Sezon başından itibaren tüm yazılarımda bu takımın iyi olduğunu vurguladım. Beşiktaş maçı bu iddiamı doğruladı. Henüz sezonun 3. Haftasında yazdığım bir köşede, Tamer Tuna´nın yanlış bir seçim olduğunu söyledim. Ama doğal olarak kısa vadede yolların ayrılması için çok erken olduğu söylenebilirdi ki doğru bir yaklaşımdır. Ancak gel gör ki kayıp bir 11 haftanın sonunda bu takım asıl kimliğini bulmuştur.
Özellikle Robinho ve Kone gibi Dünya markası ve lider özellikli iki futbolcun varsa, çok fazla düşünmeye gerek yoktur. Beşiktaş´ın mabedi sayılan Arena´da kendi taraftarı önünde mağlup etmek gerçekten kolay değildir. Hele hele söz konusu formda bir Beşiktaş ise.
Hafta içi beklenilen Tamer TUNA istifasından sonra gözler yeni teknik adama çevrildi. Yönetim kurulu akıllı bir politika izleyerek, Teknik adam konusunda acele etmeden, Milli maç arasına denk gelen süreyi bekledi. Beşiktaş maçı önemli bir puan mücadelesi olmasına rağmen, olası bir mağlubiyet kimsenin yadırgamayacağı bir sonuç olacağından, Başkan Mecnun Otyakmaz teknik direktör konusunda, akıllı bir süreç izledi. Tamer Tuna konusunda hatasına anlayan yönetim, ikinci bir hata yapmamak için zamanı iyi kullanmak istiyor. Teknik direktör konusunda başkan Otyakmaz, canlı yayında önemli şeyler söyledi; ?Özellikle Robinho ve Kone´nin Hakan Keleş´e destek verdikleri sürece, bu takımı Keleş´e emanet edebileceği mesajlarını verdi.? Gerçekten de benim için önemli bir açıklamaydı.
Bu takıma hangi teknik adam gelirse gelsin, Robinho, Kone, Douglas, David Braz gibi futbolcular liderlik yapmadıkları sürece, çok parlak sonuçlar ortaya çıkacaktır. Bazı oyuncular vardır, takım kaptanı olmasa da oyun mantalitesi ve oyun içindeki etkinliğiyle teknik adamların en büyük yardımcısıdır.
Biz neden iyi takımız?
Dediğim gibi bazı oyuncular, takımın lideri olduğu sürece diğerleri bunlara ayak uydurmak zorundadır. Özellikle kariyerinin zirvesinde ki bir Robinho teknik adamların lideridir. Takımdaşlık ruhunu ve arkadaşlık bağlarını güçlü tutmak için bu tip oyuncular Sivasspor da olduğu sürece bu takım her zaman iyi olacaktır. Şimdi akıllara şöyle bir soru gelebilir? Tamer Hoca varken bu oyuncular yok muydu? Evet, vardı ama Tamer hocanın en büyük eksiği kendini ispata çalışmasıydı. Lider özellikli oyuncuları siz sadece saha içinde bir yıldız, bir oyuncu gibi düşünürseniz, onlara farklı sorumluluklar vermezseniz, O oyuncu sadece saha içinde verilen görevi yerine getirecek, sorumluluk almayacaktır. İşte Tamer Hoca´nın kaybettiği nokta burasıydı. Merkeze kendini koyup; ?ben bu takımın lideriyim derseniz? kariyeri sizden daha fazla ve dünya markası oyunculara farklı sorumluluk vermezseniz O oyuncular sadece sahada görev yapar ama sorumluluk almaz.
Beşiktaş maçı yazdıklarımın özeti gibiydi. Baktığınızda hiç kimsenin şans tanımadığı ama gerçek liderlerin maçı oldu. Hakan Keleş takımın içinden biriydi ve şunu gördü; ?Bu takımda Robinho, Kone, Douglas gibi önemli yıldızlar var? benim yapmam gereken bu futbolcuların kendilerini hatırlamalarını sağlamam dedi ve başardı. Tebrik etmek gerek. Önemli bir başarıya imza attı. Şimdi bu başarıyı pekiştirmek için sadece bakmayacak, baktığında görmesi gerekenleri de görecektir.
