Neyi bölmek, ayırmak ve diğeriyle kavga ettirmek istiyorlarsa; ısrarla onu öne çıkarıp, önce dilimize kavram olarak bir mefhum olarak yerleştiriyorlar.
Sonra "SORUNU" eki getirerek zihinlerimize hükmediyorlar.
Bir sonrakinde ise; artık o mefhumu bir sorun, bir problem, bir kavga alanıymış gibi kullana kullana eskilerin deyimiyle "yarasız yere kurt düşürüyorlar"
Bunu önce et ve tırnak gibi olduğumuz Kürt kökenli kardeşlerimiz için yaptılar.
"Kürt sorunu" diye diye bu topraklarda bin yıldır hiç olmamış amansız bir kavga başlattılar.
Sonuç;
Bu uğurda verilen binlerce şehit, yitip giden on binlerce can, batan ocaklar, boşa harcanan yüz milyarlarca lira kaynak, beyhude giden yıllar ve halen sürüp giden huzursuzluk...
Şimdi de en kıymetlimiz olan "KADIN" üzerine oyun oynuyorlar.
Bu ülkede, sanki sadece kadına şiddet varmış gibi lanse ediyorlar.
Sadece kadına yapılanı öne çıkarıp, kadınları kutuplaştırıp Erkeğe rakip ve hasım ediyorlar.
Sonra bunu daha da ayrıştıran kanunlar icat ediyorlar.
Ve tabi tüm bunları yapacak, fonlanmış ihanet şebekelerini kurmak zor olmuyor.
Başımızın tacı "Ana" yerine, şiddet ile bir kalıp olarak kullanılan "Kadın" mefhumu ile Dünyanın en sağlam aile yapısına sahip bu toplumun seksen milyonunu birden havaya uçuracak bombalar yerleştirdiler.
Şimdi "Kadına şiddeti önleme" sihirli cümlesinin arkasına sığınıp, binlerce yıllık örf ve adetlerimizi çöpe atacak, her türlü sapıklığı ve sapkınlığı meşrulaştıracak metinler, sözleşmeler icat ederek aklımızla oynuyorlar.
Tuzağı görüp tehlikeyi fark edenleri de "kadına şiddete taraftar" olmakla bir tutup, susturuyor ve itibarsızlaştırıyorlar.
Mütedeyyin hanım kardeşlerimizin ekserisi bile, işte bu sihirli ve süslü kelimeler sebebiyle; ardındaki tehlikeyi görmedikleri için, yılmaz savunucuları haline geldiler.
Bu bir tuzak dostlar.
Soros´un finanse ettiği ithal metinlere ve çözüm önerilerine ihtiyacımız yok bizim.
Biz kendi başımızı kendimiz bağlarız, bağlamalıyız.
Binlerce yıllık örf ve adetlerimiz ile " içinizde en hayırlı olan, hanımına en iyi davranandır" diyen Allah Resulünün örnekliği yeter bize.
Ne diyeyim ki;
Allah feraset versin cümlemize...
