Elm sokağı kabusu adlı filmi izleyenler bilir, gözlerinizi kapatarak, sesini kısarak seyrettiğiniz bir film serisidir. Cumartesi günü Rize deplasmanını öyle izledim. Topla oynama ve isabetli pas yapma oranlarını bir kenara bırakın, her an gol yeme endişesinden bütün kasların gerim gerim gerildi. Sanıyorum lig başladığından bugüne kadar, bu denli kasıldığımı hiç hissetmemiştim.
SÜREKLİ ERİYORUZ?
Rize takımı devre arası transferlerle önemli bir takım oldu. Çok ciddi gol silahları olan ve savunmada kolay kolay gedik vermeyen bir takıma karşı oynamak zor iştir. Maalesef Sivasspor bu kardeş takıma karşı direnç gösteremedi. Rize önemli gol pozisyonlarından yararlanamadı. Her şeye rağmen Sivasspor açısından bir puanla dönmek oldukça başarı sayılabilir. İyi ki ilk yarı yeteri kadar puan toplamışız. Kalan haftalarda alacağımız bir puan bize yetecektir diye düşünüyorum. Ne var ki üzüldüğüm taraf, ligin ilk yarısında ?taş? gibi bir takım nasıl oldu da bu konuma geldi. Oyuncu performanslarının bu derece kötü olmasının nedeni ne? Robinho´dan sonra takım içinde liderlik yapabilecek birinin bulunamaması mı? Yoksa Hakan Keleş´in otorite zaafları mıdır? Ama kabul etmek gerekir ki her hafta biraz daha eriyor ve kötü gidiyoruz. Bazen ?otorite? kelimesi yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. Otorite dediği zaman bağırıp çağırmak ve ya futbolcuya sert yaklaşmak gibi algılanıyor. Oysaki söylemek istediğim Hakan Keleş´in iyi niyetinden en küçük şüphem yoktur. Ne var ki futbolcu, bir haftalık çalışma süresi içerisinde ve maç esnasında ne kadar teknik adamın belirlediği sınırların içerisinde kalabiliyor. Bugün itibarıyla ben Sivasspor´lu futbolcuların bu sınırların içerisinde hareket etmediklerine inanıyorum. Takımdaşlık ruhunun zayıf olduğu kanısındayım. Ama inandığım bir şey var ki yönetim sezon sonunda teknik direktör dâhil ciddi bir revizyona gidecektir.
BAŞAKŞEHİR MAÇINA DİKKAT?
En yakın takipçisi Galatasaray´a karşı puan farkını 8´e çıkarmışken son iki haftada sürpriz!!! Puan kayıplarıyla ligin zirvesini alabora eden Başakşehir takımı Sivas´a mutlak 3 puan için gelecektir. İki haftadır kaybetmelerine rağmen halen ligin en iyi futbol oynayan takımı Başakşehir´dir. Teknik direktör Hakan Keleş bu maça takımı iyi hazırlamalıdır. Özellikle takımın dinamosu Hakan Arslan´ın yokluğunda orta alan kurgusunu çok iyi kurmalıdır. Orta alanı kapattığı takdirde puan alacağını ümit ediyorum. N´Dinga Rybalka ve Özer üçlüsünün sağına ve soluna Emre ve Diabate çıkacaktır. Hakan Keleş, korkarak ve sadece müdafaa düşünerek çıkacak olursa, hiç beklemediği bir sonuçla karşılaşabilir. Kone ne kadar formsuz olursa olsun, sakatlığı olmadığı sürece bu maçta mutlaka oynaması gereken bir isimdir. Hafta boyunca Kone´yi bu yönde motive etmelidir. Topu ne kadar rakip sahada tutabilirse veya kendi sahasından ne kadar uzak tutarsa puan yada puanlara o kadar yakın demektir. Hakan Keleş sağ bekten orta alan oyuncusu (Douglas) yaratmaya çalıştıkça, kenarda forma bekleyenleri kaybettiğinin farkında değildir. Torje gibi bir oyuncudan faydalanamıyorsa bir kez daha düşünmek gerek. Elinde alternatifli kadro olmasına rağmen, ısrarla savunma oyuncusunu gole yakın oynatma ısrarının iki nedeni olabilir; ya oyuncuları sakattır veya oynatmayı düşündüğü oyuncular yeteri kadar çalışmıyordur. Sahaya kim çıkarsa çıksın, kendi evimizde oynayacağımız bu maç oldukça önemlidir. Puansız ayrılmamız takımı olumsuz etkenlere sevk edebilir. Teknik direktör Hakan Keleş sakat ve cezalı oyuncular dışında doğru tercihler yapmak zorundadır. Tercih edeceği oyuncu, oyunu iki yönlü oynayabilen olmalıdır. Özellikle kenar oyuncular konusunda dikkat etmelidir. Bana göre Douglas´ı kendi mevkisine çekip, önde Diabate veya Torje yi kullanmalıdır. Bu maç için Kone sahaya çıkacak futbolcular içinde ilk yazılması gerekendir.
