Her sezon başında yapılan ya da yapılması düşünülen transferlerde doğru bir yol haritası çizmezseniz umduğunuzu bulmak bir o kadar zordur. O zaman doğru transfer nasıl olmalı kulüp ekonomisini de göz önüne alarak şu şekilde sıralayabilir miyiz?
*Transfer piyasasında altın kural bir futbolcuyu değerini bulduğunda satmaktır. Formunun zirvesine çıkmış, yaşı ilerlemeye yüz tutmuş, tam olgunluk çağında ancak hala takım için iş yapan oyunculara talip çıktığında hemen satman, transferin altın kuralı olarak karşımıza çıkıyor. (Acaba Sivasspor Robınho´yu böylesi bir konjonktürü yakaladığında satsa çok daha mı fazla para kazanır? Ne dersiniz?)
*Sorunlu ama yetenekli futbolcuyu ucuza al, rehabilite et ve değerini bulduğunda sat?(Bu konuda Avrupa´da ve ülkemizde birçok örnekle karşılaşabiliriz. Örneğin, Sivasspor´un asi ve sorunlu, ancak yetenekli oyuncusu Manuel Da Costa´ya bu kapsamda yaklaşabilir miyiz? Sivasspor bu fırsatı daha iyi değerlendirebilir miydi acaba?
*Her zaman başkalarının görmediği oyuncuları tespit et, onları izle, çok genç yaşta satın al, hatta memleketlerinden ailesiyle birlikte onu kulübe getir, öğrenimini karşıla, ailesine destek ol. (Barcelona´nın bugün ele avuca sığmayan süper bücürü Messi´nin Arjantin´den daha onüç (13) yaşındayken İspanya´ya getirilip, kulübe kazandırılması buna çok tipik örnektir. Bizde ise daha birkaç yıl öncesine kadar geleceğin Maradonası olarak gösterilen ve Barcelona´ya gideceği konuşulan Beşiktaşlı küçük Muhammet acaba şimdi nerde, ne yapıyor? Neden bir Messi olamayacak?)
*Arsenal´de Arsen Wenger´in gösterdiği cesareti göster. Gerekirse yetenekli çocuklardan kurulu bir takımla mücadele etmeyi göze al. Türk futbolunun en acı tablosu maalesef bu. Başarısızlığa tahammül yok. Kısa vadeli planlar ve takım ekonomisine girdilerin düşünülmesi, bu uzun vadeli cesaretin yerine getirilmemesine en büyük etken.
*Kesinlikle scouting (Futbolcu izleme-değerlendirme) uygulamasının kulüplerde hayata geçirilmesi ve bu şekilde daha çok genç yaşta, değişik iklimlerdeki oyuncuların takıma kazandırılması.
Doğru transfer için yazdıklarım hayal ürünü şeyler değil. Eğer ki planlamalar uzun vadeli olursa bütün kazanımlar büyük oranda artar. Bunları gerçekleştirmek için Sivasspor yönetimi neler yapabilir?
Farklı görüşteki insanları bir araya getirerek, onların görüşlerinden bir uzlaşı çıkarır ve en iyi fikre ulaşır. Bu tek bir uzmanı dinleyerek yapılan transferden daha iyi ve isabetlidir. Bir oyuncunun alınacağı en iyi dönem, yirmili yaşların başıdır. Bu dönemde yapılan transferler çok avantajlıdır. Özellikle ümit milli ve 17 yaş altında oyuncuların oynadığı turnuvaları sıkı takip etmeli ve yetenekli oyuncuları hemen ikna edip, takımın kadrosuna katmalıdır. Yabancı transferlerin yerleşmesine ve adaptasyonuna özel önem vermelidir. Onların yanına onları anlayacak menejerler vermelidir.
Paranız olsa bile transfer yapmak gerçekten meşakkatli bir iştir. Ancak tüm bu sıkıntıların sonucunda bir fiyasko ile de karşılaşma olasılığı her zaman mevcut? Bunu da göz ardı etmemek gerekiyor.
Gelecek yazımızda UEFA´nın kulüplerin transfer ekonomisine bakışını gündeme almaya çalışacağım. Saygılarımla
