HABER: Hayrullah AĞKAŞ
Sivas Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Mustafa Hızal, Yukarı Tekke Mezarlığı´nda bulunan Şehitler Müzesi ve kent meydanına yapılmasını arzu ettikleri Şehitler Müzesi ile ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
Yukarı Tekke´de bulunan Şehitler Müzesi´nin Türkiye´de başka bir örneğinin olmadığını ifade eden Hızal, en büyük hayalinin kent meydanındaki Tarihi Jandarma binasının Şehitler Müzesine dönüştürülmesi olduğunu ifade etti.
Mevcut Şehitler Müzesi´nin fiziki imkânlarının artık yeterli gelmediğini ifade eden Hızal, ilimizde yaşayan birçok insanın Şehitler Müzesinin varlığından dahi haberdar olmadıklarını ve kent meydanında bir müze yapılması halinde müzenin daha işlevsel bir hal alabileceğini kaydetti.
2006 yılında dönemin Belediye Başkanından tarihi Jandarma Binasının Müzeye dönüştürülmesi yönünde talepleri olduğunu belirten Hızal, dönemin şartlarında burasının uygun olmadığını ve bunun yerine Yukarı Tekke Mezarlığı´na mevcut şehitliğin yapıldığını ifade etti.
Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Hızal, şunları kaydetti:
?Şehitler Anıtımızla ilgili Belediye başkanımızla görüşmüştük. Bizim orada 2006-2007 yıllarında bir çalışmamız vardı. Yine Şehitler Anıtının o çok büyük heybetli görüntüsünü kaldırıp yanlarda bulunan bir asker ve bir polis rölyeflerin daha güzel bir şekilde yapılması ve biraz daha minyatür olarak şehitlerimizi temsil edecek şekilde bir anıtın olmasıyla birlikte çevre düzenlemesi ile birlikte şehir merkezine yakın bir bölgede olmasıyla ilgili bir düşüncemiz olmuştu. Ama şuan ki süreçte gerek meydan projesi var. Jandarma Lojmanlarının yıkılması gündemde. Diğer taraftar Orduevi´nin taşınması gündemde. Bunların hepsine baktığımız zaman süreç içerisinde neyin ne olacağı pek net değil. Ama ben şuna inanıyorum ki bu konuda gerek Valimiz olsun, gerekse Belediye Başkanımız olsun mevcut yapının içerisinde daha güzelini, daha iyisini, Sivas´a yakışacak daha güzel bir projeyi hayata geçirecekleri kanaatindeyim.?
MEVCUT ŞEHİTLİK
ARTIK BİZE YETMİYOR
Mevcut Şehitler Müzesi´nin artık yetersiz geldiğini ifade eden Hızal, ?Biz aslında gerek derneğimiz içerisindeki müzenin gerek Yukarı Tekke Mezarlığı´ndaki müzenin ilk etapta 2006 yılındaki müracaatlarımızda Jandarmanın içerisindeki tarihi binada faaliyet göstermesini talep etmiştik. Yani Yukarı Tekke´deki müzemizi insanlarımızın daha kolay ulaşabileceği ve tarihi bir bina içerisinde faaliyet göstermesini arzu etmiştik. Şuan itibariyle Yukarı Tekke Mezarlığındaki şehitliğimiz bize yetmiyor. Bunlar yeterli olmayınca ileriki dönemlerde çok farklı çalışmalar önümüze çıkar diye düşünüyoruz? dedi.
Hızal, şunları kaydetti:
?Bu konuyla ilgili bir müze oluşturulması halinde burada Çanakkale Şehitlerimiz için bir köşe oluşturulabilir. Yine Güneydoğu´daki şehitlerimiz için, Osmanlı dönemindeki şehitlerimiz için tarihimizden biraz alıntı yapılabilir. Mesela şuanda 15 Temmuz Şehitleri olarak adlandırdığımız bir meydan çalışmamız var. Dolayısıyla bunun hemen üst tarafında bizim şehitler parkımız var. Bunlarla ilgili hepsini kapsayacak bir çalışma yapılması lazım. Yine hakeza Sarıkamış şehitlerimiz var. Bu şehitlerimizden bilinen isimler var. Bu ve ilimizdeki diğer tüm şehitlerimizin isimleri gerek Genel Kurmay Başkanlığından Emniyet Teşkilatımızdan detaylı bir araştırma yapılarak, şehitlerimizin bir listesi çıkarılabilir.
Biz gelecek nesle bunları bırakabiliriz. Bunların hepsini bir alanda da toplayabiliriz veya farklı alanlarda da oluşturabiliriz. Eğer sadece kendi ortamımızda yaşananlara sahip çıkarsak, geleceğimizi de bir anlamda unutmuş oluruz. O yüzden yapılacak çalışmalarda bütün hepsini kapsayacak bir şekilde bir çalışma olması lazım.?
ŞEHİTLER MÜZESİ
SİVAS´IN YÜZ AKIDIR
Dernek olarak gerek Yukarı Tekke Mezarlığı´ndaki şehitlik, gerek binamızın içerisinde bulunan müze ve gerekse Şehitler Anıtındaki müzeye çok önem verdiklerini aktaran Hızal, ?Çünkü maddi ve manevi değerlerimize ve özellikle madden bazı şeyler talep ediyoruz. Bunlar hükümetimiz tarafından karşılanır veya karşılanmaz ama işin maneviyatı yönünden biz bu konuda çok ciddi çalışmalar yaptığımızı düşünüyorum? dedi.
Sivas´tan başka bir ilde şehit müzesinin olmadığını ifade eden Hızal, ?Şuanda Türkiye´de müzelerle ilgili hiçbir çalışması söz konusu değildir. Bu gerçekten de Sivas´ımızın yüz akıdır. Çünkü dışarıdan gelen mihmandarlarımız, şehitliği ve gaziliği anlatan mihmandarlarımız bizim buradaki müzelerimizi gördükçe inanın gıpta ediyor. Biz buralarda o maneviyatı da vermeye çalışıyoruz. O milli duruşumuzu, bu kadar insan niçin şehit olmuş, niçin gazi olmuş, şehit olduktan sonra arkalarında neler vardır. O dönem içerisinde ailelerle irtibatları nasıldı. Tabi geçmiş dönemlerde mektuplar vardı ama günümüzde pek kalmadı. Şuanda genelde telefonlarla irtibat sağlandığı için ailelerinden duyduklarımızı ifade etmek zorunda kalıyoruz. Ama onların yine de görsek olarak baktığımız zaman bulundurdukları bazı eşyalar var. Bu şehitlerimizin normal zamanda kullandığı eşyalarını da biz bu müzemizde bulundurmaya çalışıyoruz. Bunu neden sergiliyoruz? Dediğimiz gibi bunları gelecek nesillerin görmesi lazım. O çocuklarımızın bu duyguyu tatmaları gerekiyor. O kadar insanımızın neden şehit olduğunu gelecek kuşakları aktarmamız gerekiyor. Görsellik olması anlamında da biz böyle bir çalışma yaptık. Şuan ilimizde bulunan müzemiz Türkiye´de bir ilk olarak devam ediyor. Gerek derneğimiz içerisinde olan müzemizi de devam ettiriyoruz? ifadelerini kullandı.
Hızal sözlerini şöyle sonlandırdı:
?Amacımız devletine, milletine, vatanına hayırlı evlatların yetişmesi ve burada bütün millet olarak bizler bu ülkenin geçmişte neler yaşadıysak, bundan sonraki süreç içerisinde de gelecek neslimize bunları bırakmamız gerekiyor. Milletimizin huzur içerisinde birlik içerisinde, kardeşlik içerisinde, iyi bir Türkiye Cumhuriyeti olmanın ideallerini yaşatmamız gerekiyor. Bu da tabi bizim birbirimize olan sevgimizden, saygımızdan kaynaklanır. Değerlerimizi korudukça bu milletin üzerinde oynanan oyunlara gelmeyeceğine ve bu konuda da herkesin farkında olması gerektiği kanaatindeyim. Çünkü şehit ailelerimiz, gazilerimiz ve dernek olarak maddi olarak bazı taleplerimiz de olabilir ama manen kaybettiklerimizi bir daha yerine getiremiyoruz. Yani o açıdan burada bizim birlikteliğimiz çok önemli.?
