bitkisel ürünlerle ilgili üniversite düzeyinde eğitim alan tek meslek grubu eczacılıktır. Yani hekimler bile özellikle bitkisel tedaviler noktasında eğitim almıyorlar. Keşke alsalar halk sağlığı açısından çok daha iyi olur. Aynı zamanda ilimizdeki eczacılarımızın nöbetlerini düzenliyoruz. Oda olarak bu bizim görevimiz. Bunların yanı sıra her ay eczacılarımıza yönelik eğitim seminerleri vererek, bilgilerini taze tutmalarını sağlıyoruz. Örneğin gebelikte ve çocuklarda ilaç kullanımı, şeker ve tansiyon gibi kronik hastalıklarda ilaç kullanımı gibi konularda eğitim veriyoruz.
Son zamanlarda gündemde Smart
Eczane Projesi var. Bununla ilgili
detaylı bilgi verebilir misiniz?
Son dönemde Smart Eczane Projesi eğitimi verdik. Smart Eczane özellikle astım ve koah hastalarının ilaçlarını düzgün kullanmaları nefes kapasitelerinin saptanması gibi konularda hastalara daha iyi hizmet verebilmek için oluşturulmuş bir projedir. Yakın zamanda da diyabet hastalarına yönelik bir eğitimimiz olacak. Bu faaliyetlerimizin yanı sıra zaman zaman düzenlediğimiz sosyal faaliyetlerle de eczacılarımızın arasındaki birlik ve beraberliği artırmaya yönelik çalışmalarımız oluyor. Yılda en az 3 kez olmak üzere bölgesel toplantılara katılıyoruz.
İlaç zamlarına yüzde 10 oranında bir zam
yapıldı. Bu zam vatandaşa ne oranda yansıdı?
20 Şubat tarihi itibariyle ilaçlara yüzde 10 civarında bir zam geldi. Bunun sebebi ise 2016 yılında yükselen Euro´nun yükseliş göstermesidir. Yönetmelikteki maddeye göre yıllık Euro ortalaması baz alınıyor ve bunun yüzde 70´i ilaç fiyatına yansıtılıyor. 2016 yılının yıllık ortalaması yüksek çıktığı için böyle bir fiyatlandırma oldu. Ancak bunların da ötesinde ilaç sektöründe genellikle fiyatlarda düşüş yaşanır. Yani bu yüzde 10 çok istisnai bir durum. Ama genellikle her Cuma günü ilaç fiyat listelerinde sürekli bir aşağı doğru düşüş yaşanıyor. Şöyle ki son 5 yıl içerisinde toplamda ilaç fiyatları yüzde 70 oranında düşüş gösterdi. Bu zammın vatandaşlarımıza yansıması çok düşük bir miktar olarak gerçekleşti. Çünkü vatandaşlarımız ilacın sadece yüzde 20´sini katılım payı olarak ödüyorlar. Bu durum emeklilerimizde yüzde 10. Yani yapılan zam yüzde 20´nin yüzde 10´u şeklinde olacak. Yani eskiden 100 liralık bir ilaç aldığında 20 lira ödüyorsan, şimdi 22 lira ödeyecek. Yani çok cüzzi bir rakam. Yani yüzde 50´de 1 oranında bir artış olmuş oldu.
Muayene ücretlerinde de yeni bir düzenlemeye gidildi. Bu konu hakkında bilgi verir misiniz?
Bunun yanı sıra muayene ücretlerine de yüzde 20 ile yüzde 60 arasında bir zam yapıldı. Muayene ücretleriyle ilgili de vatandaşlarımızı bilgilendirmek amacıyla biraz bilgi vermek istiyorum. Devlet hastanesinde her hangi bir uzman doktora gittiğinizde burada ödemeniz gereken bir 5 TL muayene ücreti var. Aynı zamanda hekim reçete yazarsa, bu reçeteyle birlikte de minimum 3 TL olmak üzere bir reçete katılım payı ekleniyor. Biz eczacılar bunları vatandaştan tahsil ederek, doğrudan devlete ödüyoruz. Reçetede eğer 3´ten fazla ilaç varsa, örneğin 5 kutu ilaç varsa ilaç katılım yapı 5 TL olarak karşınıza çıkıyor. 10 kutu ise 10 TL. Muayene ücretleriyle ilgili en büyük sıkıntı, bu ücretlerin anlık tahsil edilmemesidir. Hastaneler ne zaman ki şu kadar hastayı muayene ettim diye devlete fatura kesiyorsa, o zaman hastanın TC kimlik numarasına o fatura dönemine kadar kaç kez muayene olduysa onun ücreti sisteme giriyor. Örneğin bugün tüm muayene ücretlerini ödüyorsunuz. O anda aktifte başka muayene gözükmüyor. Ama diyelim ki hastane iki ay sonra faturayı kesti. O süreçteki muayeneleriniz o anda sisteme dahil oluyor. Burada da hastalarımız ben bu ücretin hepsini ödemiştim bu ücret nereden çıktı diye bize şikâyette bulunuyorlar. Yani bunun tek sebebi hastanelerdir. Hastane fatura altına aldıktan sonra bizim sistemimizde görülüyor. Biz burada sadece devlet adına vatandaştan tahsilât yapıyoruz. Bu nedenle de zaman zaman vatandaşlarımızla karşı karşıya gelebiliyoruz. Ne yazık ki hastalarımız bu duruma henüz adapte olamadılar.
İlaçlarda oluşan fiyat farkları ile
ilgili bilgi verebilir misiniz?
Reçetede çıkabilen ücretleri sayacak olursak, birincisi muayene ücreti, ikincisi muayene katılım ücreti. Üçüncüsü katılım payı ve dördüncüsü de ilaç fiyat farkıdır. Diyelim ki bir ilacın piyasada 10 tane eş değeri bulunuyor. Devlet politikası gereği en ucuz eş değerin yüzde 10´una kadar fiyatı ödüyor. Örnek verecek olursak en pahalı ilaç 100 TL, en ucuz ilaç ise 50 TL diyelim. Devlet buna 55 TL ödüyor. Sen eğer 100 TL´lik ilacı almak istiyorsan, aradaki farkı vatandaş ödüyor. Sistem bu şekilde işliyor.
Sağlık Bakanlığı´nın yerli ilaç üretimine
yönelik ciddi oranda teşvikleri var.
Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Şuanda yerli ilaçlarla ilgili devletin çok büyük bir desteği var. Yerli ilaç üretimi için çok ciddi oranda hibe ve destekler veriliyor. Şuanda yerli insülin üretime hazırlanıyor. Özellikle bazı kanser ilaçları ve hastalar için çok kritik önem arz eden ilaçları devlet, yerel üretime teşvik ediyor. Bu uygulama yaklaşık 2 yıl önce başladı. Şuanda yürürlüğe giriyor. Buradaki amaç sadece ilaç fiyatlarının düşmesi değil, yerel ekonomiye katkı sağlamaktır. Aksi takdirde ilaca verdiğiniz para yurt dışına gidiyor. Yerelde bir kazancımız olmuyor.
Gereksiz antibiyotik kullanımına yönelik yapılan çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
Şuanda hem Eczacılar Odamız hem de İl Sağlık Müdürlüğümüz bu konuda çok ciddi denetimler ve cezalar uyguluyor. Son dönemlerden itibaren reçetesiz antibiyotik biç bir eczanede satılmıyor. Bundan dolayı da zaman zaman hastalarımızla karşı karşıya geliyoruz. Bu ilaçların reçetesiz satılmamasının sebebi ise antibiyotik direnci dediğimiz bir sıkıntıdır. Yani vücut kullanılan antibiyotiklere zamanla bağışıklık kazanıyor ve gittikçe daha zor şekilde yok edilebiliyorlar. Şuanda devletimiz bu konuyla ilgili yeni çalışmalar başlattı. 5 dakikalık bir test sayesinde hastanın bu ilaca gerçekten ihtiyacı varsa hekimler bu ilaçları reçete ediyorlar. Burada hekimlerimize de çok iş düşüyor, hastalarımıza da çok iş düşüyor. Hastalarımızın hekim tarafından verilen antibiyotiği bitene kadar düzenli olarak kullanmalıdırlar. Çünkü yarım bıraktığınız her antibiyotik sadece o mikrobun güçlenmesini sağlar, öldürmez. Hekimlerimize düşen en büyük görev ise hastaların taleplerine direnmek ve minimum derecede antibiyotik yazmaktır.
Numune Hastanesi´nin yeni binasına
taşınması eski hastane civarında hizmet
veren eczacıları büyük oranda etkiledi.
Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Yeni Numune Hastanesinin taşınmasıyla birlikte sadece eczacılarımız değil, vatandaşlarımız da mağdur oldular. Henüz hastaneye ulaşım sorunu tamamen çözülemedi. Evet, gerçekten de çok güzel bir hastane yapıldı. Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Ama ulaşım imkânları istenilen seviyede değil. Hastalarımız hala hastaneye iki otobüsle gelmek zorunda kalıyorlar. Bir de Numune Hastanesinin taşınması eski hastane civarındaki 25-30 eczaneyi olumsuz yönde etkiledi. Sırf bu nedenle ilimizden ayrılan ve mesleği bırakan meslektaşlarımız bile oldu. Buradaki en büyük sıkıntı da eski Numune Hastanesinin tamamen kapatılmayacak diye söz verilip, bu sözün tutulmaması oldu. Bu konuyla ilgili biz kamuya hakkımızı helal etmiyoruz. Biz Eczacılar Odası olarak siyaset yapmıyoruz. Benim bu söylediklerim tamamen kamuyu ilgilendiren konulardır. Yani bu söylemlerimizin altında başka siyasi konuların algılanmasını kesinlikle istemeyiz.
