Kimse kusura bakmasın önce biz neden böyleyiz bir düşünelim!
Biraz fazla paramız olursa döviz, birine borç para verince döviz. Sonra ?hepimiz ülkemizi çok seviyoruz, kahrolsun Amerika? diye bağırıyoruz. Evet, bundan hiç şüphem yok fakat düşünemiyoruz günü birlik kârlar ile o başka ülkelerin para politikalarını destekliyoruz. Bizlere milli ekonomiyi anlatan konferanslar verilmeli doğruyu öğrendiğimizde inanıyorum ki halkımız döviz bürolarına uğramayacaktır.
Şimdi ülkemde ödeneği olan valilikler vb. harcama yetkisi olan resmi kurum kuruluşların döviz üzerinden banka hesapları olursa, bizleri ülkemizi yönetmek için talip olan siyasi partiler paralarını döviz cinsinden bekletiyorsa, bankalarımız döviz cinsinden yatırım yapanlara tüccar sınıfı olarak daha üst düzey değer veriyorsa, STK lar vakıflar dernekler aynı durumda döviz üzerinden ekonomilerini yönetiyorsa, halk tabiri ile kefen parasını saklayan yaşlılarımız bile yastık altında döviz bulunduruyorsa, iş adamlarımız veya vatandaşımız cüzdanında Türk lirası kadar döviz bulunduruyorsa burada bir durmak ve biz nerde hata yapıyoruz demek gerek.
Evet, yurt dışından direk malzeme ve hammadde alanlar, sattıkları malzeme döviz üzerinden mecburi olanlar, devletimizin hazinesi hariç birçok alanda döviz kullanılmaması bence tavsiye niteliğinde bilgilendirme anlamında anlatılmalıdır.
Görünen ikinci bir gerçekte fırsatçılık operasyonlarıdır. Döviz bir hafta yükseldi tüccarlarımız esnafımız hemen dövizi sebep gösterip zamları yaptılar hadi şimdi düşüyor zamları geri alalım yok yapılan zam yerinde kalıyor düşen döviz farkı birilerinin cebine giriyor ama kimse ne biliyor ne de söylüyor bence hepimiz millileşmeliyiz
Borç alışverişinden tutun tüm tasarruflarımızı mutlak kendi ülkemizin para biriminde ve altın olarak değerlendirmeliyiz. Her zaman şahısların zenginliği devletlerinin varlığı ile olur. Örneklersek Orta Doğuda Suriye´deki vatandaşların bavullarla dövizleri olsa ne fayda.
Devletimiz güçlü ise bizler iş adamı zengin esnaf memur işçi ve hür vatandaşız ibadetimizden tutun tüm sosyal yaşantımız yerinde olur aksi takdirde Allah etmesin Irak Suriye ve benzeri gibi oluruz onların sığınacak bir TÜRKİYE si var ama bizlerin sığınacak hiçbir ülkesi yoktur.
Görünmeyen tartışılmayan, bir konu olan siyasi ekonomist ve bürokratlarımızdan ikinci Vatandaşlık hakkı kullanan Amerikan İngiliz vatandaşı olanlarımız da ellerini vicdanlarına koymalı ekmeği için ikinci vatandaşlık alanlarımız hariç bizi yöneten bizde üretim yapan bizde üst düzey yönetim kurulu üyelikleri yapan insanlar da artık millileşmeli ülkemize güveniyor ve bizlerle mutlularsa onlar da bu ikinci etiket vatandaşlıklardan kurtarmalıdırlar.
Ülkemizdeki resmi arpalık halini alan dernek vakıf üst kurul alt kurul vesaire isimler altında yönetim kurulu aylıkları adı altında para almanın önüne asgaride geçilmesi en elzem durumlardandır. Cumhur reisimizin aldığı aylığın on katı yönetim kurulu üyelikleri yaparak alanlar artık biraz normale döndürülmelidir. Bu ülkenin asgari en yüksek ücreti milletvekili aylıklarını en düşük aylığı ise yaşaya bilmek için bir bürokrat aylığı olmalıdır. Kolay ve yüksek meblağ aylık alan bir kısım insan harcayamadığı parayı döviz üzerinden biriktirmez futbolda dönen para ve beraberinde antrönerlerin aldığı paralar döviz cinsinden ve afaki meblalardır. Sosyal açıdan bu ülkede yaşayan insanları yanlış yapmaya sevk edebilmektedir.
Bir gurup gazetecinin, yorumcuların Amerika´ya karşı kestikleri ahkâmlar bizleri heyecanlandırıyor fakat biraz inceleyince banka hesapları döviz, ikinci vatanları da Amerika olunca olmuyor beyler buna dur denmeli.
Bu ortamda yanlışımızı uzatmadan düzeltebilecek bir ülke yönetimi var biraz canımız yanacak ama hep beraber canımız yanacak yoksa dibe vurmadan sıçrama olmayacağı gibi adaletli bir hukuk adaletli bir bürokrasi ile Amerika bize vız gelir?
