USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İşçiye Cuma Namazı İzni Verilmemesi (İşçi Bakımından) Haklı Fesih Sebebi Midir? -2-

08-04-2019

Davayı gören yerel mahkeme işverenin bu konuda genel bir duyuru ile tüm işçilerini uyardığını ayrıca davacı işçinin de uyarıldığını ve mesai koşullarına riayet etmediği gerekçesi ile savunmasının istendiğini, işverenin mesai koşullarını düzenlemesinin yönetim hakkı çerçevesinde kendisine ait olduğunu ve işçinin iş sözleşmesinin devamsızlık sebebi ile işverence haklı olarak sona erdirildiğini kabul ederek işvereni haklı bulmuştur.

?Mahkemece işverence çalışanlara bu yönde herhangi bir ayrım gözetilmeksizin iş akdinin feshinden aylar önce durumun ihtaren bildirildiğini ve Cuma günleri mesaiye riayet etmesi gerektiğinin yazı ile ihtar edildiği, taraflar arasında düzenlenen 01.01.2005 tarihli iş sözleşmesinde özel şartlar başlığını taşıyan 6.2 paragrafında düzenlendiği üzere işverenin mevzuat hükümler çerçevesinde işçinin haftalık kanuni çalışma saatlerini günlere taksim etmekte, günlük işe başlama ve işin sona ermesi zamanlarını tanzim etmekte ve işin gereğine göre işçilerin dinlenmesini nöbetleşe vermekte serbest olduğunu, somut olaya göre yasal çerçeveyi aşan herhangi bir kötüye kullanma durumu da söz konusu bulunmadığı, bu nedenle davacının almış olduğu uyarılara karşın Cuma günü mesai saati içinde ibadetini bahane ederek izinsiz işi terk etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, iş akdinin davacımın devamsızlığı nedeniyle kendisi tarafından sona erdirildiği gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, yıllık izin ücret talebinin kabulüne karar verilmiş, fazla mesai, hafta tatili, bayram ve genel tatil alacak talepleri hakkında hüküm kurulmamıştır. Ayrıca karşı davanın reddine karar verilmiştir.?

Yerel mahkemenin vermiş olduğu bu kararı işçinin temyiz etmesi üzerine konu yüksek yargıya intikal etmiştir. Davayı inceleyen yüksek mahkemenin vermiş olduğu karar ise son derece farklı olarak aksi yöndedir. Şimdi dilerseniz bu kararın sonuç bölümüne bakalım.

?Davacı dosya kapsamına göre satın alma müdürüdür. İşyerine kısa süreli giriş çıkış yapabilmektedir. Akdin feshine kadar bu şekildeki uygulamanın devam ettiği görülmektedir. Öte yandan Cuma Namazı saatleri ile ilgili işyerinde namaz saatlerinde davacı işçiye izin verildiği ve bunun 5 yılı aşkın bir süre devam ettiği, bir sorun yaşanmadığı, hatta öğlen arasının yaz-kış saat uygulamasına göre düzenlenerek buna imkân tanıdığı dosya kapsamındaki taraf tanıklarının anlatımlarından anlaşılmaktadır. Davacı açısından bu tür çalışma şekli iş şartı haline gelmiştir. İşverenin bu çalışma şeklini değiştirmesi 4857 sayılı İş Kanunu´nun 22.maddesine aykırıdır. İşçi iş sözleşmesinin şartlarındaki aleyhe değişikliği kabul etmeyerek işyerini terk etmek sureti ile eylemli olarak feshetmiştir. Bu halde davacı kıdem tazminatına hak kazanır. Kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken reddi hatalıdır.?

Evet,  görülebileceği üzere Yüksek mahkeme ?iş şartı? kavramından söz ederek işverenin iş şartlarında işçi aleyhinde tek taraflı değişiklik yaptığını ve iş Kanunu 22. Maddeye aykırı davrandığı gerekçesiyle davacı işçiyi haklı bularak yerel mahkemenin verdiği kararı bozmuştur.

Devam edecek?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?