USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ezeli Rekabet Boynumuzu Büktü?

09-04-2019

Bazen futboldan çok konuşulması gereken rekabetler vardır. Bunlardan biride hafta sonu oynanan Sivas-Kayseri maçıydı. Ne oyun ne de taktik konuşmak istedik. Sadece galibiyet istedik. Bu galibiyetin manevi hazzını yaşamak istedik. Uzun yıllar gerek taraftarlar arasında gerekse sportif sıralamada daima bir çekişme yaşanmıştır kayseri şehrinin takımıyla. Düşmanca bir yaklaşım veya fanatik bir söylem değil, aksine diğer takımlardan alınan ya da alınacak galibiyetlerden daha önemliydi. Maalesef olmadı. Öyle sanıyorum ki futbolcularımız Kayseri maçının önemini fazla bilmiyorlardı. Eğer bu duyguya sahip olsalardı, sahayı rakip takıma dar ederlerdi.

Milli takım maçları nedeniyle lige verilen ara sadece Sivasspor´lu futbolcuların değil, tüm ligin heyecanına sekte vurmuş gibi. Sahada varla yok arasında bir takımı izlemek bizlerin de heyecanını alıp götürdü. İlk 20 dakikalık sürede maçı koparmamız gerekirken, tamı tamına evimizde ezeli rakibimizden 3 gol yemek doğrusu hepimizi kahretti. İlk çeyrekte kaçırılan bir penaltı ve girilen mutlak gol pozisyonlarından yararlanamayınca, futbolun altın kuralı devreye girdi. ?ATAMAZSAN ATARLAR?

27. hafta geride kalırken, düşme hattında bize en yakın takımın puanı 27 ve sadece 7 puan var. Yani 2,5 maç. Bu iş şakaya gelmez. Bir bakmışınız ayağınız kaymış, tepe taklak yuvarlanır gidersin. Yalnızca bu maç için söylediğim bir şey değil, eğer kendi evinde oynadığın maçları kaybetmeye başlarsan, hiç beklemediğin bir sıralamada yerini alırsın. Şakaya gelecek yanı yok. Oynadığın takımın maç öncesi puanı 33 ve senden altta ki bir takım. Yendiğin zaman rakibinle puan farkını açacaksın ve moral bulacaksın. Ama maç sonu hüsran.

BU MAÇIN SORUMLUSU KİM?

Elbette ki ne futbolcu, ne teknik heyet ne de yönetim mağlubiyet için sahaya çıkmaz. Ancak ortada bir gerçek var. Çok gol yiyor, atmakta zorlanıyoruz. Baktığımızda hatlar arasında ki geçiş oyununu iyi oynayan takımlardan biridir Sivasspor. O zaman pozisyon bulmakta zorlanıp, kalemizde basit goller görüyorsak, bunun en büyük nedeni klasik taktiksel hatalardan kaynaklı değil, futbolcunun bakış açısındandır. İyi niyetinden ve futbolculuğundan şüphe etmediğim Douglas son haftalarda oldukça lakayt futbol yapısıyla fayda yerine zarar vermeye devam ediyor. Futbol yeteneklerinin farkında olarak, daha çok bireysel yeteneklerle katkı sağlamaya çalıştıkça zarar verdiğinin farkına varamıyor. Belki Ziya mağlubiyetlerde en fazla üzülen futbolcuların başında gelir. Ne var ki futbolda yeterlilik olmadığı zaman üzülmenin hiçbir faydası olmuyor. Ziya çok çalışmasına rağmen müdafaa ve hücumdaki yetersizlikleri nedeniyle olumsuz skorlara doğrudan katkısı olan futbolcuların başında gelmektedir. Tabii ki savunma bloğunda ki kademe hataları çok gol yememizin sebepleri arasındadır. İleri uçta formsuz Kone, halen takıma adapte olamayan ve bal yapmayan arı misali çalışan Diabate gol sıkıntısını en büyük etkenleridir. Emre gol için en büyük kozdur.  Ancak Emre´nin bu özelliğini çözen rakipler önlem aldığında gol yollarımızı tamamen kapatabilmektedir.

KELEŞ VE YÖNETİM FUTBOLCULARLA KONUŞMALIDIR.

Kalan 7 haftalık sürede kâbus görmemek için çok acil olarak, yönetim ve Teknik direktör Keleş toplantı yaparak durumun ciddiyetini anlatmaları gerekir. Tüm futbolcuların dikkati çekilerek erken tatil modundan bir an önce çıkmaları sağlanmalıdır. Tedbir alınmayacak olursa sıkıntı büyük. Takım içerisinde deneyimli futbolcuların sorumluluk almaları sağlanmalıdır. Tek yürek olup, koşan, ?ısıran? ve skor bulan bir ekip haline gelip taraftara yeniden güven tazelemelidir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?