USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Arenada 40 Dakikalık Savaş?

28-08-2017

 

            Dün akşam gerek Galatasaray gerekse Sivasspor tam anlamıyla maçın ilk 40 dakikasında savaş meydanına çıkmış gibiydiler. Galatasaray kazandığı iki haftanın ardından tribünleri dolduran binlerce taraftarın desteğini arkasına alarak, yüksek bir motivasyonla maça başladı.

Rakip PTT 1.ligden süper lige tekrar dönen Sivasspor olunca doğal olarak maçın favorisi Galatasaray´dı. Kadro kalitesi birbirinden oldukça farklı iki takımın mücadelesinden net bir skorla kazanan favori takım oldu.

Maçın ilk yarısında Sivasspor beklenenden daha fazla dirençli başladı maça. Orta alanı iyi kapatıp, ilerde baskı kurarak rakibinin organize bir şekilde hücuma çıkmasını engelledi. Oynadığı iki haftaya göre bu maçta golü kalesinde görene kadar daha derli toplu bir görünüm verdi.

Mücadeleci, hırslı, topu kazandığında ayağa oynamaya çalışan bir takım izledik ilk yarı boyunca. Ancak Malatyaspor maçında iyi izlenimler bırakan yeni transfer Zoro Cyrıac Gohı ve Emre´nin oyunda fazla görünmemesi belki de muhtemel bir golden etti.

Samet Aybaba Emre´yi dörtlü orta saha kurgusunun önünde Kone´nin arkasında kullanmayı düşündü. Ancak görüldü ki Emre o bölgenin oyuncusu değil. Kanatta daha çok iş yapan daha etkili olan Emre vasatın üzerine çıkamadı.

Galatasaray kadrosu ligin en iyi kadrolarından biri. Sürekli pozisyon üretmeye çalışan dinamik bir takım görüntüsü var. Böyle bir takıma karşı hücum hattında baskı kurarak rakibi durdurmaya çalışmak kendi ipini kendin çekmek gibi bir şey olsa gerek. Nitekim bu anlayışla 40 dakika dayanabildi.

En önemli hususlardan biri de topu kazandığınızda eğer pozisyon üretemiyorsanız ciddi bir problem var demektir. Maçın belli bir iki bölümünde pas yüzdesi olarak iyi işler yapan bir Sivasspor izledik.

Anlaşılan Samet Aybaba savaş planlarını iyi çalışmıştı. Ancak karşısında çok önemli silahlar olduğunu unutmuş olsa gerek. İlk yarı boyunca Galatasaray önemli birkaç pozisyondan yararlanamadı.

Yakaladığı ilk duran top organizasyonunda Sivassporlu oyuncularında yerleşim hatasından golü bulan Galatasaray için maç artık antrenman havasında geçti.

Özellikle ikinci golden sonra oyunun dümenini tamamen Galatasaray eline aldı. Maçın en dikkat çeken özelliklerinden biride Galatasaray kalecisi Muslera´nın aut atışları haricinde topu eliyle hiç oynamaması oldu.

Tamamen tribünden maçı izleyen bir seyirci edasıyla maçı bitirdi. Üzülerek söylüyorum ki 90 dakika boyunca kaleci Muslera´yı zorlayacak net bir pozisyona giremediğimiz gibi, kaleyi tutan hatta kaleye giden bir şutumuz dahi olmadı.

Her şeye rağmen özellikle ilk yarısı futbolseverler açısından oldukça heyecanlı ve tempolu bir maçtı. Her iki takımı da kutlamak gerek.

            Bu maç elbette ki Sivasspor açısından bir ölçü olmamalı. Çünkü kalite farkı çok açık iki takımın mücadelesinden durum çıkarmak doğru bir yaklaşım değil. Gelecek haftalara umutla bakmak istiyorum. Görüldü ki sadece mücadele etmek yetmiyor. Oynatmamayı değil oynamayı düşünen bir takım anlayışımız olduğunda, sürekli kazanan bir takım haline gelebiliriz.

Bu takımın mücadele ruhunu ayakta alkışlarım. Futbolcular iyi niyetli mücadele ediyorlar. Kimse kaçak oynamıyor. Ancak, takım kalitesi farklı bir unsur. Ve bu takım bu lig için yetersiz. Bir elimizin parmaklarını geçecek kadar oyuncu bu ligin oyuncusu değil.

           

40 dakikalık savaşınızı ayakta alkışlıyorum?

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?