Güzel bir söz vardır! ?Tarih tekerrürden ibarettir.? İnsanlık tarihi aynı olayların farklı zamanlarda olmasından başka bir şey değildir.
2000´li Yılların başından bugüne dünya coğrafyası hızla 3. Dünya Savaşına doğru gitmektedir. Bakış açımızı biraz daha geniş tutarsak birçok alanda aslında 3. Dünya Savaşı başlamıştır. Dünya siyaset arenasında, küresel ekonominin söz sahipleri ve dijital dünyada vs. bu savaşın başladığını net bir şekilde görüyoruz. Geriye bu üstü kapalı yapılan savaşın ne zaman sıcak bir savaşa dönüşeceğini beklemek kalmıştır. Yazımın başında söylediğim gibi tarih tekerrürden ibarettir 3. Dünya savaşının yaklaştığını ve bizim neslimizin bu savaşa tanıklık yapacağını bilmek için kahin olmaya gerek yoktur.
Ve 2. Dünya Savaşı öncesinde yaşanan gelişmelere bakmamız kâfi olacaktır. Her iki savaşında asli unsuru egemen güçlerin ham madde, enerji ve teknoloji arayışıdır yani emperyalist güçlerin doymayan açgözlü tutumlarıdır.
İbn-i Haldun´un dediği gibi ?Coğrafya kader? midir bilinmez ama vatanımızın bulunduğu coğrafya jeopolitik konumu sebebiyle emperyalist güçlerin iştahlarını en fazla kabartan bölgedir. Geçmiş yüz yılda bu bölgede kurulan imparatorluk ve büyük devletleri yıkarak küçük devletler haline getirmeleri de bu oyunun yüz yıllar önce yaşanmış halidir. Bu yüzden 3. Dünya savaşının merkezide yine bu coğrafya olacaktır.
Tüm bu sebeplerden dolayı Asya ile Avrupa´yı birbirine bağlayan Anadolu´yu kendine vatan yapmış olan Türk milletinin fertleri olarak bizler etrafımızda olup bitenlere günlük siyasi çekişmeler dışında farklı pencerelerden bakmalıyız.
Suriye´de olup bitenlere sadece Suriyeli mülteciler açısından bakmamalıyız. Bağdat´ta yaşanan isyanları sadece Iraklıların sorunu olarak görmemeliyiz. Libya´da yaşanan savaş bizi neden ilgilendiriyor dememeliyiz. O bölgeye neden asker göndermeliyiz diye düşünmemeliyiz. Son yapılan Zeytin Dalı ve benzeri operasyonlarda Orta doğuda bulunan Arap Devletlerinin Filistin Devleti de dahil olmak üzere yapılan operasyonlara halkın değil emperyalist güçlerle yönetilen yönetimin göstermiş olduğu tepkiler emperyalist güçlerin kuklaları olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu yaşanan olayların temel sebebi 3. Dünya Savaşının sahaya inmesinin ve emperyalist güçlerin emellerine ulaşması demektir.
Bu yazdıklarımdan gelmek istediğim sonuç nedir?
Biz millet olarak gündelik siyasetle çok içli dışlı insanlarız. Evimizde, iş yerimizde, kahvehanede nerede olursak olalım her gün mutlaka siyasi konulardan sohbetler ederiz.
Şahsım Milliyetçi Hareket partisi içinde çeşitli kademelerde görev yapmış biri olduğum için bana sorulan sorular genelde bazen Milliyetçi Hareket partisi mensupları bazen sağ görüşlü bütün partililer tarafından sorulan geneldeki en çok sorulan Cumhur ittifakı ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet Bahçeli´nin Cumhurbaşkanımıza verdiği desteğin nedeni ile alakalı oluyor. Türk milliyetçilerin tavır ve tepkilerini günlük siyasetin içinde ararsanız bulamazsınız. Devlet Beyin ve Türk milliyetçilerinin politik duruşlarının sebebini ülkemizde ve coğrafyamızda yaşananlara nizam-ı alem İ´lâ-yı kelimetullah penceresinden bakarsanız ancak anlayabilirsiniz. Bu hafta MHP´nin tavır ve duruşu hakkında kaleme almış olduğum bu yazı Cumhur ittifakının nedenini soran tüm hemşerilerimize bilgi amaçlı olup önce ülkem sonra şehrimiz Sivas olarak siyasetimizi kırmadan ve dökmeden temiz siyaset yapmak tüm Sivaslı hemşerimizin vazifesidir.
Haftaya yazacağım yazıda görüşmek üzere esen kalın.
