Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
Kanuni Sultan Süleyman nam- ı diger Muhteşem Süleyman Zigetvar Kalesi alınırken hasta yatağında söylemiştir bu sözü
Ne kadar manidar bir zamanlama ne kadar manidar bir söz ve ne kadar manidar o sözü söyleyenin Muhteşem Süleyman olarak anılması..
Hayat sevinçlerle mutluluklarla ve bazende acı ve sıkıntılarla iç içe yaşanan bir serüven
hiç bitmeyecek zannettiğimiz bazende aslında küçücük olduğumuzu elimizdeki hiçbirşeyin bize ait olmadığını tecrübe ettiğimiz bir süreç...
Nefesimizin biteceği o malum güne kadar pek çok dertler sıkıntılar sevinçler mutlaka yaşanacaktır sevgili okurlar lakin öyle bir alan varki ihmale gelmeyen ,geri dönüşü olmayan ...Sağlık!!!
Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini biliniz demiş Peygamber Efendimiz; Ölmeden önce hayatın,Hastalıktan önce sıhhatin,Dünyada iken Ahireti kazanmanın,İhtiyarlıktan önce gençliğin,Fakirlikten önce zenginliğin.Asırlar öncesinden gelen ve günümüze ışık tutacak bir mesajdır bu.
Kaybettikten sonra kıymet bilmek herhalde sadece biz insanoğluna özgü bir davranış olsa gerek.Elbetteki bize düşen sağlığa şükür hastalığa sabırdır lakin sağlıklıykende bunun devamı yönünde ihmal etmememiz gereken şeyleride hatırlamakta fayda var.Sağlık denilince aklımıza hemen beden bütünlüğü ,fiziksel ve psikolojik yönden tam iyi olma hali gelmekte.Kısmen doğru bir tanım nitekim Atalarımızda Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur derken insanın sağlığının aslında bir bütün olduğunu ifade etmek istemişlerdir.Sağlıklı düşünebilmek ,sağlıklı kararlar alabilmek , olayları sağlıklı görerek değerlendirebilmek içinde bedenimizin sağlıklı olması ilk ve en önemli merhaledir.
En ufak bir baş ağrısı veya diş ağrısında bile hayat kalitenizin ne kadar düştüğünü tecrübe etmişsinizdir kaldıki çok ciddi hastalıklar söz konusu olduğunda hayat kalitesinden bahsedebilmek neredeyse imkansızlaşmakta.Tabi bu hususta Ülkemizde uygulanan tamamen populist sağlık politikaları,Sağlık çalışanlarındaki mutsuzluk ve gerginlik,Hastaların istedikleri doktorlara ulaşamamaları veya ulaştıklarında da afaki ücretlerle karşı karşıya kalmaları,İlk basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirme ve onları desteklemekten ziyade hastane merkezli uygulamalar,gereksiz bir şekilde birilerine rant sağlamayı esas unsur kabul ederek kurulan şehir hastaneleri,Üniversitelerde hocaların liyakatsiz rektörlerin ve liyakatsiz yöneticilerinin uygulsmaları ve mobbingleri nedeniyle büyük şehirlere yığılması,her eczaneye girişinizde sizi karşılayan muayene ücretleri ve reçete payları, birkaç noktadan yürütülen sağlık hizmetlerinin (ilimizdede örneğini çok net gördüğümüz ) artık tek bir hastaneye üstelik yatak sayısı düşürülerek indirgenmesi,özel hastanelerin soyguncu misali ellerine düşen hastadan ne kadar para kopartabileceklerini tasarladıkları uygulamaları hastaların önündeki bürokratik engeller vs vs bu ve benzeri daha pek çok noktaları da düşündüğümüzde hayat kalitesinden ,hasta haklarından yada zaten hastalığıyla mücadele etmekte olan hastalara destek olmaktan bahsedebilmemiz mümkün bile değil ne yazıkki..Sosyal Devlet anlayışı gereğince tüm vatandaşların kamusal bir hak olan sağlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanmaları gerekirken birde bunların üzerine populist politikaların neden olduğu zorluklarla mücadele ediyor olmaları gerçekten içler acısı bir durumdur.
İşte tamda burada gerek Peygamber Efendimizin gerek Kanuni Sultan Süleymanın ve Atalarımızın sağlık üzerine neden bu derece önemle vurgu yaptıklarını anlamış oluyoruz.Bize emanet edilen bedenimizin kıymetini bilelim kıymetli okurlar;gerek ruh sağlığımız gerek beden sağlığımız yerindeyse bizler mutlu bir yaşam sürebiliriz çünkü bu alan ihmale gelmeyecek kadar önemli.Özellikle gençlerimizin bu konularda hayli bilinçsiz olduklarınada üzülerek şahitlik etmekteyim.Bizlerin Ülke olarak acilen sağlık politikamızı ve tarım politikamızı revize etmemiz sağlıklı günlere dönüş yapmamız gerekmektedir.Sağlıklı nesiller için önce bizler sağlıklı olmalıyız zira.
Sağlıcakla kalın...
