USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Hakan Keleş´in İlk Sınavı?

27-11-2018

Milli maç arası verilmeden deplasmanda oynanan Beşiktaş maçı Keleş için sinyal maçıydı. Takımın içinden biri olduğu için kadronun nasıl çıkacağını ve neler yapabileceğini çok iyi biliyordu. Müthiş bir oyun anlayışı içinde Beşiktaş gibi bir takımdan alınan galibiyet, Hakan KELEŞ´in teknik adamlık yolunda bir başlangıçtı. Özellikle lig devam ederken, Teknik direktörlerin istifası ve akabinde yeni gelecek teknik adamların adaptasyon süreci, takıma bir ya da iki maçlık motivasyon puanlarından sonra düşüş devam ettiği için, Yönetim kurulu akıllı bir iş yaparak, takımı tanıyan Keleş´e ?Al sana hazır takım? dedi, emanetini bıraktı.

Aslında Hakan Keleş´e bırakılan emanet tam bir bombaydı. Nasrettin Hoca´nın göle maya çalma hikâyesini bilirsiniz. ?Ya tutarsa? Tutarsa hem Keleş kazanacak, Hem de Yönetim kazanacak. Görüşülen teknik adamların yüksek fiyatları, Beşiktaş galibiyeti ve aynı zamanda Robinho ve Kone´nin onayı Keleş´i Rizespor karşısında Birinci Adam konumunda sahanın kenarına çıkardı.

Süper lig bu sezon inanılmaz kötü bir görüntü sergiliyor. En tepedeki Başakşehir lig lideri olmasına rağmen, bugün Avrupa kupası maçları oynasa nasıl sonuçlar alır merak ediyorum. Yani bu sezon ligin kalitesi tartışılır. O yüzdendir ki şampiyon olacak takımla küme düşecek takım, sezon sonuna kadar belli olmayacak gibi. Takımların bir taraftan ekonomik sıkıntıları, diğer taraftan kalitesiz oyuncularının çokluğu takımlar arasındaki uçurumu birbirine yaklaştırdı. Her takım her takımı yenebilecek güce sahip. Bu yönüyle aslında zevkli. Ne var ki güçlü bir lig olmadığı kesin. İşte Sivasspor´un ligin en zayıf görünümünde ki Rize´ye kendi evinde 2 puan bırakması bunun en güzel örneğidir.

Hakan Keleş Rize karşısına olması gereken kadroyu sürdü. Ama ne ilginçtir ki öyle bir görüntü sergiledi ki ilk yarıda rakibi durdurmayı amaçlar gibiydi. Ya da oyuncular psikolojik olarak Beşiktaş maçının atmosferinden çıkamamış gibiydi. Özellikle Başkan Otyakmaz´ın Beşiktaş maçı sonrası Robinho´yla ilgili yaptığı olumlu ve sorumluluk içeren açıklamaları, Maça yine Robinho damgasını vurdu. Maç sonuna kadar o sorumluluğun bilinciyle, takımın galip gelmesi için sahada basmadık yer bırakmadı. Takım arkadaşları biraz ayak uydurabilselerdi, sanırım sonuç böyle olmazdı. Maçın en dikkat çeken özelliklerinden biri, Sivasspor´un 20 tane köşe atışı kullanıp sadece bir tanesini gole çevirebilmesiydi. Bu da yeteri kadar duran top çalışması yapılmadığının göstergesiydi. Maç başından sonuna kadar doğru düzgün sahamızda görmediğimiz Rize pozisyon hatasından yakaladığı bir pozisyonu gole çevirerek altın değerinde 1 puanı alıp gitti. Tamamıyla üstünlük Sivasspor´da olmasına rağmen golün gelmemesi devre arasında golcü transferi için yönetime verilmiş bir uyarı gibiydi. Maçta zaman zaman çok güzel ataklar olmasına rağmen,  maçın tamamına yayılmadı.

Douglas Kızardı?

Douglas sağ kanat oyuncular içinde ligin açık ara önde gelen futbolcusu. Ne var ki Douglas gibi kariyeri ve profesyonelliği tartışma götürmeyen bir futbolcunun kritik zamanlarda gördüğü kartlar Sivasspor´un başını ağrıtacak gibi. Bu duruma acil önlem alınmalıdır. Takım için faydası noktasında kimsenin kuşkusu olamaz. Başakşehir maçında maalesef yine forma giyemeyecek.

Keleş ilk sınavını geçti tribünler sınıfta kaldı?

Futbolda bazen şans faktörü yanınızda olması gerekir. Rize maçında futbol şansı Keleş´in yanında olsaydı şimdi başka şeyler yazıyor olacaktım. Futbol adına her şey yapıldı diyebilirim. Bu yüzden Keleş benden olumlu not almıştır. Daha iyi olacağından eminim. Umarım beni yanıltmaz. Sınıfta kalan faktör ise takım taraftarı oldu. Maalesef böyle bir kritik maça ilginin az olması hayal kırıklığı yarattı. Sivasspor markadır. Küme düştüğümüzde ?Ölü Şehir? diyebileceğimiz bir kimliğe bürünmüştü. Futbol sevdalıları çok iyi hatırlarlar. Sivasspor´un, Sivas için ne derece önemli olduğunu daha önceki yazılarımda değinmiştim. Lütfen takıma sahip çıkalım?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?