USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

DİLİNE SAHİP ÇIKAN ÜLKESİNE SAHİP ÇIKAR

01-06-2018

 

Bir milletin hayat damarlarından biri de dilidir. Dil, milletleri millet yapan unsurların başında dil gelir. Diline sahip çıkmayan bir millet yok olmaya mahkûmdur. Bu nedenle her ülke diline sahip çıkmalı ve dilini kaybeden bir millet bütün varlığını kaybedeceğini unutmamalıdır.  Son dönemlerde dilimizin giderek yozlaştığı ve sadeliğini yitirdiğini görüyoruz. Yabancı kültürlerin etkisiyle, kültür erozyonu içerisinde dilimizi de bizden uzaklaştırıyorlar. Dil; Tarihi ve kültürel değerlerin geçtiği köprüdür. Bu köprü sağlam olmazsa gelecek nesillere ulaşmak ve gelecek nesillerin geçmişi anlamaları güçleşecektir! Günlük hayatta pek çok genç Türkçe karşılı olan kelimelerin yerine yabancı kelimeler kullanmayı tercih ediyor. Sanırım bu durumdan dükkân isimleri de nasibini almış. Bu duruma bir an evvel dur demeli ve Türk dilini, yabancı dillerden arındırmalıyız. Çünkü milli beraberliğimizin temelini dil oluşturur. Dil bir kültürdür, ileride çocuklarımıza aktaracağımız bir hazinedir. Ne var ki, çoğumuz dilimizin kıymetini bilmiyoruz. Şimdilerde kullanılan Türkçe ne yazık ki içler acısı. Şu hususu hiçbir vatan evladı asla aklından çıkarmasın; başka dillere itibar edip dilini zayıflatan, zaman içerisinde kullandığı dilini terk eden toplumlar; önce şahsiyetlerini, sonra da millet olma vasıflarını kaybedeceklerdir. Apaçık ortada ki güzel Türkçemiz her zamankinden daha fazla saldırı, bozulma, yozlaşma ile karşı karşıyadır. Toplumumuzda özellikle genç nesillerin yabancı sözcüklere karşı bir eğilimi olduğunu görüyoruz. Batıya ait sözcükler Türkçeye girmeye başladı ve hatta Türkçe ile özdeş hale geldi. Türkçemize sahip çıkmalıyız. Vatanını seven her birey aynı zamanda dilini korumakla da görevlidir. Dilimizi yozlaştırmaya çalışan özentilerden korumalıyız. Özentilerle bir yere varamayız. Türkçenin gideceği takdirde Türkiye´nin gideceğini unutmamalıyız. Ülkemize sahip çıkmanın yolu dilimize sahip çıkmaktan geçer. Nasıl bir İngiliz, işyerine Türkçe isim koymuyorsa biz de yabancı dilde isimleri işyerlerimize vermemeliyiz. Bizleri toplum olarak bekleyen iki önemli nokta var. Ya batının kültür değerleri içerisinde eriyip yok olmak, ya da şerefiyle kültürüyle, inancı, dili, hürriyetiyle yaşamaya devam eden bir toplum olmak. Her ikisi de bizim elimizdedir...

Karamanoğlu Mehmet Bey Türkçeyi korumak adına 1227 de ne de güzel bir ferman yayınlamış. Bu fermanda : ?Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk Dilinden başka dil kullanmaya? bu ifade, Türk kültürünün korunması ve gelecek nesillere aktarımında dilin önemine duyulan ihtiyacın ve kararlılığın bir göstergesidir. Dil ve kültür birliğini oluşturmayı amaçlayan Karamanoğlu Mehmet Bey´in, asırlar önce sergilediği davranışa şimdilerde de fazlasıyla ihtiyacımızın olduğu aşikârdır. Ayrıca milletleşme yolundaki yapıcı ve yönlendirici bir konumu olan Türkçemizin yabancı etki ve tesir alanlarından da uzak tutulması, hak ettiği yere bir an önce getirilmesi hususunda herkesin mutlak anlamda görev ve sorumluluğu bulunmaktadır. Kendimizi ve çocuklarımızı yabancı kültürlerin sömürüsünden, cadde ve sokaklarımızı yabancı isimlerden korumak ve kollamak durumundayız. Bizlere düşen kültürümüzü ve değerlerimizi koruyup, gözeterek gençlerimize, çocuklarımıza öğretmektir. Dilimiz bizim milli kültürümüzdür ve bunun bilincinde dilimize sahip çıkmalıyız. Türk dili, Türk milletinin kalbidir zihnidir.

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?