USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Eğitim Anne Kucağında Başlar

30-03-2019

İnsanoğlunun gelişerek büyümesinin amaçlarından en önemlisi; hayatın her merhalesi ile iç içe olarak, şartlarını yerine getirerek; ona uyum sağlayarak, yaşantısını devam ettirmesidir. Asırlardan beri tüm öğretim ve eğitim kurumlarının amacı budur. İnsanı hayata hazırlamaktır.

Anne kucağından başlayan eğitim süreci; ömür boyu devam eder. Yeme, içme, konuşma, yürüme süreci; çocuğun hayata atılımının ilk devreleridir. Burada başlayan öğrenme ihtiyacı; ömür bitene kadar, devam edecektir. Bu bir süreçtir. Kimi çabuk öğrenir. Kimisi, geç öğrenir. Öğrenme sürecinde; çevre faktörü, şahsın becerisi ve zekası, kavraması, hafızası; önemli yer tutar.

Çevre ile ilk tanışıklık, anneyi babayı tanıma, onların sıcaklığını hissetme hayatın ilk deneyimleridir. Daha sonra aile ortamını ve çevreyi algılamak gelir. Çevrede karşılaşabileceği tüm olaylarla, öğrendiği kelime ve kavramlar arasında irtibat kurma, çabası ortaya çıkar.  Tanıdığı, tanıştığı kavramların; neyi ifade ettiğini anlamaya çalışır.  Kavram olarak algıladıktan sonra; kendi yüreğinde bıraktığı izi hissetmek, ister. Buna benzer binlerce kelime ve kavram ile çevresindeki olup bitenleri ve yavaş yavaş nesneyi tanımak gayretine başlar.  Böylece, eşya  ve çevre ile tanışık olma serüveni başlar.

İnsanları algılaması ise öncelikle aile içerisindeki davranışlardır. Bu ortam içerisinde; doğru ve yanlışı, iyi ve kötüyü, tatlı ve acıyı; tanıma ve ayırt etme melekeleri gelişir. Aile çevresinden ilk defa koptuğu zaman, aile dışında insanlarla tanışmaya başladığı zamanlara denk gelir. Her zaman sevgi ve şefkatle karşılandığı bir aile ortamından; daha yeni algılamaya başladığı kendisinin hiç alışık olmadığı ortamlarla, tanışık olmaya başlar.

İşte o zaman; çevreden yeni yeni kavramlar edinir. Onlarla tanışık olmaya başlar. Kimi zaman; tanışık olduğu bu kavramların içeriğini öğrenince; irkilir, kabullenmek istemez? Kimi kavramlar da; sevindirir, neşeli olmaya yönlendirir. Çevreden edindiği ilk kavramlar; azarlanmak, itilmek, kısacası sevgi dilinin dışındaki davranışlar ve kavramlar olunca; bu yeni tanıştığı ortamdan nefret eder. O, ortamdan uzaklaşmak ister.  Olaylar karşısında; kafası karışır.  O durumları ifade eden kavramların ne olduğunu öğrenmeye başlar. Bu süreç; insanın çevre ile ilk tanıştığı zamandır. Kolay, kolay unutamaz?

Çevrenin aile ortamından farklı bir yer olduğunu anlar. Örneğin, kendisine etrafındaki her insanın; ailesi gibi sevgiyle davranmayacağı gerçeği ile karşılaşır. O davranış biçimlerini algılamaya çalışır. Tanışık olmadığı bir durumdur. Bunun tam tersi de olabilir. İyi ve güzel çevre; iyi ve doğru kavramlarını; çocuğa yaşayarak, öğretmiş olur. Çocuk, bu ortamı görünce; daha mutlu olacağını sandığı, çevreye; koşarak gider?

Böylece, çevre ile olan tanışıklığı gittikçe gelişmeye başlar. Yeni insanlar, yeni yüzler, yeni şekiller, yeni davranışlar? Kısacası yeni olan her şey; kendisinin daha önce bilmediği bir çevre gerçeğinin olduğunu, onları tanımadığı, gerçeğini öğretir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?