SİVAS
Millet diktatörü seçmez, milletin seçtiğine diktatör de denmez. Millete kızamayanlar, milletin desteklediğine kızıyorlar. Çok net, Recep Tayyip Erdoğan´a kızıyorlar. Niye kızıyorlar, ´bu millet niye senin yanında duruyor´ diye kızıyorlar. İyi de bu millet de kimin yanında duracağını bilir." dedi. Sivas´ta Doğanşar ilçe meydanında vatandaşlara hitap eden Yılmaz, 16 Nisan´da yapılacak halk oylamasının Türkiye´nin önünü açacağını söyledi.
Başbakan Binali Yıldırım´ın yeni anayasanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için olmadığını, her doğan için olduğunu belirttiğini anımsatan Yılmaz, "İnşallah Türkiye´nin önündeki prangaları kaldıracağız. Aslına bakınca 16 Nisan´da biz Erbakan´ın, Başbuğ Türkeş´in, Özal´ın hayalini gerçekleştireceğiz, Demirel´in deyip de yapamadığını gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
Türkiye´nin zaman kaybetmemesi gerektiğini, dünya koşuyorken Türkiye´nin de yürümesinin doğru olmayacağını vurgulayan Yılmaz, milli iradenin önündeki engellerin de kaldırılması gerektiğine işaret etti.
Egemenliğin sahibinin millet olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Meclisi millet kursun, hükümeti millet kursun, sabah oy vereceksin, akşam sandıklar açıldığında hükümeti kimin kurduğunu bileceksin. Bunun zararı var mı?" ifadesini kullandı.
Bakan Yılmaz, koalisyonların Türkiye´ye zaman kaybettirdiğini, Türkiye´nin tek partili hükümetler döneminde kalkındığını anlatarak, "İstikrarın olduğu dönemlerde Türkiye 5´in üzerinde büyümüştür. Koalisyonlu dönemlerde yüzde 4 büyümüştür, askeri dönemlerde yüzde 3 büyümüştür. Türkiye´nin yüzde 5´in üzerinde büyümesi lazım ki yoksulluğu ortadan kaldırsın, 2023´teki kişi başına düşen 25 bin dolar, 2 trilyon dolarlık mili gelir ve 500 milyar dolarlık ihracat ve dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma eşiğini yakalayalım. Hedefi yakalayabilmek, gediğin üzerine çıkabilmek için mutlaka istikrarlı hükümetlere ihtiyacımız var." dedi.
"MİLLETİN SEÇTİĞİNE
DİKTATÖR DENMEZ"
Halk oylamasında "evet" denilmesi için çok neden olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu sistem, demokrasi ve milli iradeye daha uygun, uzlaşmayı getirecek, istikrarlı hükümetler getirecek, hukuk devletine daha uygun diyecek ve kuvvetler ayrılığına da daha uygun. Şimdi tek şikayet var, nedir bu şikayet, ´tek adam rejimi gelecek´ diyor, değil mi? Birisi diyor ki ´hiç değilse sonunda adam olduğunu kabul ettiler, adam gelecek adam´ diyor. Bu tek adamın iyi bir şey olmadığını düşünüyorlar, yani menfi bir anlam yüklüyorlar, diktatör diyorlar. İyi de diktatör oraya kendiliğinden mi gidiyor, millet seçiyor, millet. Millet kendisine zulüm edeni seçer mi? Millet kendisine haksızlık edeni seçer mi? Millet, kendisine vadedip de vaadinde durmayanı seçer mi? Eğer seçer derseniz milletin seçme kuvveti yok demek, seçme kudreti yok demek, millet iyiyle kötüyü ayırt edemez, güzelle çirkini ayırt edemez, millet cahil demek. Milletin kendi başına bir diktatör seçeceğini söylemek, millete hakaret etmek demektir ama ´millet hata eder´ diyemediklerinden ´biz diktatör istemiyoruz´ diyorlar. Millet diktatörü seçmez, milletin seçtiğine diktatör de denmez. Zaten milletin seçtiğine diktatör dersen sen millete hakaret ediyorsun demektir. Millete kızamayanlar, milletin desteklediğine kızıyorlar. Çok net, Recep Tayyip Erdoğan´a kızıyorlar. Niye kızıyorlar, ´bu millet niye senin yanında duruyor´ diye kızıyorlar. İyi de bu millet de kimin yanında duracağını bilir."
"Evet" yolunda Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli´nin olduğunu belirten Yılmaz, "Onlara alternatif ne kalıyor, ´hayır´ yoluna gitmek. ´Hayır´ yolunda kim var? PKK´nın lideri, PKK´nın elebaşları, FETÖ´nün lideri, DHKP-C, Almanya, Hollanda ve Belçika var. Türkiye´nin iyiliğini, huzurunu, rahatını istemeyenler var. Allah için, tablo buyken kimin yanında yürümeyi tercih edersin. Yüz akıyla evlatlarınıza diyeceksiniz. Tayip Erdoğan´ın Türkiye´ye hizmet ettiği belli. Türkiye´yi 3 kat büyüttü." diye konuştu.
BAKAN YILMAZ BÖLGE
TOPLANTISINA KATILDI
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Aklı başında var mıdır, yok mudur bir adam ´Denize dökeceğiz´ diyor. Milletin yarısını denize döken bir adam nasıl olsun da iktidara gelsin. Millet bilmez mi kime oy verip vermeyeceğini." dedi.
Yılmaz, AK Parti Merkez İlçe Başkanlığı tarafından Diriliş Mahallesi´nde bir düğün salonunda düzenlenen "Diriliş Mahallesi Bölge Toplantısı"na katıldı.
Burada partililere hitap eden Yılmaz, yeni anayasayla 18 yaşındakilere milletvekili seçilme hakkı verilmesine değinerek, "Toplumda kadınlar varsa Mecliste de kadınlar olması lazım, toplumda gençler varsa Mecliste de gençler olması lazım, toplumda emekliler varsa Mecliste de emekliler olması lazım. O halde 9 milyon gencin duygusunu, düşüncesini ne beklediğini kim ifade edecek? Yani yaşlılar mı ifade etsin, gençler konuşmasın mı? Onların yerine biz mi söyleyelim? Bunu diyen kimse demokrasinin ´D´sinden anlıyor denilebilir mi? Atatürk Cumhuriyeti gençlere emanet etti, bunlar Meclisteki bir sandığı gençlere emanet etmekten çekiniyorlar. Ondan sonra da ´Biz Atatürk´ün yolundayız´ diyorlar. Hadi oradan." diye konuştu.
Yılmaz, yeni anayasayla cumhurbaşkanının bütün işlemlerinin istisnasız yargı denetimine tabi tutulacağını belirterek, "Şimdi 5 yılda bir sorumluluğu var, millete hesap vereceksin. Bir de Meclise hesap vereceksin, Meclis ola ki suçlandırırsa 400 milletvekiliyle yargıya git. Sonuçta millet görür. Mahkeme ne ceza verirse verir, aslolan milletin vicdanında mahkumiyettir. Önemli olan milletin vicdanında mahkum olmamak. Ne karar verilirse verilsin, ister meclis isterse anayasa mahkemesi, denetime açık olmak iyidir, hukuk devletinin gereğidir ama nihai hesap millete ve Hak katında verilir." ifadesini kullandı.
"Bir de diyorlar ki ´Bu anayasa geçerse Türkiye´ye tek adam rejimi gelecek´ diyorlar" ifadesini kullanan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İkisi bir arada doğru olmaz ki hem ´Tek adam var´ diyorsun hem de bu anayasa geçerse... Yani o da yalan bu da yalan onu söylüyorum. Bu tek adam kendiliğinden mi oraya geliyor? Yok. Bu tek adamı kim seçiyor? Millet seçiyor değil mi? Milletin seçtiğine diktatör dersen, dolaylı olarak bu milletin seçme kudreti yok demek, iyi, kötüyü ayırt edemez demek ne doğru ne yanlış bilmez demek. Bu millet kendisine zulüm edeni, haksızlık yapan, kedisine söz verip, vaatte bulunup vaadinin arakasında durmayanı seçer mi? Seçmez. Dolayısıyla da bu millete cahil diyemediklerinden, hatta bunu dolaylı olarak şöyle diyorlar, ´Yüzde 99´la da yapsanız, yine bunu gerçekleştiremezsiniz´. Bu yetkiyi sana kim verdi, senin altın hissen mi var? Onlar bu milletin asli unsuru, sahibi, geri kalanı da maraba görüyorlar. İnşallah bu halk oylamasına ´evet´ geçerse 80 milyonun her bir oyunun da eşit olduğunu göstereceğiz.
İnanın ki bu halk oylamasında ´evet´ çıkması, bu halk oylamasına da ´hayır´ diyenlere hayrı dokunacaktır. Hayrı dokunacak da bunlar niye karşılar? Biliyorlar ki millet bunları desteklemeyecek. Niye? Aklı başında var mıdır, yok mudur bir adam ´Denize dökeceğiz´ diyor. Milletin yarısını denize döken bir adam nasıl olsun da iktidara gelsin. Millet bilmez mi kime oy verip vermeyeceğini. Cumhuriyet Halk Partisi hiçbir zaman iktidara gelemeyeceğini biliyor ama Ankara´daki vesayet odaklarıyla dirsek teması çok iyi. Her darbenin arkasında şöyle veya böyle 60,70, 80´e bakın, hatta Erbakan´ı iktidardan uzaklaştırana bakın, mutlaka CHP´nin bir şeyi bulunur. 60´da darbeyi yapanların birçoğu, 70´de muhtıra verenlerin birçoğu Cumhuriyet Halk Partisi´nde milletvekili oldu. 80´de Kenan Evren´in de Cumhuriyet Halk Partili olduğunu herkes bilir. Halkın gözü terazi ve 16 Nisan´da herkese hak ettiği hakkı verecek ve inşallah ´evet´ çıkarsa Türkiye´nin önü ilelebet açık olacak." (AA)
