USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

HER KOYUN KENDİ BACAĞINDAN MI ASILIR?

18-01-2018

Bu sorunun cevabını aslında çok da fazla düşünmeye gerek yok. Neden mi? Çünkü İslam sadece bireysel değil aynı zamanda toplumsal bir dindir. İşte tam da bu yüzden her koyun kendi bacağından asılmıyor. İnsanlar öncelikle kendilerinden sorumlu oldukları gibi eşlerinden, evlatlarından, anne-babalarından, kardeşlerinden, akrabalarından, komşularından kısaca çevresinden sorumludur. Kişinin İslam´ı yaşıyor olması tam manasıyla mü´min olduğu anlamına gelmez. Çünkü Allahu Teâlâ Asr suresinde ?şüphesiz insanlar ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.? Buyuruyor. Burada Allah-u Teâlâ bizleri sadece kendimizden sorumlu tutmayıp, çevremizden de sorumlu tutmuştur. Bizlere iyiliği emredip kötülükten men etme (emr-i bil maruf nehy-i anil münkergörevini vermiştir. Demek ki, ziyandan kurtulmak için sadece hakkı yaşamamız yeterli değil. Hakkı yaşadığımız gibi yaşatmalıyız da. İnsanlık nasihatle kurtulur, nasihat durursa anarşi artar, fitne çoğalır, belâlar kaynar, insanlar helâk olur, dirlik, birlik kaybolur. Yaşadığımız bu çağda hak ile batılın savaşı devam ederken bizler yani Peygamberimizin varis kıldığı Müslümanlar,Peygamberimizin ahlakını örnek alarak, hakka uygun bir toplumun inşası için elimizden geleni yapmalıyız. Yapmalıyızki; kurtuluşa erenlerden olalım. İnsanlar genelde toplumu etkileyen hata yaptıklarında olayın içinden kurtulmak için her koyun kendi bacağından asılır diyerek kurtulmaya çalışır. Doğru her koyun kendi bacağından asılır fakat asıldığı yerden de çevreyi kokutur ve zamanla çürüyerek çevreye mikrop yayar.

Bu mevzuyu bir kıssa ile devam ettirmek istiyorum. BehlülDânâ Hazretleri; çarşıda, pazarda halk içinde dolaşırken insanlara nasihat eder, yanlış hareketlerden sakındırmak için onları ikaz edermiş. İkazları bazı insanların damarlarına dokunup, gururları incitirmiş. Bir gün, söylediği sözlerden rahatsız olanlar, Harun Reşit´e gidiBehlül Dânâ´yı şikâyet etmişler; ?Sultanım, bizim yaptıklarımızın ona ne zararı var? Bizi kendi hâlimize bıraksın. Bizi ikaz edip durmasın. Hem her koyun kendi bacağından asılır.? Bu şikâyetler üzerine Harun Reşit, Behlül Dânâ´yı çağırtıp halkın istediğini bildirirBehlül Dânâ hiç sesini çıkarmadan sarayı terk eder. Satın aldığı birkaç koyunu kesip, bacaklarından mahallenin köşe başlarına asmış. Cahil insanlar, hikmetini anlayamadıkları, sırrını çözemedikleri birine hemen ?deli? damgası vururlar. Behlül Dânâ´nın bu hareketini de anlayamayan halk gülerek şöyle demiş; ?Deliden başka ne beklenir, yaptığı işler hep böyle zaten!? Aradan günler geçtikçe, asılan hayvanlar kokuyor ve bütün mahalle zarar görüyor. Bozulan etlerin kokusundan durulmaz hale gelince, aynı şahıslar Harun Reşit´e gidip durumu anlatıyor; ?Ya Emîrü´l Mü´minînBehlül´ün astığı koyunların kokusundan duramıyoruz. Bizi çok rahatsız ediyor. Şuna söyleyin de, onları astığı yerden kaldırsın!? 

Harun Reşit, Behlül´ün böyle bir hareketi neden yaptığını merak ediyor. Hem halkın şikâyetini bildirmek, hem de böyle yapmasının sebebini öğrenmek içiBehlül Dânâ´yı saraya çağırtıyorBehlül Dânâ gelince, Harun Reşit ; ?Ya Behlül! Mahalleye astığın koyunların kokusundan halk çok rahatsız oluyor. Böyle bir şeyi neden yaptın? ?diye sorunca, BehlülDânâ Hazretleri şu cevabı veriyor; ?Ey Müminlerin Emîri! Ben bir şey yapmadım! Sadece her koyunu kendi bacağından astım. Fakat görülüyor ki, her koyun kendi bacağından asılsa da bütün çevreyi rahatsız ediyor, herkese zarar veriyor. Bir kötünün zararı sadece kendine olmuyor, herkese zarar veriyor. İnsanların bunu anlaması için böyle yaptım. Herhalde anlamışlardır!?

Evet, maalesef ki her koyun kendi bacağından asılmıyor.Etrafımızda görmezden geldiğimiz her yanlış adeta bir ölümcül bir kanser hücresi gibi etrafımızı sararak bizi ele geçirmeye çalışıyor. Peygamber efendimiz ?Sizden kim bir kötülüğü görürse onu eliyle değiştirsin. Buna gücü yetmese diliyle onun kötülüğünü söylesin; buna da gücü yetmese, kalbiyle ona buğuz etsin? diye buyurmuyor mu? O halde bu bana necilik, bu vurdumduymazlık, bu boş vermişlik niye? Asla ama asla bir Müslümana her koyun kendi bacağından asılır demek yakışmaz. Hele de Allah´ın yüce dini islâmıkıtalara yaymış Müslüman bir ecdadın torunlarına hiç yakışmaz. Peygamber efendimize layık, şuurlu bir ümmet olabilme duasıyla?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?