Hal ve gidişattan şikayetlenen; kendi çocuklarım da dahil bazı gençlere, teselli babında;
- eski ile mukayese ettiğimizde...
diye başlayan cümleler kurduğumda, sizi bilmem ama ben, benzer tepkiler alıyorum.
- Daha ne kadar sürecek bu eski ile mukayese sevdanız, diyorlar.
Acaba biz mi abartıyoruz yoksa diye, hem yıl dönümü de gelmişken, 28 Şubat için hazırlanmış birkaç kısa belgesel seyrettim.
Tekrar emin oldum ki;
Hayır asla abartmıyoruz.
Hatta nisyan ile malül olan hafızamız, o dönemin sorumlularına, hak etmedikleri zavallı bir merhameti bile telkin ediyormuş meğerse.
- O meşum dönemin Adaletsizlikleri, haksızlıkları ve zulümleri.
- Yerlerde süründürülen genç kızlar, okullarından atılan, diplomaları yırtılan talebeler,
- Mesleğinden edilen, istifaya zorlanan, linç edilen insanlar
- Aramalar, takipler, tahkikatlar, mahkemeler, hapisler, cinayetler...
Ve o günün;
- Orduyu göreve çağıran demokrat! Hocaları.
- Seçim sandığından ümidini kesip, İhbar masalarına bel bağlayan siyasetçileri!
- İrtica brifinglerinin birinden diğerine koşan yüksek! Yargıçları.
- TV ve gazetelerini zulüm sopasına çeviren her devrin adamı; ucu, kökü, soyu sopu dışarıda Basın patronları ve daha niceleriyle; bütün bir Olimpos dağının çocukları.
Emin olun;
Bugün de aynı kafa ile pusudalar.
Karasu´nun beslemeleri ellerini ovuşturuyorlar.
Rum, Rus, Ermeni olmuşta bir türlü Müslüman Türk olamamış, adı sanı bizim, kafası beyni düşmanın olan kansızlar gün sayıyorlar.
Gevşeklik gösterdiğimizde çökecekler.
Birbirimize düştüğümüzde vuracaklar.
Eskiyi unuttuğumuzda, daha şiddetlisini yaşatmakta tereddüt etmeyecekler.
Evet Biz;
- Unutmadık, Halkın seçtiği Hükümeti nasıl rejim düşmanı ilan ettiklerini
- Unutmadık, ?dışarı dışarı? diye tempo tutup, milletvekilini nasıl yaka paça meclisten attıklarını.
- Unutmadık, Müslüman avına çıkıp, düşmana bile reva görülmeyecek zulümleri bu ülkenin gerçek sahiplerine sadistçe icra ettiklerini
- Unutmadık kendi emelleri için şeytanla bile işbirliğinden sakınmayacaklarını.
Hani askere telkin edilir ya; ?Uyursan ölürsün? diye
tıpkı öyle;
- Unutursak zayıflarız
- Zayıflarsak dağılırız.
- Dağılırsak, bu haramzadeler Ülkeyi efendilerine yem ederler?
O günlerin zulmüne muhatap olan bazıları, cellatlarıyla halvet olsalar da;
Biz unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız? (H.M)
