- En büyük vergiyi biz veriyoruz diyor bir memur arkadaş.
Oldukça mağrur ve öfkeli bir üslup ile.
Sahi öyle mi?
Vergi gelirlerinden en büyük payı, çalışanlardan alınanlar mı oluşturuyor?
Aslında vergi hukuku ve verginin tanımı anlamında ücretlerden yapılan kesinti gerçek manada vergi değildir. (özel sektörün ödediği Asgari ücret kesintileri müstesna)
Öyle olduğu için de, vergi gelirleri kalemine dahil edilip edilmemeleri reel manada sonucu değiştirmez.
Anlaşılsın diye basitçe örneklendirelim.
Mesela, Eylül ayının maaşları Ağustos ayında maaşlardan yapılan kesintisiyle ödenmez. Daha doğrusu ödenemez. Zira bu kesinti farazi bir kesintidir.
Daha keskin ifade edersek; Devlet yarın bir kanun değişikliği ile tüm çalışanlarının maaşlarını brüt değil net olarak hesaplasa ve herkese de bugün aldığı aynı maaşı ödemeye devam etse ne çalışanın vergi vermediği için kazancı ne de Devletin bir vergi kaybı olur. Yani reel manada işte o kadar, olmayan bir vergidir.
Zira;
Bu kesintiden Devletin kasasına beş kuruş girmez.
Asıl vergi kazançlardan alınandır.
Cebindeki parayı bir sonraki takvim yılında ödemenin adıdır vergi.
İşte Memur maaşları da bu tahsilatlardan karşılanır.
Yani; Devlet kazançlardan bir yıl vergi almasın o yıl kimseye maaş ödeyemez.
Maaş olmazsa kesintide olmaz.
Şimdi bunları niye mi anlattım?
O kadar çok sebep var ki... (H.M.)
