Bosman davasından öncesinde Avrupa futbolunun oyuncu transferi ve yabancı oyuncu kota uygulaması çok farklı idi. Bir oyuncunun başka bir kulübe transfer olması UEFA´nın ve FIFA´nın kuralları uyarınca yapılırdı fakat Bosmandan önce oyuncunun oynadığı kulüp ile yeni oynayacağı kulübün anlaşması üzerinden yapılırdı. Sözleşmesi biten bir oyuncu kulübünün belirlediği bonservis bedeli ödenmeyince serbest kalamıyordu. Kulüp, belirlediği bonservis ücretinin %10 kısmını vererek futbolcunun sözleşmesi uzatabiliyordu.
Bir nevi eskilere göre Modern Kölelik olarak anımsatılıyordu.
Futbolda liberal bir devrimin başlamasına neden olan kişi 26 yaşında sıran bir Belçikalı futbolcu Jean- Marc Bosman´dır.
1990 yılının Temmuz ayı Royal FC takımında sözleşmesi sonra eren Bosman yaşının ilerlemesinden dolayı artık kariyer korkusu yaşıyordu ve yaşının ilerlediğinin farkında idi. Royal FC ile sözleşme yenilemek istediğinde Royal FC kendisine, taban fiyat önermişti haftalık 750 Euro!
Bu durumu kabul etmeyen ve sözleşme yenilemek istemeyen Bosman bir devrimi sonra erdirmek adına ilk adımları atmaya başladı. Kendisine yeni bir kulüp arayışına gitti ve Fransız kulübü Dunkerque ile anlaşma sağladı.
Sözleşme imzalamadan önce eski kulübü ile anlaşma sağlaması gerekiyordu çünkü Royal FC kendisine sunduğu haftalık 750 Euro olan taban puanı UEFA, FIFA ve Belçika Futbol Federasyonu´nun transfer kurallarına uygun olduğunu göstererek sözleşmesi bitmiş bir oyuncuyu 400 bin Euro´ya satış listene koymuştu. Ve o zamanların hakkı olan bu ücreti Royal FC Liege, Fransız kulübü Dunkerque´den talep ediyordu. Fransızların bu parayı ödeme gücü yoktu. Dunkerque anlaşma yoluna girdi ve 1 yıllık kiralama teklifi sundu teklifi ise 1 yıl için 30 bin Euro! Bu durumdan sonra Bosman artık sene sonu kulübün belirlediği fiyatın yarısına transfer olacaktı. Royal FC bu teklifi kabul etti ve artık transferi yetiştirmek için işlemlere başlanmıştı. Tabi ki Royal FC açısından bu transfer kabul edilse bile daha bitmemişti. Royal FC son hamlesini yaptı Dunkerque, Bosman transferini yetişmek için Fransa Futbol Federasyonun belirlediği 3 Agustos´tan önce Bosman´a forma giydirmesi gerekiyordu. Dunkerque 30 Temmuz´da Bosman´a aylık 2 bin 250 euro ile sözleşme sundu ve sözleşme imzalandı. Fransız kulübü aynı şekilde mali sorunlar yaşıyordu bu krizi fırsata çevirmek isteyen Royal FC istediğini yapacaktı ve son hamlesi için çalışmaya başladı. Bosman böyle bir anlaşmaya gittiği için cezalandırmak isteyen Royal FC sözleşmeyi işleme koymadı ve Bosman´a sundukları teklifi red ettiği için kadro dışı bıraktı. Kadro dışı kaldığı için alacağı 750 Euro haklarından da geri kalıyordu. Royal bu şekilde hem Bosmanı cezalandırmış hem de 750 euroluk yükten kurtulmuştu. Dunkerque ilk maçlara yetişemeyeceğini öğrendiği Bosman transferinden de vazgeçmesi iyice Bosmanın kariyerine darbe olmuştu.
Bosman kolay kolay mücadele vermedi yaklaşık beş yıl boyunca hukuk mücadelesi verdi lakin bu mücadelede kendisi umduğunuz kadar bir ücret kazanamadı onun için o zamanlar sonu hüsran gibiydi lalin profesyonel sporculara, diğer çalışanlara eşit haklara sahip olduklarını gösterdi ve Avrupa birliğinin temelini oluşturan 1960 tarihli Roma Anlaşması´nın kişilere (bireylere) getirdiği hakların, spor sahalarına yansımasına sebep olmuştu.
O zamanların futbol dünyasın da hiçbir gelir elde edemiyordu oyuncular bunun yayında işsizlik sigortasından da yararlanamıyordu. Bu duruma tek isyan eden oyuncu Bosman idi. Bosman serbest dolaşım hakkı olan Avrupa Topluluğu vatandaşı olarak, adım adım haklarını kazanacağı ve gelecekteki futbol dünyasını altüst edecek bir davayı Liege 1. Asliye hukuk Mahkemesine açtı.
Bosman eski kulübü, Belçika Futbol Federasyonu ve UEFA´ya karşı açmıştı davayı. Dava uluslar arası transfer sisteminin hukukiliğini-yasallığını sorguluyordu. Hakim davayı Avrupa Adalet Divanı´na havale etmişti. Çünkü konu, Avrupa Topluluğu´nu ilgilendiren iki uluslar arası yönetmenliğin çakışmasıydı. Uluslar arası Transfer Yönetmeliği, oyuncuların sözleşmesi bitse dahi kulüp tarafından bonservis bedelinin yeni kulüp ile ödenmesini öngörüyordu. Beş yıllık süren bu davanın artık açıklanması gerekiyordu ve 15 Aralık 1995´te Adalet Divanı o dünya futbolunu değiştirecek kararını açıkladı!
Bosman Kararları
Avrupa Adalet Divanı;
1) Öncelikle, futbolun bir ekonomik sektör olarak kabul edilmesi gerektiğini; futbol dahil tüm profesyonel spor dallarının, birer ekonomik alan ve aktivite olarak görülmesi gerektiğini;
2) Avrupa Topluluğu vatandaşı futbolcuların, kontratlarının bitiminin ardından bonservis gibi kısıtlamalarla transferlerinin engellenmesinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını;
3) AB vatandaşı futbolcuların milliyetlerine dayalı herhangi bir kısıtlamanın (en fazla 5 yabancı oyuncu oynatma kuralı) milli takımlar dışında, yapılmasının yasadışı olduğunu;
4) Bu konuda kulüpler tarafından yapılacak rekabeti engelleyici centilmenlik anlaşmaların Avrupa Komisyonu tarafından en ağır şekilde cezalandırılacağını;
5) Bu kararların, bundan sonraki gelişmelere de kaynak olacağını, gerekçeli kararında hükme bağlamıştır. (Tuğrul Akşar)
Kısaca Sonuç
Jean- Marc Bosman 1990 Haziran´ında transferi çıkmaza girmiş futbol kariyeri bitmişti. Bunun üzerine yaptığı hukuksal mücadeleye başladı. Hukuksal mücadele sonucunda Lüksemburg Yüksek Mahkemesi 1995´te aldığı ?Bosman Kararları? ile ?kulübüyle sözleşmesi biten? futbolcular, bu karar çerçevesince istedikleri kulüp ile sözleşme imzalama´´ imkânına sahip oldular.
Artık Modern kölelik sona ermişti ve futbolu ile ismini yazdıramayan Bosman ismini bir devrin bitmesine sebep olarak ismini dünya futboluna yazdırdı ve büyük bir devrim yarattı.
Bosman davasından öncesinde Avrupa futbolunun oyuncu transferi ve yabancı oyuncu kota uygulaması çok farklı idi. Bir oyuncunun başka bir kulübe transfer olması UEFA´nın ve FIFA´nın kuralları uyarınca yapılırdı fakat Bosmandan önce oyuncunun oynadığı kulüp ile yeni oynayacağı kulübün anlaşması üzerinden yapılırdı. Sözleşmesi biten bir oyuncu kulübünün belirlediği bonservis bedeli ödenmeyince serbest kalamıyordu. Kulüp, belirlediği bonservis ücretinin %10 kısmını vererek futbolcunun sözleşmesi uzatabiliyordu.
Bir nevi eskilere göre Modern Kölelik olarak anımsatılıyordu.
Futbolda liberal bir devrimin başlamasına neden olan kişi 26 yaşında sıran bir Belçikalı futbolcu Jean- Marc Bosman´dır.
1990 yılının Temmuz ayı Royal FC takımında sözleşmesi sonra eren Bosman yaşının ilerlemesinden dolayı artık kariyer korkusu yaşıyordu ve yaşının ilerlediğinin farkında idi. Royal FC ile sözleşme yenilemek istediğinde Royal FC kendisine, taban fiyat önermişti haftalık 750 Euro!
Bu durumu kabul etmeyen ve sözleşme yenilemek istemeyen Bosman bir devrimi sonra erdirmek adına ilk adımları atmaya başladı. Kendisine yeni bir kulüp arayışına gitti ve Fransız kulübü Dunkerque ile anlaşma sağladı.
Sözleşme imzalamadan önce eski kulübü ile anlaşma sağlaması gerekiyordu çünkü Royal FC kendisine sunduğu haftalık 750 Euro olan taban puanı UEFA, FIFA ve Belçika Futbol Federasyonu´nun transfer kurallarına uygun olduğunu göstererek sözleşmesi bitmiş bir oyuncuyu 400 bin Euro´ya satış listene koymuştu. Ve o zamanların hakkı olan bu ücreti Royal FC Liege, Fransız kulübü Dunkerque´den talep ediyordu. Fransızların bu parayı ödeme gücü yoktu. Dunkerque anlaşma yoluna girdi ve 1 yıllık kiralama teklifi sundu teklifi ise 1 yıl için 30 bin Euro! Bu durumdan sonra Bosman artık sene sonu kulübün belirlediği fiyatın yarısına transfer olacaktı. Royal FC bu teklifi kabul etti ve artık transferi yetiştirmek için işlemlere başlanmıştı. Tabi ki Royal FC açısından bu transfer kabul edilse bile daha bitmemişti. Royal FC son hamlesini yaptı Dunkerque, Bosman transferini yetişmek için Fransa Futbol Federasyonun belirlediği 3 Agustos´tan önce Bosman´a forma giydirmesi gerekiyordu. Dunkerque 30 Temmuz´da Bosman´a aylık 2 bin 250 euro ile sözleşme sundu ve sözleşme imzalandı. Fransız kulübü aynı şekilde mali sorunlar yaşıyordu bu krizi fırsata çevirmek isteyen Royal FC istediğini yapacaktı ve son hamlesi için çalışmaya başladı. Bosman böyle bir anlaşmaya gittiği için cezalandırmak isteyen Royal FC sözleşmeyi işleme koymadı ve Bosman´a sundukları teklifi red ettiği için kadro dışı bıraktı. Kadro dışı kaldığı için alacağı 750 Euro haklarından da geri kalıyordu. Royal bu şekilde hem Bosmanı cezalandırmış hem de 750 euroluk yükten kurtulmuştu. Dunkerque ilk maçlara yetişemeyeceğini öğrendiği Bosman transferinden de vazgeçmesi iyice Bosmanın kariyerine darbe olmuştu.
Bosman kolay kolay mücadele vermedi yaklaşık beş yıl boyunca hukuk mücadelesi verdi lakin bu mücadelede kendisi umduğunuz kadar bir ücret kazanamadı onun için o zamanlar sonu hüsran gibiydi lalin profesyonel sporculara, diğer çalışanlara eşit haklara sahip olduklarını gösterdi ve Avrupa birliğinin temelini oluşturan 1960 tarihli Roma Anlaşması´nın kişilere (bireylere) getirdiği hakların, spor sahalarına yansımasına sebep olmuştu.
O zamanların futbol dünyasın da hiçbir gelir elde edemiyordu oyuncular bunun yayında işsizlik sigortasından da yararlanamıyordu. Bu duruma tek isyan eden oyuncu Bosman idi. Bosman serbest dolaşım hakkı olan Avrupa Topluluğu vatandaşı olarak, adım adım haklarını kazanacağı ve gelecekteki futbol dünyasını altüst edecek bir davayı Liege 1. Asliye hukuk Mahkemesine açtı.
Bosman eski kulübü, Belçika Futbol Federasyonu ve UEFA´ya karşı açmıştı davayı. Dava uluslar arası transfer sisteminin hukukiliğini-yasallığını sorguluyordu. Hakim davayı Avrupa Adalet Divanı´na havale etmişti. Çünkü konu, Avrupa Topluluğu´nu ilgilendiren iki uluslar arası yönetmenliğin çakışmasıydı. Uluslar arası Transfer Yönetmeliği, oyuncuların sözleşmesi bitse dahi kulüp tarafından bonservis bedelinin yeni kulüp ile ödenmesini öngörüyordu. Beş yıllık süren bu davanın artık açıklanması gerekiyordu ve 15 Aralık 1995´te Adalet Divanı o dünya futbolunu değiştirecek kararını açıkladı!
Bosman Kararları
Avrupa Adalet Divanı;
1) Öncelikle, futbolun bir ekonomik sektör olarak kabul edilmesi gerektiğini; futbol dahil tüm profesyonel spor dallarının, birer ekonomik alan ve aktivite olarak görülmesi gerektiğini;
2) Avrupa Topluluğu vatandaşı futbolcuların, kontratlarının bitiminin ardından bonservis gibi kısıtlamalarla transferlerinin engellenmesinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını;
3) AB vatandaşı futbolcuların milliyetlerine dayalı herhangi bir kısıtlamanın (en fazla 5 yabancı oyuncu oynatma kuralı) milli takımlar dışında, yapılmasının yasadışı olduğunu;
4) Bu konuda kulüpler tarafından yapılacak rekabeti engelleyici centilmenlik anlaşmaların Avrupa Komisyonu tarafından en ağır şekilde cezalandırılacağını;
5) Bu kararların, bundan sonraki gelişmelere de kaynak olacağını, gerekçeli kararında hükme bağlamıştır. (Tuğrul Akşar)
Kısaca Sonuç