Çinliler bambu ağacını nasıl yetiştirir biliyor musunuz? Tohumu ektikten sonra beş yıl boyunca her sene sabırla gübreleyip sularlar. Bu beş yılın ardından altı hafta gibi kısa bir süre zarfında bambu yaklaşık 27 metreye ulaşır. Altı haftanın ardından akla gelen ilk soru; bambu 5 yılda mı yoksa 6 haftada mı büyüdü? Tabii ki beş yılda. Eğer o tohumlar beş yıl boyunca sabırla ve ısrarla gübrelenip sulanmasaydı bırakın 27 metre olmayı, filiz bile vermezdi. Bana kalırsa öğretmenler de tıpkı bambu ağacını yetiştiren Çinliler gibi öğrencilerini aile okulundan sonra ilkokuldan itibaren sabırla yetiştirip geleceğe hazırlarlar. Bunun yanı sıra bazı anne babalar çocukları için aman bizim çektiğimiz sıkıntıyı çekmesin iyi bir işi iyi bir maaşı olsun derler. Peki, iyi bir iş ve iyi bir maaşla bütün meseleler çözülüyor mu? Şunu unutmayalım ki; ev, araba, para, mal, mülk ancak insanla değer kazanır. Onları kullanacak olan kişinin zihniyeti, hayata bakış açısı, şahsiyet ve ahlakı sayesinde o imkânlar yerli yerince değerlendirilebilir. Ayrıca Almanya´da bir Lise Müdürü, her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerine şu mektubu gönderirmiş. "Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar. Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum. Sizlerden isteğim şudur. Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır."
Evet, İnsan yetiştirebilmek! Rabbini tanıyan, anne babasına hürmet gösteren, insanlara saygılı ve onların değerlerine hoşgörülü insan yetiştirebilmek, dünyanın en değerli bir o kadar zor ve sabır gerektiren bir işidir. Gerçek öğretmen, birey ve toplum üzerinde yaz aylarında rehavete düşmüş yarı uykulu insanların üzerine dökülen buzlu su gibi olmalı, öğrencilerini uyanık tutan, olaylar karşısında duyarlı olmalarını sağlayacak bir etki bırakmalıdır. Bu yüzden öncelikle insana saygılı, donanımlı ve nitelikli öğretmenlere daima ihtiyacımız var. İnsanı yetiştiren geçek öğretmenler toplumsal yapının mimarıdırlar. Öğretmenlik sadece ücret için yapılacak bir meslek asla olamaz, bu mesleği gönülden yapmayan hiç kimse gerçek manada öğretmen olamaz. Kendini iyi insan yetiştirmeye adamış öğretmenlere selam olsun?
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
