USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

DİLENCİLERİN MAĞDURU OLMAYIN

01-12-2017

Ne zaman bir dilenciyle göz göze gelsem hayatı sorgulatır bana. En çok da küçük çocuklar? Tam oyun oynama çağındayken, çıplak ayaklarıyla soğuk kaldırımlarda yürüyerek insanlardan para istemek onlar için ne kadar eğlenceli olabilir ki? Böyle başlayan bir çocuklukla nasıl sağlıklı bir gelecek inşa edilebilir? İçim bir anda cız ediyor ama öte yandan ihtiyacı olmadan dilenen, çocuklarını dilendiren ve sakat taklidi yapanları düşündükçe de bir anda vazgeçiyorum yardım etmekten. Bir kadın görmüştüm TV´de 3-4 yaşlarındaki çocuğunu ayaklarından tutmuş, sallayarak havaya kaldırmış ve zabıtaya vuruyordu. Hani sen muhtaçtın, hani her şey evladın içindi, nerde senin anneliğin? Bu iyi niyet sömürücüleri kendilerince para kazanmanın kolay yolunu bulmuşlar ve bu uğurda farklı şekil ya da görünümlere bürünüyorlar. Kimisi biraz önce de söylediğim gibi ellerinde ya da kucaklarında ufacık çocuklarla, kimisi fiziksel organlarını türlü biçimlerde görüntüleyerek, kimileri de ev ev gezerek çeşitli bahanelerle muhtaç görünümüne bürünürler. Keza yolda kalmış numarası yapanlar, güya memleketine dönemeyenler, Engelli ya da hasta yakınım var diyenler, aç olduğunu söyleyenler? İşte bunlar utanmadan sıkılmadan bizim iyi niyetimiz süistimal ediyorlar. Boşuna dilenciler utançlarını torbalarında taşır dememişler. Dünya´nın her yerinde çalışmadan, tamamen duygu sömürüsüyle, para kazanmayı kendilerine meslek(!) edinmiş kişilerin sayısı bir hayli fazla. Dilenciliği meslek edinenler bu işi adeta profesyonel bir oyuncu gibi sahneye koyarlar ve hedefledikleri parayı da tuttururlar. Dilenciliğin altında hangi sebep yatarsa yatsın, hepimizin tartışmasız kabul edeceği acı bir gerçek varsa o da bu kötü alışkanlığın toplumumuzun kapanmaz, şifa bulmaz bir yarası oluşudur. Dilencilerin çok az bir kısmı gerçekten yardıma muhtaç olmakla beraber bir çoğunluğu toplumun insaf, yardımseverlik ve dindarlık duygularını sömürerek kolay ve haksız kazanç elde etmeye çalışır. Bu amaçla genellikle yoksul görünümlü olmaya dikkat ederler. Engelli olmak veya engelli çocuğu olmak onlara göre avantaj sağladığı için engelli veya hasta taklidi yaparlar. Bazı durumlarda dilenci çetelerinin eline düşmüş çocuklar engelli rolü oynamaya zorlanır hatta sakat bırakılır. Peki, nereden anlayacağız hangisinin gerçekten ihtiyacı olduğunu, hangisinin bizi kandırmaya çalıştığını? Dilenciye para vermeli miyiz, vermemeli miyiz diye düşünürken gördüm ki;
-Çocuğu, engelliyi ya da yaşlıyı dilendirmek istismardan başka hiç bir şey değil.
-Dilencilerin sayısının artması insanların sorunlar karşısında duyarsızlaşmasına sebep oluyor.
-Dilenciye para vermek hiçbir zaman sorunları çözmüyor aksine onların uzun süre dilenmesine sebep oluyor.
-Kişi gerçekten muhtaç durumda ise dilenmeye utanır ve devlet bu kişilere gerekli yardımı zaten yapıyordur.
-Engellinin dilendirilmesi engelliliğin acınacak bir durum olduğu algısı oluşturulmaya çalışılır ki, engellilik asla acınacak bir durum değildir.
-Çalışan/çalıştırılan bir çocuk kahraman değildir, o sadece bir çocuktur
Eğer kişinin gerçekten muhtaç durumda olduğunu düşünüyorsak Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine, Valilik ya da Kaymakamlığa, Belediye veya Sivil Toplum Örgütlerine yönlendirelim ya da bu durum hakkında yetkilileri bilgilendirelim ve duygularımızın, iyi niyetimizin sömürülmesine izin vermeyelim. Çünkü biz verdikçe onlar daha fazlasını isteyecek?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?