USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kontrolsüz Hareketler

31-08-2019

Ülkemizde bazı şeylerin iyi gitmesini istemeyen bir takım insanlar, bir takım güçler, normal ve huzur ortamını bozmak içinde elinden gelen her şeyleri yapmaktadırlar. Terör, Mali kriz heveslileri, ortalığı karıştırmak isteyenler, Grev, gösteri hayranları v.s. Bu ister sosyal hayat açısından olsun, ister terör açısından olsun ,hangi alanda olursa olsun; huzur ve barış ortamı onları rahatsız etmektedirler. Çok ilginç olacak ama ulusal medyadaki bazı ne yaptığını bilmeyen, haber olsun da; ne olursa olsun mantığındaki bazı insanlarda;  Olayları abartmaktadırlar.

Yapılacak büyük yatırımlara, özelleştirmelere, Ülke batıyormuş gibi, tepki koymalar. Ülkenin yararına olan her şeye önceden karşı çıkmalar, hep aynı kafanın eseridir.  Bu anlayış, bazı dikkat çeken projelere karşı çıkmaktadır. Halbuki askeri alanda yapılan kendi silahını kendin yap, projesi kapsamındaki çalışmaları alkışlamak gerekmez mi? Yapılanlar ortadadır. Reklama gerek yoktur. Çıkacak her türlü yasayı iptal ettirmek için çaba sarf etmeler. Bunları siyasi partilerin yapması doğaldır. Ancak, Bazı Medya kuruluşlarının kendine görev olarak üslenmesi, yadırganan durumdur. Kimi zaman sanatçı, yazar geçinen insanların ortamı karıştırmak için; yaptıkları eylemler ve söylemler başka bir konudur. Kaz dağı eylemlerine vitrinde olanlar; orman yangınlarında; sessiz kalmışlardır. Bazen, Bu olumsuzluklara futbol takımı yöneticilerinin ortalığı kışkırtacak ifadelerde bulunarak katkı sağlamaları da işin cabasıdır.

 Bu Ülkede tedavi edilmeyen yaraların açılmasının kime ne faydası vardır. Her zaman söylediğimiz gibi, Bu Ülke hepimizin buraya gelecek zarar hepimizi vuracaktır. Bu gemiye bir şey olursa unutmayın o geminin içinde hepimizde bulunuyoruz. Gemi batacak olursa sular kimseyi ayırt etmeden boğar ve yutar. Onun kanunu budur. O zaman suyu sorgulayamazsın beni niye boğuyorsun? gemimizi niye batırıyorsun? diye. Onu gemiye delik açtığın zaman düşüne idin demezler mi? insana?

Baro genel başkanının yasa çıkarma işlerinde; siyasi iktidarla birlikte istişarede bulunması; birileri tarafından linç edilmesi için; yeterli sebep olmuştur. Ülkemiz bu çarpık  anlayıştan, ne zaman kurtulacaktır? Bekliyoruz... Hani önceliğimiz  VATAN idi.

Ama insanların unuttuğu başka bir istatistik daha vardır intihar olaylarının en yaygın olduğu ülkeler ekonomik güçleri en  fazla olan ülkelerdir. Amerika´dan sonra silah olarak kişi başına silahın en fazla düştüğü ülkelerden biri de Norveçdir. Ekonomik durumu da; iyidir. Maneviyat açısından da kusurları fazla olan bir ülkedir. İntihar çok yaygındır. Demek ki; Gelirin çok olması, her şeyi halletmemektedir. Hele aynı Ülkenin Genelkurmay Başkanları çıkıp, Rusya isterse bizi yarım saatte işgal edebilir, diye açıklama yapması manidardır. Demek ki: kişisel silahlanmanın fazla faydası yoktur. Ancak, kendilerine zarar vermektedirler. Nitekim öyle olmaktadır. Demek ki, para yönünden güçlü olmak da; her meseleyi halletmemektedir. İnançlı olmak gerekir. Maneviyatın güçlü olması şarttır. İnançsız topluluklar farkında olmadan herkese zarar verebilir.

Kısacası Ülkemizin başına açılabilecek çok çeşitli kriz senaryolarından kimin ne karı, kimin ne zararı olacağının hesabının iyi yapılması gerekmektedir. Biz yapmasak ta; bizim adımıza birileri bunu zaten yapmaktadırlar. Ama, bu hesabı yapanlar öncelikle kendi yararlarını düşündüklerinden bu tür manevralardan, kargaşa ortamından her zaman biz zarar görerek ayrılmak istemiyoruz. Ülkede kargaşa çıkarmak isteyenlerin kimlere hizmet ettiği de ortadadır. Hangi dış devletlerin kışkırtılıcığında bu işlere soyunduklarını zamanla basından yapılan yorumlarda görmekteyiz. Dış Ülkelerin Ülkemize karşı aldığı açık tavrı gördükten sonra bunu tahmin etmemek zaten cahillik olurdu.

Tüm Ülke insanlarının uyanık olması gerekiyor. Unutmayın her alanda oluşacak kriz ortamından biz zarar görüyoruz. O nedenle uyanık olmak durumundayız. Unutmayalım Ata sözleri boşa söylenmemiştir. Su uyur düşman uyumaz? Hele etrafımızda yeteri kadar dış düşman, içeride onlara yardım edebilecek işbirlikçileri varken, daha dikkatli olmalıyız. Allah, genç neslimizin basiret gözünü açsın ve kendi ülkelerine bilmeden zarar verme alışkanlığından vazgeçsinler...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?