İlk yarı müthiş bir çıkış yakalayan Yiğidolar Alanya´da şapır şapır döküldü. Her alanda övgüyle bahsettiğim ve ligin iyi takımı dediğim Sivasspor bu maçta beni şaşırtmadı.
Takımlar özellikle devre arası transfer hareketliliğinden olumlu ya da olumsuz etkilenirler. Son dönemlerin ses getiren transferlerine imza atan Sivasspor yönetimi, kulübün menfaatlerini göz önünde bulundurarak, Robinho gibi bir yıldızı devre arası Başakşehir kulübüne sattı. Günlerce konuşulan bu transferin yankıları uzun sürdü. Sportif başarı anlamında büyük bir kayıp yaşarken, sezon sonu ekonomik anlamda yaşanabilecek kayıplar göz önünde bulundurulduğunda, önemli bir kar elde edildiğini düşünenlerdenim.
Robinho´nun gönderilmesiyle beraber, gözler yapılacak transferlere çevrilmişti. Belki Robınho gibi bir yıldız olmasa da Diabate önemli bir transfer oldu. Alanya maçında oyuna sonradan dahil olmasına rağmen ilerleyen haftalarda, ciddi katkıları olacağının sinyallerini verdi.
Sezon başında bu yana sürekli gündeme getirmeye çalıştığım hususlardan bir tanesi, yapılacak transferlerin takım olgusuna katkı sağlaması gerektiğiydi. Özellikle nokta transfer yapılacaksa, sol bek mevkiine çözüm olabilecek bir transfer yapılması gerektiğini söyledim. Ziya uzun yıllardır bu takımın emektarlarından. Çok iyi işler yapmıştır. Ama ne var ki her futbolcunun bir dönemi olduğu gibi, Ziya´nın da artık döneminin yavaş yavaş bittiğini söylemek yanlış olmaz. Ziya gibi Uğur´un bu takıma çok fazla katkı sağlayacağını düşünmüyorum. Transfer süresi dolmadan, yapılacak en önemli transfer sol bek mevkiine yapılmalıdır.
Robinho´nun transferiyle beraber, Emre Kılınç ve Douglas´ın isminin de gündeme gelmesi, bu futbolcular üzerinde olumsuz bir etki bırakmış. Futbolcu psikolojisi maalesef bu durumlarda negatif bir etki yaratmaktadır. Süper ligde ve Anadolu kulüplerinde oynayan hemen hemen her futbolcunun İstanbul´da oynamak hayalidir. Sanırım bu iki futbolcunun transferde kota yemesi kendilerini olumsuz etkilemiş. Özellikle Douglas, vatandaşının takımdan ayrılmasıyla birlikte, en yakın anlaştığı arkadaşının yokluğuna alışamamış bir görüntü sergiledi.
Alanya maçını kayıp olarak görmemek gerekir. Kaybedilen 3 puan ilerleyen haftalara olumlu yansıyacaktır. Daha sağlam ve ayakları yere basan bir takım olacaktır. Bazen olumsuz görülen bu tür aksaklıklar, önemli bir ders çıkarımıdır. Ancak Sivasspor yönetimi, çok acil sol bek transferine eğilmelidir. Aksi takdirde ilerleyen haftalarda bu mevkide çokça sorun yaşamalarına sebep olur. Alanya maçının istatistiksel bilgilere baktığımız zaman, pas trafiği iyi ama etken hücum bölgesinde yetersiz olduğunu gördüm. Klasik 4-2-3-1 sistemi sanırım klişe haline geldi. Alanya takımı hafta içi yorucu bir kupa maçı oynamasına rağmen, Sivasspor´dan daha dinç ve dinamik bir görüntü sergiledi. Bu da bize devre arası kamp çalışmalarının yorucu ve ağır geçtiği izlenimi verdi. Önümüzde Trabzon maçı var. Eğer bu maçta kendi evimizde olası bir mağlubiyet takımın özgüvenini sarsar. O yüzden bu maçın farklı bir anlamı olacaktır. Sivasspor üst sıralarda yer almak istiyorsa evinde oynayacağı maçlarda puan kaybı yaşamamalıdır.
