USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BU GEZEGEN SADECE BİZİM DEĞİL

22-06-2018

Bir insanın ne kadar yaşamaya hakkı varsa, hayvanların da o kadar yaşamaya hakkı var. Yaşadığımız gezegende sık sık meydana gelen hayvan eziyetleri insanın adeta kanını donduruyor. İnsanlık dışı tutumlar ve zavallı hayvanların maruz kaldığı zulüm artık kanıksadığımız bir durum olmaktan çıkıp bir an evvel çözüme ulaşmalı. Hayvanları sevmiyor ya da onlardan korkuyor olabilirsin ama bu onlara şiddet uygulayıp eziyet edeceğin hatta öldüreceğin anlamına gelmez. Bunu yapanları kınamanın da çok işe yaradığını düşünmüyorum. Hep birlikte kınamaktansa, caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı ve evlatlarımıza hayvan sevgisini aşılamalıyız. Geçtiğimiz haftalarda Sapanca´da bir ormanlık alanda dört bacağı hunharca kesilmiş halde bulunan yavru köpek hepimizin vicdanını kanattı. İnsanlığın utanç vesikası olan caniler yaptıkları bu dehşet fillerinin bedelini dilerim en kısa sürede öderler. Karıncayı bile incitmekten sakınan bir medeniyetten böylesi aşağılık insan müsveddeleri nasıl çıkar aklım almıyor. Bizler uyuyan köpek uyanmasın diye yolunu değiştiren bir peygamberin ümmetiyiz. Şimdi bu hale mi geldik?

Küçükken hemen hemen herkesin beslediği bir hayvanı mutlaka olmuştur. Hiç hayvan beslememiş olsanız dahi beslemiş olanların mutluluklarına şahit olmuşsunuzdur. Hayvanlar insanları dinlendiren varlıklardır. Çoğunlukla huzur verir ve size iyi gelir. Bulunduğumuz bu dünya ve evren yalnızca bize ait değil, hayvanlara da aittir. Peki ya paylaştığımız bu evrende onlarla gereği gibi mi muamele ediyoruz? Maalesef  burası biraz muallâk. Yeri geliyor onları birer köle gibi kullanıyor, yeri geliyor bu hayvanlara zalimce acı çektiriyoruz ya da çoğu zaman yapılan bu zalimliklere göz yumuyoruz. Sokaklarda gördüğümüz onca sokak hayvanları çoğu zaman aç ve susuz kalmaktadır. Biraz daha duyarlı olmaya ve duyarlı bir nesil yetiştirmeye ne dersiniz? Çocuklara küçük yaştan itibaren hayvan sevgisi aşılanmalı ve her çocuk hiç değilse sokak hayvanlarına bir tas su vermenin mutluluğunu yaşatmalıyız. Nasıl ki insanlar bu evrenin bir parçası ise hayvanlar da bu everenin birer parçasıdır. Kâinatta ekolojik  dengeyi sağlayan en önemli unsurlardan birisi de hayvanlardır. Hayvan deyip geçmemek lazım. Her birinin bu dünyada bir görevi var. Kimi etiyle kimi sütüyle, kimi tüyüyle, kimi derisiyle insanoğluna hizmet ediyor. Kimi toprağı gevşetiyor, kimi çevreyi temizliyor. Bitkileri aşılıyor, zararlıları ayıklayıp dengeyi sağlıyor. Ve hepsi hal diliyle Allah´ı tespih ediyor ama biz onları anlamıyoruz. İslam dini insanlara işkence etmeyi yasakladığı gibi hayvanlara da eziyet etmeyi yasaklamıştır ve bizler İslam dininin bize emrettiği ve kalplerimizin bizi yönlendirdiği şekilde davranıp o hayvanları işkencelerimizle cezalandırmak yerine merhametimizle ödüllendirmeliyiz. Minik dostlarımız sokaklarda şiddetle mücadele etmeye çalışıyor. Umarım onlara eziyet eden gözü dönmüş, ahlak pusulaları kaymış, kafatasının içi boş mahlûklar çok geç kalınmadan hak ettikleri gibi cezalandırılır.

Bu hayat sadece bizim için değil. Eğer gerçekten öyle olsaydı Nuh (as)´ın gemisinde hayvanların ne işi vardı?

 

 

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?