USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Aslolan Kerb-Ü Belâyı Anmak Mı? Yoksa Kerbelâ´yı Anlamak Mı?

21-09-2018

Aylardan Muharrem, günlerden Cuma, yıl Hicrî 61: ?Âşûrâ?

Bundan H. 1379 / M. 1338 yıl önce, 10 Muharrem (Âşûrâ) Günü ?Kerbelâ?da yaşanan olaylar, İslâm tarihindeki en önemli kırılmalardan birisi olup; yüzyıllardır bütün Müslümanların yüreğini kan ağlatan, Ümmet-i Muhammed´in gönlünü dilhûn edip vicdânını yaralayan, hâfızalarda derin izler bırakıp unutulmaz acılara ve kahredici hüzünlere sebep olan, iki yanı keskin bir bıçak gibi kalbimize oturup dayanılmaz bir âh ü efgâna ve hazin bir âteş-i sûzana yol açan bir fâciâ ve tam anlamıyla bir ?kerb-ü belâ?dır.

10 Ekim 680 tarihi; Sevgili Peygamberimiz Aleyhisselâtü Vesselâm Efendimiz´in ?reyhan çiçeği?, İki Cihan Serverimiz´in en sevgili kerîmesi Fâtımâtü´z-Zehrâ(r.anha)´nın göz bebeği, Haydâr-ı Kerrar  Aliyyü´l-Murtazâ Hazreti Ali(k.v.)´nin  ciğerpâresi, ?Hamse-i âl-i âbâ? nın* küçük güzeli, ?Cennet gençlerinin efendisi? Hz. Hüseyin (r.a.) Efendimiz´in 72 yârânıyla birlikte hunharca şehit edildiği yevm-i âşûrâdır. 

Bu tarih; Hz. Hüseyin (r.a.) Efendimiz´in  ?hilâfeti saltanata çevirmek isteyen zâlimlere dur demek? için harekete geçip  Kûfe´ye gitmek için yola çıkmasının ardından; eşi, çocukları, kardeşleri, yeğenlerinden oluşan Ehl-i Beyt-i Mustafâ  ve  bir avuç ?muhibb-i hânedân?ın; binlerce Yezîd askeri tarafından Kerbelâ denilen yerde kuşatıldıktan ve çöl ortasında günlerce aç-susuz bırakıldıktan sonra bu mâsum insanların çoluk-çocuk demeden katledildiği, akabinde de gözyaşlarını sel eyleyen çok elim hâdiselerin yaşandığı simsiyah bir şeb-i yeldâdır. 

Kerbelâ´da vukû bulan ve kelimelerin anlatmaya muktedir olamadığı çok kanlı bir kıyımın yapıldığı 10 Muharrem Günü yaşananlar; İslâm tarihindeki en mel´un ve en şen´i katliam olmanın ötesinde; tüyler ürperten bir vahşet,  târiflere sığmayan bir felâket,  şeytanı bile korkutan bir deniyet, tâbir câizse Arş-ı âlâ´yı titretip insanın kanını donduran bir cinâyet, devamlı kanayan on dört asırlık bir yara ve ciğerimizi yakıp kavuran çok e lim bir fâciâdır. 

10 Muharrem Günü; Hz. Muhammed Mustafâ(s.a.v.)´nın; ?Allâh Teâlâ´yı sizi nîmetlerle perverde kıldığı için sevin; beni, Allah´ı sevdiğiniz için sevin; Ehl-i Beyt´imi de beni sevdiğimiz için sevin!? diye buyurduğu; ?Allah´ım, ben Hasan ve Hüseyin´i seviyorum, onları Sen de sev! Onları sevenleri de sev!? diye duâ ettiği, isimlerini bizzat kendisinin koyduğu, muhabbetle bağrına bastığı, şefkatle öpüp kokladığı, oyun oynadığı, minberden inip kucağına aldığı, hatta secdede iken sırtına bindiklerinde ininceye kadar secdesini uzattığı  ?Hüseyin bendendir, ben Hüseyin´denim. Hüseyin´i seven Allah´ı sevmiş olur.?  dediği Hz. Hüseyin(r.a.)´ne, âile efrâdına ve yanındaki yârânına; siyasî ihtiraslar ve dünyevî menfaatler uğruna; ?Muhammed ümmeti? olduğunu söyleyen (!?) aşağılık yaratıklar tarafından; ne Müslümanlığa, ne insanlığa, ne de düşmanlığa sığacak olan  çok vahşî saldırılar yapılmıştır.

Hüseynî duruş;  zalimin tam karşısında dururken mazlumun yanında yer almayı, zulme ve adaletsizliğe karşı sonu şehadetle biten bir kıyâma baş koyarken; ?Kim var?  diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan ?Ben varım! ? cevabını vermeyi, ?Benim olmadığım yerde kimse yoktur!´ fikrini besleyen bir dâva ahlâkına? sahip olmayı gerektiren ve bileği ?alp?, gönlü ve yüreği ?eren? olanlara masus bir fazîlet ve şehâmet destânıdır.

Hüseynî duruş; ölümü öldürmek için ölümsüzlük sâhiline atılmış ölümüne bir adımdır.

Netice olarak şunu ifâde etmemiz gerekir ki; kıt´alar dolaşan zâlim Yezidler ve ihânet eden Kûfeler vâr oldukça; Evvel Allah, bu mazlum ümmetin ve bu aziz milletin kıyâmete kadar îmânını bir  kor gibi elinde ve yüreğinde taşıyan Hüseynîleri de bitmez şehitleri de tükenmez?

Ümmeti olmakla şeref duyduğumuz Varlık Sebebimiz, İki Cihan Serverimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa(s.a.v.)´ya, onun âline, ashabına, şehitlerin serdarı, ?Seyyidü´ş-şüheda? Hz. Hüseyin (r.a.) Efendimiz´e, ?şühedâ-i Kerbelâ?ya ve bütün şehitlerimize salât ve selam olsun?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?