USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Eşten Mal Kaçırma

08-09-2018

Bu haftaki yazımda boşanma davalarında en çok karşılaşılan problemlerden bir tanesi olan ?eşten mal kaçırma? sorununa değinmek istiyorum. Boşanma davası öncesinde ve boşanma davası açıldıktan sonra bir eşin diğer eşten mal kaçırması halinde hangi yolu izlememiz gerekiyor, bu konuda avukatlarımızın yaşadığı sıkıntılar nedir bunları inceleyelim.

- 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu ile aile içinde eşlere eşit haklar tanındı. Eşit haklarla birlikte sorumluluklarda da eşitlik getirildi ve bu anlayışa uygun olarak evlilik sona erdiğinde malların eşit paylaşılması kabul edildi. Eski kanuna göre eşler arasında mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan malların paylaşılması söz konusu değildi. Mal ayrılığı rejimi ise yıllar içinde kadınların mağdur olmasına yol açmıştı. Bu mağduriyetin giderilmesi amacıyla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile değişiklik yapılmış ve bu kanunla kural olarak eşlerin evlilik birliği içinde edindikleri mal varlıkları üzerinde yarı yarıya hak sahibi olmaları kabul edilmiştir.

-Edinilmiş mallara katılma rejiminde öncelikle bilinmesi gereken, mal rejiminde ayni değil kişisel bir hak söz konusudur. Yani bağış ve devir bedelinin mal paylaşımına dahil edilmesi, bu bağışın ve devrin iptali değil, işlemi yapmış olan eşin diğerine karşı, sanki bu değerler halen edinilmiş mallar içerisindeymiş gibi borçlanması sonucunu doğurmaktadır. İkinci olarak bilinmesi gereken bir husus ise mal varlığının tasfiye edilebilmesi için öncelikle mal rejiminin sona ermesidir. Mal rejiminin sona ermesi için evlilik birliğinin iptal, boşanma ya da ölüm ve ya mahkeme tarafından mal ayrılığına geçilmesi (olağanüstü mal rejimi) gibi bir nedenle dava açılması gerekmektedir. Bu davaların açıldığı tarihte eşler arasındaki ?mevcut mal rejimi? sona ermektedir.

- Boşanma davasının açılması ile birlikte hakim, eşlerin barınmasına ve iaşesine ilişkin kararları re´sen almak zorundadır. Ancak uygulamada bu kural çok fazla işletilmiyor. Boşanma davası açılan eşin malvarlığı üzerine tedbir konulması isteniyorsa bunun için mutlaka malvarlığının tasfiyesi davası da açılmalı. Boşanma davasında istenecek maddi ve manevi tazminatlar yahut nafaka için eşin malvarlığı üzerine tedbir konulması yanlıştır.

Yine mal kaçırma ihtimalinin olduğu durumlarda eş, mahkemeye başvurarak diğer eşin malları üzerindeki tasarruf hakkını kısıtlayabilme hakkına sahiptir.

Edinilmiş malların tasfiyesi davası boşanma davasından sonra açılan bir davadır. Boşanma davasında da tedbir verilmemektedir. Bu haliyle mal kaçırma durumu söz konusu olsa da bu mallardan diğer eş hak iddia edebiliyor ancak kazanılan tutarın tahsili noktasında sorunlar yaşanıyor. Bu nedenle böyle bir hukuki sürece girişecek olan bireylerin uzman bir kişiden yardım almalarını önemle tavsiye ederiz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?