Hayrullah AĞKAŞ
Memur-Sen Konfederasyonu´na bağlı Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem-Bir-Sen) Sivas Şube Başkanı Mustafa Pakoğlu, Türkiye İstatistik Kurumu´nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verilerine göre memur ve emeklilerin zam oranlarının belli olduğunu söyledi.
TÜİK verilerinin izaha muhtaç ve gerçeklikten uzak olduğunu söyleyen Pakoğlu, ?İktidar bilerek enflasyon rakamlarını düşük göstermektedir. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Ek zam talep ediyoruz? dedi.
?VERİLER MEMUR-SEN´İN
TESPİTLERİNİ DOĞRULUYOR?
Kamu çalışanları ve emeklilerin bu ay daha önce kararlaştırılan yüzde 4 zamma ek yüzde 1,75 oranında enflasyon farkı alacağını söyleyen Pakoğlu, ?Kamu çalışanlarına ve emeklilere 2020 yılının ilk 6 ayı için yapılan maaş artışı yüzde 4 iken aynı dönemde enflasyonun yüzde 5,75 olması, memur maaşlarının enflasyon karşısında resmi olarak yüzde 1,75 eridiğini ortaya koydu. TÜİK´in enflasyon verileri Memur-Sen´in tespitlerini doğruluyor, kamu işvereninin tahmin ve hedeflerini yanlışlıyor. Her 6 ayda bir yaşanan bu tablo, son bulsun istedik. Zam oranı, enflasyonla değil, imzalarımızla belirlensin teklifini getirdik; reddedildi ve yine enflasyona yenildi teklif sahipleri.? dedi.
?ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA MAAŞ ALAN EMEKLİLER VAR?
?TÜİK´in açıklamış olduğu rakam bizleri şaşırtmadı. TÜİK öteden beri siyasi iktidarın belirlemiş olduğu hedefler dışında bir açıklama yapmıyor, yapamıyor. Enflasyon rakamları üzerinde oynama ile algı oluşturarak oranı düşük gösterme gayreti var. Enflasyon yüksek olsaydı kamu çalışanlarına Temmuz´un 15´inde yapılacak toplu sözleşmede belirlenen yüzde 4´lük zammın üzerine daha fazla enflasyon farkı eklenecekti? diyen Pakoğlu, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: ?Enflasyon farkı zam olmadığı gibi reel kayıplarımızı karşılamaktan oldukça uzaktır. Uzun yıllardır kamu çalışanlarına yapılan Temmuz zammı, kamu çalışanları için bir anlam ifade etmiyor. Çünkü yılın ikinci yarısında yüzde 15´lik gelir vergisi diliminden yüzde 20´lik dilime geçtiğimiz için, biz kamu çalışanlarına yapılan zam vergi mekanizması kullanılarak geri alınmaktadır. Çalışanların vergi dilimi adaletsizliğine ve sipariş usulü ile hazırlanan enflasyon rakamlarına tahammülü kalmamıştır. Çalışanlara düşük enflasyon farkı ödenmesi için rakamlar bilerek düşük tutulmaktadır. Pandemi sürecinde dünya genelinde ekonomik kriz, işsizlik ve yoksulluk giderek arttı. Ne hikmetse çarşı pazarda tüm ürünlere zam gelirken enflasyon oranları düşmeye, çalışabilecek nüfus oranı artarken de işsizlik düşmeye başladı. TÜİK uzunca bir süredir gerçek verileri manipüle konusunda üstün bir performans ortaya koymaktadır. Çarşıya, pazara, marketlere gittiğimizde fiyatlarda çok ciddi bir artışla karşılaşıyoruz. Açlık sınırı ve yoksulluk sınırına baktığımızda temmuz ayında yapılacak zamla kamu çalışanları zaten yoksulluk sınırı altında ücret alıyor. Asgari ücretin altında maaş alan emekliler var. Temmuz ayında yapılacak zammın da açlık ve yoksulluk sınırının çok gerisinde bir zam olduğunu çok rahat söylemek mümkün maalesef. Kamu çalışanlarına yapılacak ek zam hem enflasyon kaynaklı zararların karşılanması noktasında hem de bir adaletsizliğin giderilmesi konusunda nispeten sorunları çözecektir.?
?ENFLASYON RAKAMLARININ
GERÇEKLİĞİ YANSITMADIĞI ORTADA?
Özellikle kamu bankaları aracılığı ile başta konut olmak üzere otomobil, seyahat, konaklama ve beyaz eşyada açıklanan düşük faizli kredi paketleri sonucunda artan talep nedeniyle fiyat artışlarının ortaya çıktığını belirten Pakoğlu, ?Tüketimi zorunlu mal ve hizmetlerden başta gıda olmak üzere yüksek seyreden fiyat artışları son yıllarda yukarı yönlü hareket etmeye devam etmektedir. Açıklanan enflasyon rakamlarının gerçekliği yansıtmadığı ortadadır. Taleplerimizin takipçisi olacağımızı bir kez daha kamuoyuyla paylaşmayı vazife biliyoruz? açıklamasında bulundu.
