Mevlana´nın veciz bir sözü aklıma geldi. ?Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.? Özellikle süper lig takımlarına baktığınız zaman, hemen hemen her takım, uluslar arası bir statü kazanmış gibi. Birçok ülkeden futbolcu barındırıyorlar. Baktığınızda tüm futbolcular için bir, bilemediniz iki tercüman çalışıyor. Teknik adamlar, maç öncesi yaptıkları konuşmaları ki, birçoğu yerli hoca; kendi dilleriyle yapıyorlar. Önemli olan kimin ne anladığından çok, takımın ne anladığıdır. Trabzonspor maçına baktığımda maalesef, ya takım konuşulanlardan bir şey anlamamış ya da Tamer hoca yeterli gelmiyor. Futbolcu bazında Sivasspor, birçok takımdan daha kaliteli oyunculardan kurulu bir ekip. Ancak, saha içerisinde birbirini anlamayan oyuncu gurubu olunca şaka gibi bir 15 dakika yaşadık.
ŞAKA GİBİ 15 DAKİKA?
Geçen haftanın eziklerini oynayan Trabzonspor oyuna öyle tempolu başladı ki dedim eyvah!!! Bir atasözü vardır; ?Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.? Alanyaspor karşısında bile fazlaca pozisyon veren Sivasspor, tempolu oyun karşısında dayanamadı. 15 dakikada gelen iki gol bir anda takımın morak ve motivasyonunu bitirdi. Defansın orta ikilisi aynı dili konuşmuyorlardı. Adam paylaşımı yapamadıkları gibi, orta alan oyuncularının da blok savunmayı becerememeleri, Trabzonspor´un hızlı ataklarına engel olamadı. Çok hızlı atak geliştiren Trabzonspor taraftarının da desteğiyle ilk dakikalarda maçın sonucunu tayin etmiş oldular.
HÜCUM HATTINDA ÜRETKEN OLAMIYORUZ?
Robınho pozisyon gereği oyun kurucu rolünde oynuyor. Kariyeri başarılarla dolu bu futbolcunun dilini sanırım anlayan yok. Takımın tek derinlemesine oynayan oyuncusu diyebilirim. Topu ayağına aldığında koşu gösteren oyuncu bulamıyor. Zorunlu olarak kenara gitmek zorunda kalıyor. Sivasspor tüm umutlarını kenar ortalarına bağlamış gibi. Gol yollarında bireysel çabalar yeterli olmuyor. Sağdan, soldan yapılan ortalar tek adam üzerine yapılıyor. Kone bu bölgede tek kaldığı için etkili olma şansı yok. Hücumda çoğalma anlamında hiç varlık gösteremiyoruz. Duran toplarda etkili silahlar var ama onları da yeterli kullanamıyoruz. Böyle olunca golü bulmak tesadüflere kalıyor. Geçen hafta Emre´nin attığı gol gibi. Tamer hoca Çalışmalarında üretkenliğe ağırlık vermezse vay ki vay halimize? Maçın adamı bana göre Rybalka´ydı. Şu an için oyunu her yönüyle oynayabilen tek futbolcu. Douglas ve Davıd Braz gerçekten kaliteli oyuncu olduklarını bu maçta gösterdiler. Özellikle Douglas´ın attığı gol şimdiden yılın golü adayları içine girdi bile.
SÜPER LİGİN İYİ TAKIMLARINDAN BİRİYİZ?
Tamer hoca takımı fizik gücü açısından iyi hazırlamış. Mücadele eden, oyunu bırakmayan ve koşan bir ekip yaratmış. Ancak Taktik anlamda ve takım olabilme yolunda daha çok çalışması gerek. Tüm futbolcular, birbirlerinin saha içinde ne yapacağını bilmesi gerek. Her futbolcu birbirini ezberlemeli. O zaman hangi milletten olursa olsun, aynı dili konuşmuş olurlar. Maalesef şu an takım olarak aynı dili konuşamıyoruz. Takıma yeni katılanlar dâhil hiçbir futbolcu henüz diğerini tanımıyor gibi oynuyor. Amatör futbolcunun yapmayacağı hatalar ortaya çıkıyor. Bu onların kötü olduklarından değil. Aynı duyguları paylaşamadıklarından, henüz takım olabilmiş değiliz. Ama unutmayın, bu takım ligin iyi takımlarından biri.
