USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Avukat Olmak

04-08-2018

Gazetede ilkyazım olması hasebiyle öncelikle sizlere kendimden ve icra etmekten onur ve gurur duyduğum avukatlık mesleğinden bahsetmek istedim. 1991 Sivas doğumluyum. İlkokulu Sivas´ta Selçuk İlköğretim okulunda liseyi ise Kongre lisesinde, üniversite eğitimimi Kayseri de 1 yılı yabancı dil olmak üzere 5 yılda tamamlayarak Sivas´a döndüm. Bir yıllık zorunlu stajdan sonra avukatlık mesleğine adım attım. Avukatlık mesleği kutsal ve bir o kadar da onurlu bir meslek olmasına karşın Türkiye´de avukat olmak sanıldığı kadar kolay değildir. Her davada suçlanmak, paragöz olmakla itham edilmek, meslekteki kötülerin tüm avukatlara mal edilmeleri vb şeylerle mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Türkiye´de avukat olmak sanıldığı kadar kolay değildir. Yaptığınız iş ?sadece bir dilekçe yazmak? olarak algılanır. ?Kaybedilen davayı avukat kaybetmiştir, kazanılan davayı müvekkil kazanmıştır.? Müvekkilin nasıl olsa parasını verdim diye gecenin bir yarısı arayabilme hakkına sahip olduğunu düşündüğü bir meslektir avukatlık. Avukat olmak avukata sabrı öğretir. Bir duruşmaya girebilmek için ortalama bir saat bazen 2-3 saat, basit bir işlem yapabilmek için en az 20 dakika sıra beklemek gerekir. Avukat olmak davasını kazandığınız müvekkilinizin saatlerce dua etmesi fakat ücret ödeme aşamasında bozulması ve ödeme yapmamak için elinden geleni yapmasıdır. Bu algıların değişmesi temennisi ile birazda avukatlık mesleğinin güzelliklerinden bahsetmek istiyorum. Avukat, halkın hak arama özgürlüğünün sesi ve teminatıdır. Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eden, yargının kurucu unsurudur. Avukat aynı zamanda hakkın yapıcısıdır. Hukuku yaratan ve canlandıran ve onu mücerret fezasından çıkararak can ve mal yapan avukattır. Avukat kanunun tercümanıdır. Kısaca;

Görevimizi yaparken kimseye, ne müvekkile, ne hakime, ne iktidara tabiyiz.

Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz. Fakat hiçbir hiyerarşik üstte tanımıyoruz.

En kıdemsizin en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur.

Avukatlar tarih boyunca köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı. (Molierac)

Duruşmalarda üzerimize giydiğimiz cübbemizin de kimsenin bilmediği anlamları bulunmaktadır.

Cübbenin yeşil kısmı hukuk davalarını, kırmızı kısmı ceza davalarını temsil eder. Kamu hizmeti olduğundan cübbenin cepleri düğmeleri yoktur. Siyah rengi yasaların otoritesini, sarı rengi ise adalete hizmet eden mesleğin ağırlığını temsil eder.

Görevimizi profesyonelce, mesleğin onuruna uygun biçimde yaparak, başka kişilerin yüklerini taşıma; insanları streslerinden kurtarma; adaletin takipçisi olma; uygarlığı daha da güçlendirme dileğiyle.?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?