USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Anatomik Uyum ve Beslenme

27-08-2018

Merhaba kıymetli okuyucularımız, en son yazımızda anatomik uyum ve adaptasyondan bahsetmiştik. Bu yazımızda önceki yazının devamı olan beslenmeyi yazıp kaldığımız yerden devam edeceğiz. Anatomik adaptasyon evresinde bir metabolik diyet uygulamasının da başlaması gerekli görülmektedir. Buna karşın, metabolik diyet uygulaması bir zorunluluk olarak görülmemelidir. Yine de uzmanların dönelmeme yaklaşımında metabolik diyet ile anatomik uyum AA evresinde başlamasıdır.

Anatomik uyum aşaması da dâhil olmak üzere metabolik diyet uygulaması sırasında kalori sınırlandırılması pek yapılmamalıdır. Buna karşın yine de bazı durumlarda özellikle de hipertrofi evresinde yeterli kalori alma konusunda sorunlar yaşamaktadır.

Diğer evrelerde ise birçok sporcu artan antrenman yüklemeleri ve alıştırma uygulamaları sırasında herhangi bir olumsuz sonuçları olmayan yüksek miktarda besinler alabilmektedir. Kalori alımının azaltılması gerekliliğinden dolayı aşamalı olarak belirgin bir azalma yalnızca tanımlama evresinde gerçekleşmektedir. Diyet uygulamasına yavaş yavaş geçilmelidir ve hemen düşük kalorili alıma geçilmemelidir. Genellikle diyet sırasında hissedilen yorgunluk ve rahatsızlık duygusu yiyecek eksikliğinden çok karbonhidrat eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Aç kalındığında rahatsızlıklarından bazılarının metabolik etkileri daha güçlü bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Örneğin; bazı temel besinlerin alındığında değişimlerin hızlı bir sonucu olarak kabızlık ve ishal şişkinlik gibi rahtsızlıklar ortaya çıkmaktadır. Metabolik diyetin bir sonucu olarak bağırsaklarda yeni uygulanan diyet düzenine yeniden uyum göstermek zorunda kalmaktadır. Mesela yağların bir dışkı yumuşatıcısı (laktasif) olarak etki yapmasından dolayı ishal durumu ile karşılaşabilmektedir. Bu açıdan yeniden dışkının katılaşması ve normala dönmesi için lifli ek besin destekleri alınması gereklidir. Diyette abartılı yada hızlı olarak yapılan değişiklikler benzer biçimde kabızlığa neden olabilmektedir. Lifli besinlerden yardım almak vücudumuzun sağlığı adına iyi bir tercih olacaktır.

Bazı vücut geliştirmecilerin ve halter sporu ile uğraşanların kuvvet sporu yapan powerlifingcilerin gün ortasında lif açısından yüksek bir öğün ile lif alımını sağladıkları bilinmektedir. Örneğin, tavuk ızgara ve salata ile yaklaşık 8 gram karbonhidrat ve 13 gram lif sağlamaktadır. Bu karbonhidrat alımı genellikle sınırlandırılmış diyette uygulanır ve sağlıklıdır, ideal diyettir. Gizli karbonhidratlardan kaçınmak şartıyla yapılan diyet bizi başarıya götürecektir.

Sporun ve spor antrenmanların temelinde yatan beslenme kesinlikle göz ardı edilmemelidir ve unutulmamalıdır ki bedenimiz hareket yapılırken yıkıma uğrar, beslenme ile inşa olur, uykuda ise gelişir. Sadece hareketleri yapmak bizi istediğimiz sonuca götürmez bunun yanı sıra dinlenme ve beslenme bir bütündür. Profesyonel çalışmalarda her şey ölçülü ve standarttır.

Herkese iyi günler diliyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?