"Kim bana iki çenesi ile iki bacağı arasındakilere koruma sözü verirse, ben de ona cennet sözü veririm." (Buhârî, Rikak23. Tirmizî, Zühd 61)
"Sakın zinaya yaklaşmayın bu çirkindir, kötü bir yoldur." (İsra Suresi-32)
Gözün zinası harama bakmak, elin zinası haramları tutmak, ayakların zinası da haramlara gitmektir. Ayeti Kerime bize zinayı yapmak şöyle, dursun o fiili, o hayâsızlığı, o nikâhsız haram olan birlikteliğe sakın yaklaşmayın, uzak durun o günaha düşürebilecek vesilelerden kaçın, uzak tutun nefsinizi demektedir.
Bir genç sevgili Peygamberimiz (sav)´e gelir; "Bana zina yapmam için müsaade et" der. Sahabe çok kızar ağzını kapatmaya, onu konuşturmamaya çalışır. Peygamberimiz (sav) onları engeller genci dinler. Onun nefsinin onu nasıl bir ateşe götürmek istediğini ispat edercesine sorar; "Annenle bir başkasının zina etmesine razı olur musun" genç; "Hayır Ya Resulallah" der.
Peygamber (sav); İşte başkaları da anneleriyle zina edilmesine razı olmazlar" buyurur. Daha sonra ayrı ayrı kızınla, halanla, teyzenle, bacınla başka birinin zina etmesine razı olur musun sorularına her defasında; "Anam babam sana feda olsun, hayır tabi ki Ya Resulallah" deyince Peygamber (sav) " -İşte hiç kimsede bu çirkin fiile razı olmaz" buyurdu. O gencin aklıselimle o günahtan vazgeçmesini sağladı.
Zina dünyada insanı fakirliğe, nursuzluğuna, ailevi huzursuzluğa, nice musibetlere sebep olur. Ahi- rette ise Allah´ın ona rahmet etmeyeceğini, onunla konuşmayacağını ve elim bir azap tattıracağını ifade eden onlarca hadisi şerif vardır neuzubillah.
Zinalar yüzünden nice yuvalar yıkılır, hısımlar hasım olur, kavgalar ölümle sonuçlanan düşmanlıklar, tedavi olunmayan hastalıklar (AIDS) belalar, musibetler helaklar yaşanır.
Evlilik ibadet, zina ihanettir. Nikâh helal, zina haram Allah´tan korkup zinaya ramak kala da olsa o günahtan dönen genç muttaki gençtir. Bu gün her günaha ulaşmak bir tuş kadar yakın. Cehennemde öyle ama tövbe, dönüş, tezkiye ise af ve cennet kapısını açar. Hadisi şerifte geçen mağaraya sığınan üç genci muhakkak okuyun. Mağara ağzını kapatan o koca kaya parçasından üç salih amelle nasıl kurtulduklarını, onlardan birinin de son anda zinadan yüz çevirmesinin kurtuluşun vesilesi olduğunu görün.
Yedi zümre Allah´ın arşının altında gölgelenecek buyuran sevgili Peygamberimiz (sav) birinin de zinaya davet eden makam ve mansıb sahibi bir kadının (yahut erkeğin) "Ben Allah´tan korkarım" diyerek günaha düşmemesi olarak müjdeler. Bir diğeri dil, en hayırlı ve en şerli organımız. Kötülüğü dilimizle düzeltmek cihadın ikinci derecesi, hayra ve hakikate davet olduğu gibi, her türlü günahın yalan ve iftiranın, nemmamcılığın fitnenin ateşleme merkezidir dil. Atalarımız "Dilim, seni dilim dilim dileyim" derken dilin ne büyük sıkıntılara vesile olduğunu ifade eder.
Muaz b. Cebel, Hz. Peygamber (sav)´in çok sevdiği genç sahabelerindendir. Peygamber (sav)´e sorar; "Ya Resulallah biz konuştuklarımızdan da sorgulanacak mıyız?" Allah m Resulü (sav); "Annen yokluğuna yansın ey Muaz! İnsanları yüz üstü cehenneme sürükleyen ancak dilleridir." (Tirmizi) buyurmuşlardır.
Dilin kemiği yok, kırk ölç bir biç. Hz. Peygamber (sav) "Özür dilemeni gerektirecek sözü söyleme." Yine (sav) "Kul iyice düşünüp taşınmadan bir söz söyleyiverir de bu yüzden cehennemin doğu ile batı arasından daha uzak bir yerine düşer" buyurur. (Buhari Rihal-23)
Ehli sünnete göre mü´min, dilinin hakkı inkârıyla bir helale haram, bir harama helal demesiyle küfre düşer, kâfir olur. Günahları işlemek, inkâr etmediği yahut onu helal saymadığı sürece o mümindir.
Ayrıca bugün İslam âleminin, cemaatlerin fırka fırka olup tek bir ümmet olamayışlarının altındaki sebep; dilleriyle kardeşlik hukukunu parçalayıp, gıybetle iftira ve suizanla vahdeti yok eden cahil, gafil insanların yaptığı en büyük hatalardır. Eski ümmetler dil orucu tutarlarmış. Bugün o dil orucuna muhtacız yahut şu hadisi şerifi kulağımıza küpe yapmalıyız. "Ya hayır konuş yahut sus."
