HAYRULLAH AĞKAŞ
"Başkanlar Konuşuyor" köşemizde siyasi partiler ve sendikaların ardından ilimizde faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşlarını konuk etmeye devam ediyoruz. Bugün de satırlarımızı Sivas Kızılay Şube Başkanı Mustafa Sarılar´a açtık.
5 yıldır ilimizde Kızılay Şube Başkanı olarak hizmet verdiği ifade eden Mustafa Sarılar, geçmişteki izlenimlerin tamamını silip atarak, Kızılay´ı halkın gözü kapalı güvendiği bir kurum haline getirdiklerini belirtti.
Kızılay olarak asıl amaçlarının kan toplamak olduğunu aktaran Sarılar, kan bağışlarının yanı sıra, yardım faaliyetlerine de çok önem verdiklerini söyledi. Sarılar, sadece yırt dışındaki ihtiyaç sahiplerine değil, ilimizdeki ailelerimizin de en zor günlerinde yanında olmaya çalıştıklarını kaydetti.
Kızılay Sivas Şubesi olarak projelerinden de bahseden Sarılar, en büyük hedeflerinin Sivas´ı Bölge Merkezi yapmak olduğunu söyledi.
İşte Sivas Kızılay Şube Başkanı Mustafa Sarılar ile yaptığımız röportaj:
Türk Kızılayı Sivas Şube Başkanlığı hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Kızılay´ın ilimizdeki kuruluşu çok eski tarihlere dayanıyor. Ama ben 5 yıldır Kızılay Şube başkanlığı görevini yürütüyorum. İlk geldiğimizde Kızılay çeşitli sıkıntılar yaşamış, Sivas Kızılay lağvedilmiş ve Ankara´ya bağlanmıştı. Buradaki Kan Merkezimizde sıkıntı oluşmuş. Buradaki kan işleme ünitelerimiz Kayseri Bölge´ye transfer edilmişti. Biz ilk göreve geldiğimizde Kızılay ismini halkın tasvip edeceği bir şekle dönüştürmek adına elimizden geldiğince gayret gösterdik ve göstermeye de devam edeceğiz. Yönetim Kurulumuzda Sivas´ın bilinen isimleri yer alıyor. Bu arkadaşlarımızın da maddi ve manevi her türlü desteklerini alarak, bu işi götürüyoruz. Kızılay, bu 5 yıl içerisinde çok ciddi aşamalar kaydetti. Kaybedilen bir imajı yenilemek hiç de kolay değil. Vatandaşın kafasında var. Kızılay değil mi onlar şöyle, onlar böyle derlerdi. Ama Allah´a şükür biz bu düşüncelerin hepsini silip attık. Bu bizim açımızdan çok önemliydi.
Kızılay olarak yaptığınız faaliyetlerle
ilgili bilgi verebilir misiniz?
Kızılay, sadece halkın gözünde bir kan toplama merkezi değildir. Tabi ki ilk önceliğimiz kandır ama biliyorsunuz ki kan üretilemeyen tek ilaçtır. Kan aynı zamanda veren insanın sağlığı açısından da çok önemli bir olay. Kan verildiği zaman vücuttaki kan hücrelerinin yenilenmesi, dalağın buna görev tazelenmesi gibi faydalarını saymak mümkün. Verilen her türlü kanın 3 kişiye can olduğunu da biliyoruz. Bizim göreve geldikten sonra en büyük gayemiz kan veren Sivaslı hemşerilerimin çoğunluğunu erkekler oluşturuyordu. Geçmişte kan verenlerin yüzde 90´ını erkekler oluşturuyordu. Bizim defaatle söylediğimiz bir sloganımız vardı. Biz bayanlarımızı bilgilendirmek adına kan vermede biraz daha gayretli olmalarını istedik. Ve bu oran değişti. Biz kan olarak hedeflerimizi tutuyoruz. Türkiye sıralamasında hedefini tutturan şubeler arasında ilk 3´ün arasındayız. Bunu nasıl sağladık? Ankara Kan Merkezimizin 45 günde bir gönderdiği kan toplama aracımız var. Bunu da şehrin en merkezi yerinde konuşlandırıyoruz. Halka bu görselliği sunduğumuz için hiç aklında olmayan hemşerilerimizin bile dönüp kan verdikleri imkânı sağlıyoruz. Tabi bu imkânı bize veren başta Sayın Valimiz Davut Gül´e çok teşekkür ediyoruz. Çünkü en merkezi yer yakın zamana kadar Kongre Müzesi bahçesiydi. Aracımız burada 45 gün boyunca kalıyordu ve burada topladığımız kan bağışı sayısı normal şartlarda aldığımız kan bağışının iki katı oluyordu. En son yine kan toplama aracımız geldiğinde Kongre Müzesine artık bir yasak konulmuştu. Biz Sayın Valimize giderek, isteklerimizi ilettik. Çok işten bir şekilde bizi karşılayan Valimiz istediğiniz yere aracınızı koyabilirsiniz diye bize mekân gösterdi. Bizde Orduevi ile Atatürk Anıtı arasında bir yeri istedik ve Valimiz de onay verdi. Kan bağışların da çok da bir aksamamız olmadı. Bundan sonra kan toplama tırımız her geldiğinde aracımızı biz orada konuşlandıracağız.
İlçelerimizde de kan bağışı alıyor musunuz?
Sivas´ın 365 gün hizmetinde olabilecek yeni bir kan toplama aracı temin ettik. Genel Merkezdeki yöneticilerimizle olan diyalogumuz sayesinde bir kan toplama otobüsü aldık. Otobüsü İstanbul Büyükşehir Belediyesi´nden iç donanımını da Kızılay Genel Merkezi kendi bütçesinden karşıladı. Bu otobüsümüzle de ciddi çalışmalar yaparak, kan bağışı alıyoruz. Otobüsümüzün içerisinde 8 hastamızı aynı anda kan alabiliyoruz. Biz Kızılay Şubesi olarak buraya 1 lira bile harcamadık. Şuanda bu aracımız belirli aralıklarla ilçelerimizde kan toplamaya gidiyor. Bu aracımız sayesinde ilçelerdeki kan toplama işimizi de hızlandırmış olduk. Bu çalışmalarımızla birlikte yıllık kan bağışı hedefimizin de gerisinde kalmadık.
15 Temmuz sürecinde Kızılay´da hep
hazır kıta idi. Bu dönemde neler yaptınız?
Halkın Kızılay´a güveni çok önemlidir. Halk bir kuruma güvenirse yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Biz 15 Temmuz´dan sonra yaklaşık 1 ay boyunca her akşam Demokrasi mitinglerinde Kızılay olarak her zaman hazır bulunduk. Allah korusun bir kargaşa çıksa, kan stoku açısından sıkıntı olmasın diye. Oradaki halka çeşitli ikramlarda bulunduk. Kızılay´ı onlara lanse ettik. İlmek ilmek işledik. Her meyve suyu verdiğimiz kişiye kan bağışında bulunması yönünde telkinlerde bulunduk. Çünkü yarın ne olacağını bilmediğimiz bir ortamdaydık. Hassas bir dönemden geçiyorduk. Kan toplama aracımızı da meydan da bulundurduk. Gece saat 2-3´lere kadar kan bağışlarını aldık. Ekibimiz artık yorulmuştu ve istirahat edecek vakit bulamıyorlardı. Halkın teveccühü çok önemli eğer güvenirse yapamayacağı hiçbir şey yok. Milletimiz çok mukaddes bir millet, çok takdire şayan bir millet. Biz bunu gördük. Biz bu kan toplamayı kadromuz 4 doktor iken, doktorla yaptık. Doktor ve hemşire sayılarımız eksikti. Ama bunlara rağmen özveriyle çalıştık. Geçen yılki bizim hedefimiz 22 bin üniteydi. Biz bunu aştık. Bu hedefimizin üzerine her yıl yaklaşık olarak yüzde 10 artırıyoruz. 2017 yılındaki hedefimiz yine bu sayıyı yakalamak ve geçmek. Onun için çalışıyoruz.
Suriye´de yaşanan olaylarla ilgili
yardım kampanyalarınız oldu.
Bunlar hakkında bilgi verir misiniz?
Kızılay sınır hattında çok ciddi işler yapıyor. Biz orada seyyar hastanesine kadar kurduk. Geçtiğimiz haftalarda ilimizden 6 tırlık bir yardım göndermiştik. Ne lazım diye sorduk. Bize gıda ürünlerinin mevcut olduğunu, yasak, yastık ve battaniye gibi ürünlerin eksik olduğunu söylediler. Bayan ve erkek ayakkabı ihtiyaçlarının olduğunu söylediler. Bizde Sivas Kızılay Şubesi olarak bu ihtiyaçlarını temin ederek, 6 tırlık yardım gönderdik. Ben şu konuyu da şükranla takdir etmek istiyorum. Hemşerilerimizin o iyi niyeti ve ahlakının önemine değinmek istiyorum. Halep´e yardım kampanyası başladığında bir teyzemiz umre parasını getirdi bize teslim etti. Bize, oraya bu parayı göndermek benim yapacağım umreden daha hayırlıdır inşallah dedi. Oradaki insanların halini gördükçe benim içim yanıyor dedi. Yine bir amcamız birikimini getirdi. Bir teyzemiz altınlarını bozdurup getirdi. Biz böyle bir milletiz. Bunların yanı sıra ilkokul çocuklarımız harçlıklarını toplayıp bize ulaştırdı. Şuan itibariyle yine ciddi bir kaynağımız var. Geçtiğimiz günlerde yine sınır bölgesini arayarak, ihtiyaçları sorduk. Şuan itibariyle un, ilaç ve çocuk bezi gibi ihtiyaçların olduğunu söylediler. Biz şuanda bunların tedarikini yapıyoruz. İnşallah bu hafta içerisinde yine sınır hattına yardım göndereceğiz. Burada sadece Kızılay da değil. İlimizdeki diğer hayır kurumları da çok ciddi anlamda Suriye´ye yardımda bulunuyorlar.
İlimizdeki ihtiyaç sahibi ailelere yönelik
yaptığınız çalışmalar var mı?
Şuan itibariyle ilimizde ciddi oranda mülteci aileler var. Avrupa birliği fonundan gelen bazı kaynaklarımız var. 400 tane Sivas merkez ve 100 tane de Şarkışla ilçesinde olmak üzere toplamda 500 aileye paket yardım veriyoruz. Bu yardımlarını ilimizde dağıtmaya başladık. Paket yardımın içerisinde gıda ve ihtiyaç maddeleri, bardağından tabağına kaşığına kadar mutfak seti var. Bayanlar için hijyen seti var. Çocukları için bebek seti ve bunlara benzer ihtiyaçlar var. Bu yardımları ailelere ulaştırdığımız zaman ailelerimizin gözlerinin içi gülüyor. Bizde bütün ailelerimizin adresleri var ve habersiz olarak gidiyoruz. Bu konuda Valiliğimiz bünyesindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ve Sivas Belediyesi Hayat Ağacı Derneği ile ortak hareket ediyoruz. Bu yardımlarımızın da devamı gelecektir.
Hem kan işi, hem böyle yardım faaliyetleri olarak hizmet veriyoruz. Yani sadece yurt dışı veya ilimizdeki mültecilerle sınırlı değil. İhtiyaç sahibi olan tüm ailelerimize ulaşmaya çalışıyoruz. Bugün herhangi bir A firmasını arasam. Benim şuna ihtiyacım var desem. İnanın gönderdikleri yardımlara ben şaşırıyorum. İnsanlarımız rencide olmasın diye bu yardımlarımızı pek fazla kamuoyuyla paylaşmıyoruz.
Ramazan ve Kurban Bayramlarındaki yardım
çalışmalarınızdan biraz bahsedebilir misiniz?
Geçen Ramazan ayında biz Sivas Kızılay olarak 600 aileye yardımda bulunduk. Bu gıda kolisi oluyor, marketlerden aldığımız alış veriş çekleri oluyor. Bu çeklerimizle ailelerimiz markete giderek, neye ihtiyacı varsa onu alıyorlar. Herkesin verdiği bulgur, mercimek vs. ile hayat devam etmiyor. Her ailenin farklı ihtiyaçları da olabiliyor.
Geçtiğimiz yıl Kurban bağışları aldık. Artık mesai bitmesine rağmen arıyorlardı ben de kurbanımı vermek istiyorum diye. Sivas´ta bizden önce 8-10 tane kurban hissesi alan bir şehir, bizim dönemimizde 250´nin üzerinde kurban bağışı aldı. Ayrıca zaman yetseydi bu sayı daha da artacaktı. Bunlar kolay sağlanmıyor.
Kızılay olarak ilimizde Bölge olmaya yönelik
projeleriniz vardı. Bu projelerde ne aşamadasınız?
Kafamızda aslında çok farklı projelerimiz var ama Şuanda Genel Merkezimizin çok yoğun çalışmaları var. Suriye´deki yaşanan sıkıntılar nedeniyle aşırı bir yoğunluk var. Bu nedenle biz Sivas için düşündüğümüz bazı planlamaları gündeme taşıyamıyoruz. Şuanda bizim öngörülerimizden daha da önemli saydığımız işlerimiz var. Ama inşallah oradaki kargaşa bittiği zaman biz de projelerimizi gündeme taşımaya başlayacağız. Bizim burada aldığımız kan Kayseri´ye gidiyor, işleniyor ve tekrar buraya geliyor. Veya bulunmayan bir kan oluyor. Misal Divriği´de bir hastamıza acil kan lazım. Çok ender de olsa burada yok diyelim. Kayseri´ye git oradan kanı al, Divriği´ye götür. Çok uzun bir zamana neden oluyor. Sivas olarak hinterlandımız geniş olduğu için merkezi burası yapıp, Tokat, Yozgat, Sivas veya Tokat, Sivas, Erzincan´ı bölge yapma düşüncemiz var.
Kızılay Kart Projesi ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
Bu konuyla ilgili olarak Kızılay´ın çok güzel bir projesi daha var. İnşallah Kızılay Kart kullanıma girecek. Şuan itibariyle bazı yerlerde pilot uygulama yapılıyor. Aynı Hayat Ağacı Derneği´ndeki sistem gibi ihtiyaç sahibi ailelerimiz markete giderek, istediği ihtiyacını karşılayabilecek. Tabi bu kartlara her ay belirli bir para yüklenecek. Şuanda Güneydoğu´daki göçmenlere verildi. Oradaki ihtiyaç sahipleri şuanda bu kartlarla alış veriş yapabiliyorlar. Tabu bu uygulama biraz da Avrupa´nın verdiği sözlerle olacak bir proje. Çünkü aman bize mülteci göçmen göndermeyin, biz size destek olalım dediler. İlk olarak 3 Milyon Euro ve sonrasında bir 3 Milyon Euro göndereceklerdi. Bunu da Kızılay aracılığıyla yapacaksınız demişlerdi. Hükümetimiz bunu da kabul etti. Ama şuana kadar gelen para komik. Sadece 600-700 Bin Euro? Buradan bu destekler gelirse, gelen para bu projede kullanılacak.
Kızılay olarak Yıldızeli ilçesinde bir maden
suyu işletmesinde yeni bir çalışmanız olacak mı?
Yıldızeli Kaman Köyü´nde bir maden suyu var. Bunu tekrar gündeme getireceğiz. Burasını Buruciye A.Ş. almıştı. Fakat buradan da bizim almamız söz konusuydu. Ama orada o köylülerin dışında İstanbul´da kurulmuş bir şirkette ihaleye girmişlerdi. Bazı dedikodular çıkarttılar. Bizi burada haritadan silecekler düşüncesiyle bazı yayın kuruluşlarında dedikodular çıkınca o dönemki Sivas Valimiz Alim Barut, ihaleyi iptal etmişti. Çünkü böyle olmasaydı iş daha da sıkıntıya gidecekti. Onun için tekrar bir ihalesi söz konusu.
