Benim güzel şehrim, doğduğum büyüdüğüm yaşadığım karnımın doyduğu yer sılam hasretim geçmişim bugünüm geleceğim. Kısacası her şeyim can şehrim neden senin yüzünü güldüremedik neyi beceremedik niye mutlu edemedik seni
Biz yerliler, köyden gelip yerleşen köylüler ve halen devam eden köyden şehre oradan da İSTANBUL´A göçen masum çalışkan samimi gardaşlarım ve bacılarım neyi beceremedik??
Türkiye´nin kaderiyle aynı olan şehrim, ülkenin ekonomisi iyi gidiyorsa şehrin ekonomisi iyi kötü gidiyorsa bozulmaya başladığın da ise ekonomisi bozulan, siyasetçine sonsuz şekilde inanan seçim zamanlarında oyunu seçmen gibi değilde futbol takımı taraftarı gibi kullanan sloganlarla yaşayan sorgulamayan şehrim, toprağım yetmez mi bu makus kaderin niye küstün bize ?.
Sivil toplum örgütü ve organlarını seçerken bile kavga ettik birbirimizi haklı haksız incittik sonrasında bir olmayı diri olmayı becermedik anlamsız atışmalara ve beklentilere girdik ne olursa olsun bir koltuk da sen kap mantığıyla hareket ettik buna mı kızdın?.
Fabrika kuracağız derken bahçelerin de kırmızı domates yetişen depolar yaptık üreteceğiz derken ne üretmesiymiş uyduruktan proje yap fabrika binasını boş ver yap işletme kirala yöntemini seçtik üreten varken ihtiyaç olsun olmasın sormadan incelemeden araştırmadan kötü bir kopya ile yeni işletmeler açtık buna mı kızdın??..
Eskisi yetmiyormuş gibi derlemeden toplamadan sektörleri belirlemeden ihtiyaç ne var ne yok bakmadan birinci sınıf tarım arazilerini sanayi alanı adı altında dükkan yaptık. Küçük esnafımızın elinde yatırım olsun diye aldığı artırdığıyla hayat standardını yükselttiği belki ev aldığı belki araba aldığı kazandığından artırdığı parayı harcadığı halk otobüs sahiplerinin araçlarını değiştirerek on yıl borcun altına soktuk buna mı kızdın???
Seni bu kadar güzelleştireceğiz derken yapmış olduğumuz imar planlarında oynamadığımız yer kalmadı yandaş taraftar menfaatçi bananeci kişileri bağrımızda bastık besledik buna mı kızdın ??.
Ne olur affet bizi ?????????..