Batı Ülkelerinin iki yüzlülüğü ya da İsrail´in katliamlar sonrası, hemen boykot kartını çekeriz.
Sosyal medyada -cağız, -ceğiz tafraları söylenip, elden ele listeler dolaşır.
Sıcağı sıcağına kısmen uygulanır ama sonra unutulur gider..
Bunu bilen büyük markalar da, boykotu ya ciddiye almazlar, ya da fiyat indirip bir iki kampanyada boykotu bitirirler.
Oysa;
Boykot öyle güçlü bir silahtır ki; füzelerin yapamadığını yapar.
Etkisi yıllarca sürer. Muhatabı can evinden vurur ve sonunda dize getirir.
Bizde olmuyor?
Zira,
Hasmına olan kinini ancak, bir yakınını yeniden dövdüğünde hatırlayan ruh hali bizimkisi.
Kurulduğu günden beri adım adım ilerleyen ve her fırsatta Müslüman kıyımı yapan İsrail´i, aklımıza geldikçe uyguladığımız boykotlarla mı yeneceğiz.
O listedeki markaları bilmeyen kullanmayan yok. Oysa aynı liste senelerdir yayınlanıyor.
Daha derin, daha etkili ve sürekli olacak bir anlayışa ihtiyacımız var.
Ve
galiba,
en fazla da samimiyete? (H.M)
