"Rabbini zikreden ile Rabbini zikretmeyenin misâli, diri ile ölü gibidir." (Buhari Daavat 66; Müslim, Salatü´l-Müsafirin 211, (779)
Allah; zatı ulûhiyetiyle iman edilmeye, amel işlenmeye, yüce sıfatlarla teşbih, noksan sıfatlardan tenzih edilmeye, zikir olunmaya layık ezeli ve ebedi Rabbimizdir.
O´nu (cc) başta Melekler ve Peygamberler, salihler abidler olmak üzere güneş ve ay, yedi kat yerler, yedi kat gökler zikreder. Hatta dağlar taşlar, nebatat ve cemadat bile zikreder. Büyük Şeyh Muhyiddin Arabî (ks)´nin ifadesi ile taş dakikada 200 defa Allah diyerek hareket eder. Bugün pozitif ilim adamları da duymasalar da maddenin en küçük birimi atomun dakikada 200 kere hareketlerini tespit etmişlerdir.
Hem zikrullah, namaz kılmak, infak etmek, kuran okumak, cihat etmek, kötülükten men etmek, anaya babaya iyilik, sılayı rahim evrat ve ezkarın ta kendisidir.
Zikir; Allah´ı tanımak, acziyetimizi bilmek, kibirden uzak durmak, Rabb olarak O ´nu kabul etmek, beşeri batıl düzenleri reddetmektir.?
Zikrullah; Bedendeki ruh gibi imanı canlı tutar. Gafletten ve tembellikten, miskinlikten kurtarır.
Zikrullah; Vücutta pozitif eneıji oluşturur, akla itidal, kalbe basiret ve Furkan nuru sağlar.
Zikrullah; Yaratılandan yaratana ulaşmak, onun eşsiz eseri olarak O´na (cc) hayranlığını, sevgisini, muhabbetini ifade etmektir.
Ehli tasavvuf virdlerle, zikrullah ile nuri şerif ile âlemi emir olan; Kalp, ruh, sır, hafi, ahfa letaiflerini; ihsan makamına ulaştırmak, nefs, zikri küll, zikri sultani, nefyü isbat derslerini geçerken âlemi halk olan; hava, su, toprak, ateş unsurları ile murakabelere ulaşıp; murakabeyi ehadiyet, murakabeyi maiyet, murakabeyi akrabiyet, murakabeyi muhabbet ile fenanın zirvelerine, mananın burçlarına çıkıp, beka sırrına ulaşıp, Seyri illallah, Seyri maallah, Seyri anillah ile velayet kapısına adım atıp, îlmelyakin, aynelyakin ve Hakk´alyakin halleriyle lika mahreminde kulluğun kemalini yaşamaya gayret etmişlerdir.
Zikrullah; Nefsimizi ve onun azgınlığını bilip ıslah için gayret etmektir. Kim nefsini bilirse Rabbini bilir. Nefsini tezkiye eden kurtulmuştur.
Zikir; Yaratmanın da, emir vermenin de yeryüzü hâkimiyetinin de Allah´ a ait olduğunu bilip zalim Yahudi ve Hristiyanların tahakkümüne boyun eğmemektir.
Zikir; Ticarette helal ve haramı gözetmek, faizden tefeciden, haramdan uzak durmaktır.
Zikir; 15 Temmuz 2016 akşamı gibi gerektiğinde meydanlara dökülüp zalim ve hainlere bu vatanı teslim etmemektir.
Zikir; İslam´a ve Müslümanlara hizmet eden, gayret eden idarecilere destek olmak, hayırla anmak dua etmek, hayırlı işler için hakka ve hayra yönlendirmektir.
Zikir; Rant peşinde koşan, menfaati için bir şehri ekonomik olarak geride bırakan hırsız, hain mal ve makamın kulu olanlara karşı dik durmak, hakkı haykırmak hakka davet etmektir.
Zikir; Yetimi doyurmak, Afrika´ya uzanmak, Suriye´yi kucaklamak Halep´e, İdlip´e, Türkmen Dağı´na, 11000 km uzağa Arakan´ a yardımlar göndermek, onların acılarını paylaşmak, kimyasal silahlarla ciğerleri kana boyanıp Cennete uçan çocuklar için yüreğimizin yanması, gözyaşlarımızın akmasıdır.
Zikir; Avrupa´nın Müslüman olmasını hayallemek, onlara dini anlatacak Kur´an ve Sünneti Hz. Peygamber (sav) tanıtacak basın ve yayınla programlar yapmak yahut yapmayı hedeflemek, hidayetlerine dua ve gayret etmektir.
Zikir; Zalimler için yaşasın cehennem demek, onları sevmemek, ıslahtan nasipleri yoksa Allah´ın mazlumların ahına, muntakim olmasını istemek. Onlarla en güzel şekilde mücadele etmektir.
Velhasıl kardeşinize selam ve tebessümden tutun tüm ibadetiniz, ticaretiniz siyasetiniz aile ve kardeşlik hukukunuz, alıp verdiğiniz her nefesi Allah için alıp vermeniz ve tevhid üzere olmanız, asıl ebedi hayata tertemiz doğmamız cenneti ve daha fazlasını elde etmemiz için, kelime manası hatırlamak olan zikri; Allah´ı (cc) unuttukça tekrar anmak, günahlara istiğfarla rahmete vesile olacak zikrullaha yapışmak, hayatımızın gayesi olmalıdır.
