HAYRULLAH AĞKAŞ
?Başkanlar Konuşuyor? köşemizin bugünkü konuğu Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Osman Gönay oldu. Gönay, ?Öncelikle böyle bir görüş alış verişinde bulunmak sebebiyle geldiğiniz için gazetenize çok teşekkür ediyorum. Allah cümlemize hayırlı çalışmalar yapmayı nasip etsin? dedi.
?2016 yılını değerlendirirken bu yılı ülkemiz adına kayıp bir yıl olarak nitelendirebiliriz? diyen Gönay, ?2016 yılı terör olaylarının zirveye çıktığı bir yıl oldu diyebiliriz. Yani önce büyük fotoğrafı görmeden küçüğü göremeyiz. Daha önceki yıllardan devam eden bir takım ihmallerin sonucunda terör zirve yaptı. Maalesef analar ağlamasın derken, anaların iki gözünden yaş yerine kan geldi. Bu açıdan çok üzüldüğümüz bir yılı geride bıraktık. Akabinde dış politikada çok yanlışımız oldu? ifadelerini kullandı.
HÜKÜMET BİZİ DİNLEMEDİ
Saadet Partisi olarak 2016 yılının kayıp bir yıl olmaması için, insanların ölmemesi için, Müslümanların bu zulümden kurtulmaları için, Suriye olayları çıkacağı zaman oraya bir heyet gönderdiklerini ifade eden SP İl Başkanı Gönay, ?Genel Başkanımız nezdinde arkadaşlarımız orada bir çalışma yaptılar. Esad ile görüşerek bu işin çözümü barıştan geçer. Hem de bu sorunu bölge ülkelerinin çözmesi gerekir. Bu temasların sonucunda dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu´na gelip yaşananları anlattılar. Ama anlatamadılar veya dinletemediler. Dolayısıyla da hükümetimiz kendi bildiği strateji de devam etti? dedi.
Gönay, ?Biz bu yolun yanlış olduğunu o gün dile getirdik yalnız bizi Esad´cı ilan ettiler. Halbuki maksadımız Müslümanların selametiydi, kurtuluşuydu, insanların ölmemesiydi. Neticede 600 binin üzerinde insanın Suriye´de ölmesinin ardından bugün aynı noktaya gelindi. Ama iş işten geçmişti. O kadar insan öldü, o kadar insan memleketlerinden göç etti? şeklinde konuştu.
?OLAYLAR İBRET
ALINMAK İÇİNDİR?
2016 yılının şüphesiz en önemli konusu olan 15 Temmuz darbe girişimine de değinen Gönay, ?Yine 2016 yılında ülkemiz içerisindeki en önemli hadise 15 Temmuz darbe girişimi oldu. Ancak milletimiz sayesinde bu girişim bertaraf edildi. Bu olay karşısında askerimizin bir kısmı, polisimizin büyük çoğunluğu ve milletimiz ile bir ve beraber olduk. Ama hepsinden önemlisi Allah bizi korudu. İçimizde duası makbul insanlar varmış. Onların yüzü suyu hürmetine Cenabı Hak bizi korudu. Onların hesaplarının birkaç saat öne alınmasıyla elleri ayaklarına dolaştı. Bu ülkenin başına örmek istedikleri çorap kendi başlarına örüldü. Planladıkları saatte bu girişimini yapmış olsalardı şuanda Türkiye tamamen elimizden gitmişti? dedi.
Gönay şunları kaydetti:
?Biz bu konuda şunu söylüyoruz. Olaylar ibret almak içindir. Suriye konusunda uyarıda bulunmuşuz, doğru çıkmış. FETÖ olayında yine böyle. Türkiye´deki iç terör olaylarında yine böyle. Bir günde dinleyin bizi. Bizim önümüzü kapatmayın, bizimde Meclis´te söz hakkımız olsun. Benim iktidarda olmam şart değil. Yine sen iktidar ol, ama bizim de sesimize kulak ver. Demokrasi dediğimiz olay zaten budur. Hepimiz ülkenin menfaati için çalışmıyor muyuz? Söz konusu olan ülkenin geleceği ise o zaman meclisteki baraj sisteminin kalkması ve herkesin orada söz hakkının olması gerekir. Doğru fikirler kimden gelirse gelsin, tatbik edilmelidir. Bu açıdan gerçekten de ülkemiz bir yılını kaybetmiştir. İllaki ekonomik anlamda yapılan çalışmalar yapılmıştır. Ancak büyük çerçeveye baktığımızda 2016 yılı kayıplarla geride kalmıştır.?
?KALKINMA İÇİN ÜRETİM ŞART?
?Ülkemizin kalkınması için üretim ekonomisi şarttır? diyen Gönay, ?Hükümetimiz IMF´nin tavsiyeleri doğrultusunda tüketim ekonomisi uygulanıyor. Biz üretmeden nasıl tüketeceğiz. Ben 100 liralık üretmişsem, 100 liralık tüketim yapmalıyım. Ama bu oranı aşarsak, açıkta kalırız. Böyle olunca da ya işin içine faiz girer ya da borç girer. Biz bu fikri arkadaşlarımıza anlatamadık. Bu yüzden üretim yapılan yerleri birer birer kapattılar. Şimdi sana kredi verip yol yaptırıyorlar. Ama üretime dönük bir iş yaptırmıyorlar? şeklinde konuştu.
AK Partililerin kendilerini yanlış anladıklarını ifade eden SP İl Başkanı Gönay, ?Diyelim ki hükümetimiz yıl yaptı. Tabi ki Allah razı olsun. Benim de araban var. O yolu bende kullanacağım. Ben bu yola karşı çıkmıyorum. Ama işin yanlışını dile getiriyorum. Yanlış nedir? Sen dış devletten bir borç almışsın. O borç ile yol yapıyorsun. O borcun faizi artıyor. Yol da bize bir şey kazandırmıyor. Ondan sonra ülkemiz borçlandırılıyor. Biz bu borcu nasıl ödeyeceğiz? Sonra dönüp fabrikaları satıp, borcun faizini ödemeye çalışıyor. Öncelikle ekonomik anlamda güçlü olmak istiyorsak, borçlanmadan iş yapacaksın. Ama hadi borç almaya mecburuz diyelim. O zaman üretime dönük bir yatırım yap. Önce fabrika yap, işçi çalıştır. Onun geliriyle yolu yap. Böyle olunca borçlanmazsın. Durum böyle olunca da ilimiz başta olmak üzere birçok ilden göçler devam eder? ifadelerini kullandı.
Gönay şöyle devam etti:
İÇ GÖÇ EN AZ TERÖR KADAR TEHLİKELİDİR
?Rahmetli Erbakan Hocamızın Başbakanlığı dönemlerinde ilimizde 10´a yakın yatırım vardı. Beton Travers´ten tutun da Divriği Demir Çelik Fabrikası Kangal Termik Santrali´ne varana kadar o dönemlerde yapılmıştır. Geldiğimiz noktada bunlar ya özelleştirildi ya da satıldı. Yani biz yaptık bunlar sattı. Halbuki bu 10 yatırımın yanına bir 10 tane daha yapılsaydı ilimizde göç sorunu olmazdı. Hem istihdam sağlanmış olurdu, hem de üretim artardı. Sen üretime yönelmediğin sürece, iç göç devam edecek. İç göç en az terör kadar tehlikelidir.?
?SİVAS, KALKINARAK
BÜYÜKŞEHİR OLMALI?
?Dışarıdan bakıldığında Büyükşehir olmak sadece avantajlı gibi görülüyor ancak bunun dezavantajları da var. Bunları da hesap etmek lazım. Bizde tabi ki Sivas´ın büyükşehir olmasını isteriz. Bizim şehrimizde büyükşehir olsun. Sivas´ın tarihi geçmişine baktığımız zaman zaten büyükşehirlik yapmış bir kent. 1957´li yıllarda Sivas 14 tane Milletvekili çırakmışız. Sonra yıllar içerisinde düşe düşe 5´e kadar gerilemiş. Gördüğünüz gibi çok güç kaybetmişiz. Toprak ve yerleşim alanı olarak baktığımızda zaten Türkiye´nin ikinci büyük şehriyiz. Bizim istediğimiz büyükşehir Sivas´ın kalkınarak da büyükşehir olması lazım.?
VALİ BEYİN DUYARLILIĞI
AK PARTİ SİVAS TEŞKİLATINA ÖRNEK OLMALI
Biz geçtiğimiz aylarda şuan ki Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu ile birlikte Sivas Valisi Davut Gül´e hayırlı olsun ziyaretinde bulunmuştuk. Orada sohbet ederken, Temel Bey Sivas´ın kalkınması için orta ölçekli sanayi sitelerinin yapılmasının şart olduğunu belirtmişti. Bunlarla ilgili detaylı olarak bir sohbet gerçekleştirilmişti. Daha sonra aylar geçti. Temel Bey Genel Başkan olarak Vali Beyi tekrar ziyarete gittik. Orada Vali Bey, ?Geçen geldiğinizde bahsettiğiniz sanayi sitelerini biz projelendirdik. Bakanlığa da sunduk. Bununla ilgili çalışmaları başlattık? dedi.
Bu yaklaşıma Temel Bey de çok sevindi. Gerçekten de Sayın Valimiz gibi duyarlı insanlarımızdan Allah razı olsun. Ben bu vesileyle Vali Bey´e de teşekkürlerini sunmak istiyorum. Şehrin menfaatine olan fikirler nereden gelirse gelsin değerlendirilip, yapılmalıdır. AK Partili kardeşlerimize de sesleniyorum, onlarda böyle yapsınlar. Bin konu eğer ülkenin menfaatine ise bu fikri kimin söylediğinin önemi yoktur. Ülkenin menfaatine ise o fikri hayata geçirin.?
?KARAMOLLAOĞLU´NUN GELMESİ
HEYECAN UYANDIRDI?
?Saadet Partisi Genel Başkanlığı görevine hemşerimiz Temel Karamollaoğlu´nun gelmesiyle birlikte en başta üslubumuzda bir değişiklik oldu. Yani artık daha yumuşak ifadeleri kullanıyoruz. Bunun da etkisi Temel Bey´in bazı tv kanallarında katıldığı açık oturum programları çok etkili oldu. Ben en başta Genel Başkanımızın Sivaslı olduğu için ilimizde bir teveccühün arttığını düşünüyordum. Ancak geçtiğimiz aylarda İl Başkanları toplantımız vardı. Orada birçok il başkanımız ile görüştüm. Bu görüşmeler neticesinde sadece Sivas´ta değil, diğer bütün illerimizde bir heyecanın uyandığını gördüm. Ben bu hareketliliğin gelecek açısından da olumlu olacağını düşünüyorum.?
?SİVAS´IN HER YÖNÜYLE
GELİŞMESİ LAZIM?
?Sivas olarak her yönlü olarak gelişime açık olmamız gerekiyor. Yani sadece tarım ve hayvancılıkta değil veya turizm anlamında değil, her yönde gelişmemiz lazım. İlimizde en başta sanayi hamlesinin başlatılması gerekiyor. Bununla birlikte tarım ve hayvancılıkta çiftçilerimiz zor dönemlerden geçiyor. Tarım ve hayvancılıkta yeterli desteğin verilmesi lazım. Bunların yanında kültür ve turizm anlamında da ilimizin tanıtımının yapılması gerekiyor.?
?BAŞKANLIK SİSTEMİNE
KARŞI DEĞİLİZ?
?Anayasa değişikliği ve rejim değişikliği ile ilgili biz Saadet Partisi olarak zaman zaman görüşlerimizi çeşitli vesilelerle duyuruyoruz. Biz Başkanlık sistemine karşı değiliz. Daha önce Milli Nizam Partisi döneminde de biz bu konuyu parti tüzüğümüze koymuşuz. Biz karşı değiliz ama bir takım çekincelerimiz de var. Şimdi bir yerde başkan olduğu zaman Meclis´te olmalı. Meclisin bir takım yetkileri Başkan´a verilmemelidir. Yani Meclis Başkan´ı denetleyebilmelidir. Başkan Meclis´in üzerinde bir konumda olduğu zaman denetleme yetkisi elinde olmazsa Meclis´e seni feshederim dediği zaman her şey biter. Ama Cumhurbaşkanı Meclis´i feshedememelidir. Yani belki bugünkü Başkan´a güvenirsiniz ama yarın kimin geleceği belli değildir. Bu sistemle alakalı olarak ilerinin de düşünülmesi gerekir.
Sonrasında ise kuvvetler ayrılığı kesinlikle olmalıdır. Yani yargı Meclis´e, Meclis Yargı´ya karışamamalıdır. Yani bu erk dediğimiz sistemler birbirine müdahil olmamalıdır. Ayrıca yine bu baraj sisteminin kaldırılmasını istiyoruz. Neden? Baraj ne için getirildi. İstikrar için konuldu ama bu bir ihtilal ürünüdür. 80 ihtilalinin ardından 1983 yılında bu kanun hayata geçirilmiştir. İhtilalde konulan kararların hepsi değiştirildi ama bu kanuna dokunulmadı. Niye? Menfaatlerine geldiği için dokunmadılar. Bu madde kaldırılmalıdır. Her fikir mecliste temsil edilmelidir. Ben bu konuda özetle şunu söylemek istiyorum. Gerek başkanlık sisteminde gerekse rejim değişikliğinde ülkenin geleceği düşünülerek, hareket edilmelidir. Sadece günü kurtarmak adına bir çalışma yapılmamalıdır.?
