USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

1 MAYIS´TA İŞÇİ ÇALIŞTIRABİLİR MİYİZ? YASAK MI?

26-04-2018

 

 

                1 Mayıs, dünyadaki bütün işçilerin birlik, dayanışma ve emekleri uğruna mücadele verdikleri, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüm emekçiler tarafından kutlanan ve  bayram olarak ilan edilen anlamlı bir gündür. İşçi sınıfının hak ve çıkarlarını kazanma mücadelesinin içerisinde doğmuş ve işçi sınıfı mücadelesinin sembolü olarak gelenek halini almıştır.

 

                1 Mayıs´ı kutlamakla, güncel talepler dile getirilmekte, mevcut çalışma koşullarının iyileştirilmesi yönünde yaşama mücadelesi veren emekçiler insanca yaşamayı talep etmektedirler. Dünyanın her yerinde dil, din, ırk, cinsiyet ayırımı gözetmeksizin birlik ve dayanışma içerisinde bir araya gelerek seslerini duyurma çabası içerisindedirler.

 

                Bilindiği üzere kapitalizmin çıktığı ilk yıllarda 1700-1800´lerde çalışma koşulları son derece ağır ve vahşiceydi. İşçiler uyuma ve yemek yeme vaktinin dışında sadece çalışıyor; dinlenemiyor, kendine, eşine, çocuklarına vakit ayıramıyor, insanı  sosyal bir varlık yapan hiç bir etkinliğin içerisinde olamıyor ve hatta 16 saati aşan çalışma süreleriyle buna imkan dahi bulamıyordu.  Bu nedenlerden ötürü emekleriyle çalışan bir insanın ömrü 35-40 yıl gibi kısa bir süreydi.

 

                1850´li yıllarda ABD ve İngiltere´de ölümcül çalışma saatleri sonucunda oluşan grevler, eylemler netice vermiş çalışma süresini 10 saate indiren yasalar kabul edilmiştir. Ancak yeterli bir çalışma olmadığı gerekçesiyle işçiler 24 saatlik zaman diliminin 8 saatini çalışarak, 8 saatini uyuyarak ve 8 saatini de dinlenme, eğlenme gibi aktivitelere ayırmak istiyorlardı. Nihayetinde 1860´larda ABD´de günlük çalışma süresinin 8 saat olması yönünde çalışmalar hız kazandı, grevler netice verdi, dernekler kuruldu ve düşük ücret-uzun çalışma sürelerine karşı çıkan işçi sınıfının mücadelesi sonucunda yapılan kongrelerde çalışma saati 8 saat olarak talepler neticeye vardı ve yasallaştırıldı.

 

                Ülkemizde de 1 Mayıs´ın kutlanması yüzyıllık bir geçmişe sahip olup Osmanlı´ya dayanmaktadır.  1872´de ilk grev gerçeklemiş olsa da baskılarla susturulmuştur. İlk defa 1 Mayıs 1909´da Üsküp´te Türk, Bulgar,Sırp işçilerinin katılımıyla düzenlenen bir gösteri ile kutlanır ve bugüne kadar birlik beraberlik mücadelesi içerisinde devam eder.

 

                1 Mayıs´ı doğru anlamak gerekir. Kirli ideolojik yaklaşımlarla işçinin birlik mücadelesi için verdiği günü siyasallaştırmamak gerektiği kanısındayım. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de işçinin birlik beraberlik içerisinde hakkını aradığı, telaffuz ettiği, çeşitli sendikal faaliyetlerle ve etkinliklerle din, dil, ırk, cinsiyet, siyasi görüş ayrılığı gözetmeksizin bir araya geldiği gün olduğunu ve tarihsel bu süreçte neler yaşandığını bilerek hareket etmek gerektiğini düşünmekteyim.

 

                1 Mayıs ne korku ve şiddet günüdür ne de solcu sağcı günüdür. Hangi partiye oy verirseniz verin, hangi siyasi görüşü savunursanız savunun din, dil, ırk, cinsiyet, görüş ayrılığı olmadan dayanışma ve beraberlik günüdür. Bundan ötürüdür ki bilimin ideolojisi olmaz düşüncesiyle hareketle bu hafta ki yazımda  1 Mayıs´ta işçi çalıştırabilir miyiz? Çalıştırırsak ne olur? Yasak mı? gibi pek çok işveren ve işçinin aklını meşgul eden bir kaç önemli soruya mevcut yasalarımız dahilinde cevap vermeye çalışacağım.

 

                1 MAYIS ARTIK RESMİ TATİL

 

                Sendikaların en önemli taleplerinden biri olan 1 Mayıs´ın resmi tatil olması 2008 Nisan´da ?Emek ve Dayanışma Günü? olarak kabul edilmiş ve 27 Nisan 2009 tarihinde yayınlanarak resmi tatil ilan edilmiştir.  1 Mayıs bu tarihten itibaren "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun?a göre genel tatil günlerindendir.

 

               

                1 MAYIS´TA İŞÇİ ÇALIŞTIRABİLİR MİYİM? YASAK MI?

 

                "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun"a göre ülkemizde tatil ilan edilen günlerde çalışmamanın esas olduğunu görmekteyiz. Bu tatil günlerinde gerek dini ve gerekse ulusal bayramları kapsayacak tatillerde çalışma olmaması tatil yapılması istenmiş ve yasalarla güvence altına alınmıştır.

 

                Burada konuyu biraz daha netleştirecek olursak her ne kadar yasal düzenleme olsa da 29 Ekim hariç parasını vermek ve rızasını almak koşulu ile işçi çalıştırılmasında bir sakınca yoktur. Şöyle ki yalnızca 29 Ekim günü bütün özel işyerleri kapatılmak zorundadır.  Bunun dışındaki tatil günlerinde işçinin çalışması belli koşullara tabi olmuştur.

 

                1 Mayıs´ın da tatil günü ilan edilmesi dolayısıyla işçinin çalışması için belli şartların olması gerekir. İş kanuna göre işçinin tatil günlerinde çalışması buna 1 Mayıs´da dahil, toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesinde bulunmasına bağlıdır. İş akdinin kurulması sırasında işveren iş sözleşmesinde işçinin tatil günlerinde çalışabileceğine ilişkin muvafakatini işçiden alması gerekmektedir.  Eğer sözleşmede böyle bir hüküm yok ise bu günlerde çalışmasını işçiden onay alması halinde gerçekleştirebilir.

 

                Görüldüğü üzere sorunun cevabı hem evet hem de hayırdır. Burada esas teşkil eden mevzu sözleşmede hüküm bulunması halidir. İş Kanunu işçinin rızasının alınması veya onayının alınması koşulu ile çalıştırılabileceği yönünde hüküm beyan etmiştir.

 

                1 MAYIS´TA ÇALIŞMAYAN İŞÇİYİ, İŞVEREN İŞÇİDEN ÇIKARABİLİR Mİ?

 

                Yukarıda ki açıklamamda da ifade ettiğim üzere işveren, genel tatil günlerinde işçiden muvaffakiyet almak koşulu ile 1 Mayıs´ta çalışmasını talep edebilir.

 

                İşveren, işçinin ulusal bayramlar ve genel tatil günlerinde çalışmaya ilişkin muvafakati olmasına rağmen işe gelmemesi halinde belli şartların varlığı dahilinde iş akdini feshedebilir. İşveren iş akdini haklı sebeple feshine dair düzenleme içeren 4857 s.Kanunun 25 inci maddesine göre;" İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki iş günü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi." halinde işveren, iş akdini haklı nedenle sona erdirebileceğini düzenlemiştir. Bu halde işçi kıdem ve ihbar tazminatına da hak kazanamayacaktır.

 

                Burada konuya ilişkin bir Yargıtay kararı paylaşacak olursam Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında ? Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 6. maddesinde davacı talep halinde genel tatil günlerinde çalışmayı kabul etmiştir. Davacının bu kabulü nazara alındığında genel tatil günlerine denk gelen bu günlerde mazeretsiz olarak işe gelmemesi davalı işveren yönünden İş Kanunun 25/2-g maddesi uyarınca haklı fesih nedeni oluşturmaktadır. "Davacı devamsızlığını makul gösterecek mazeretini ispat edememiştir. Mahkemece davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından devamsızlık nedeniyle haklı olarak feshedildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yapılan feshin geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. ? şeklinde değerlendirme yapmıştır.

 

                1 MAYIS´TA ÇALIŞTIM İŞVEREN ÜCRETİMİ NASIL HESAPLAYACAK?

 

                Sadece 29 Ekim günü özel işyerlerinin kapatılması zorunludur, bunun dışındaki ulusal bayram ve genel tatil günlerinde özel sektör iş yerleri çalışmasını sürdürebilir ve işçisinden yukarıda bahsettiğim üzere rızasını almak koşulu ve fazla mesai/tatil-bayram ücretini ödemek koşulu ile çalıştırabilir.

 

                 Burada yine 4857 s. İş Kanununun 47 inci maddesine bakacak olursak;  işçilere, genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir. Yani 1 Mayıs tatilindeki çalışma nedeniyle işçiye günlük ücretinin iki katı tutarda ödeme yapılır.

 

                İŞVERENİM 1 MAYIS´TA ÇALIŞMA ÜCRETİMİ SABİT OLARAK BELİRLEDİ GEÇERLİ Mİ?

 

                Bazı işverenler, iş sözleşmesine genel tatil ücretlerinin sabit ödenen ücretin içinde olacağı şeklinde düzenleme koymaktadır ve bu düzenleme geçersizdir. İş Kanunun 47 inci maddesinde bu konuda nisbi emredici nitelikte bir düzenleme yapılmıştır. İşçi aleyhine olan bu  düzenlemenin hiç bir geçerliliği yoktur.

 

                Konuya yine bir Yargıtay kararı ile değinecek olursam; ; ?Bayram ve genel tatil ücretlerinin aylık sabit ücret içinde ödendiğinin kabulü mümkün olmamakla birlikte, iş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. ? şeklinde ki karar ile genel tatil ücretlerinin sabit ücrete tabi olamayacağını açık bir şekilde belirtmiştir.

 

               

                İŞÇİNİN 1 MAYIS´TA GEÇEN ÇALIŞMALARI KARŞILIĞI USULÜNE UYGUN ÜCRET ÖDEMESİ YAPILMAZSA İŞÇİ HAKLI FESİH YAPABİLİR Mİ?

 

                Genel tatil ücreti de geniş anlamda ücretin içerisinde sayılmaktadır. 4857 s. İş Kanununun işçinin haklı fesih hakkını düzenleyen  24 üncü maddesine göre; ? İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse, ? işçinin iş akdini haklı sebeple derhal feshedebileceği açıkça düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere işçi, 1 Mayısta geçen çalışması karşılığı ücreti usulüne uygun olarak ödenmezse iş akdini haklı sebeple feshedebilir.

 

 

                Bu hafta ki yazım vesilesi ile bende geçmişte yaşanan toplumsal acılar, kalplerde ve hafızalarda derin izler bıraktığını düşünerek bugün daha çok dayanışmaya ve birliğe ihtiyacımızın olduğunu gerginlik içerisinde bir gün olmaktan çıkıp özgürce ve güven içerisinde yaşanmasını arzu ediyorum.  1 Mayıs´ın tüm ülkemizde demokrasimizin timsali olarak kutlanması ve bayram havasında geçmesini temenni ederim.

 

 

 

 

 

               

 

 

 

 

                 

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?