USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

AVMLERDEKİ CENNETLİKLER

21-04-2017

Alışveriş merkezleri birbirine benzer. Göz alıcı vitrinde,  "indirim" afişleri, sıcak, havasızlık ve bir de kenarda köşede yorgunluktan bitap düşmüş adamlar. Sahi kim o adamlar? Ne yapıyorlar? Bana sorarsanız güçlü bir sabırla eşlerini, arkadaşlarını ya da alışverişi çok seven birilerini bekleyen cennetlikler. Cennetlik dedim Çünkü gösterdikleri üstün sabır performansı kesinlikle küçümsenemeyecek seviyededir."Ver poşetlerini de ben seni şurada bekleyeyim" dedikleri an muhtemelen ya tatlı bir uykuya dalarlar ya da telefonlarındaki oyununda rekor kırarlar. Kim bilir belki de uzun zamandır görüşmedikleri eş-dostla telefonda hasbihal ederek değerlendirmeye çalışırlar bu sıkıcı zamanı. Biz içerde alışveriş çılgınlığına dalıp kendimizden geçerken eşlerimiz de sıkıntıdan kendilerinden geçer . Hiç atlamadan gerekli gereksiz her vitrine bakar, her dükkana girer,her ürüne de bir kere olsun dokunuruz. Pantolon alacağım diye çıktığımız evden pantolondan başka her şeyin olduğu alışveriş poşetleri ile döndüğümüz muhakkak olmuştur. Yeter ki bize indirim var desinler.  Unutmayalım ki kadınlar için alışveriş hiçbir zaman sadece alışveriş değildir. Önce ustalıkla gerekli-gereksiz olan şey veya şeylere karar verilir. Sonra da amansız bir fizibilite çalışması başlar. Bu sırada eşine alttan alttan mesaj gönderir kadın "canım geçenlerde bir ayakkabı gördüm çok tatlıydı" gibi... Bu aşamada anlamak gerekir ki sonraki istasyon o ayakkabıcıdır. Eğer bir ürünü görüp beğenmek ve direkt gidip onu alsak oh ne ala  hiçbir problem yok. Ama itiraf edelim ki pek öyle değil. 40 kere başına gidip gelir, giyip çıkarız. Çoğu zaman da evirip çevirip "üzerimde mankende ki gibi durmadı" deyip almadan çıkarız. Aslında doğruyu söylemek gerekirse bizim alışverişlerimiz genellikle biraz(!) uzun sürer. Bu uzun alışveriş ritüelinin standartlarından olan yakıştı mı, güzel mi? sorusuna başta eşlerimiz gayet keyifli bir şekilde cevap verirken, bir müddet sonra artık bezerek kendilerini bekleme moduna alarak sorulan her soruya aynı cevabı vermeye başlarlar. "İhtiyacınsa,  beğendiysen al" ben bu cümleyi duyunca bilirim ki artık sıkıldı. Ya eve dönelim derim ya da erkek reyonundan birkaç parça birşey alıp eşimi motive eder ve daha sonra tekrar alışverişe devam ederim. Aslına bakarsanız  bu durumu kabul edip çok da uzatmamak gerek. Neticede onlar da bizi istemediğimiz halde maça götürmüyor.Pek de hoşlanmadıkları bu durum içerisine onları sokmak ne kadar doğru?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?