USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KUL OLMAK MI COOL OLMAK MI ?

19-01-2017

Günümüzde, insanın bütün ihtiyaçlarını tabiatına en uygun şekilde karşılayan İslamiyet´in nice güzellikleri ve sahip olduğumuz zengin kültürümüz varken, gençlerimiz batının pespaye ve problemlerle dolu sosyal süreçlerini yaşamaya çalışıyor. Bu oluşan sürecin tesiriyle bazı yabancı kelimeler itici bir şekilde etrafta dolaşıyor ve bu kelimelere göre şekil alan bir gençlik, İşte bu kelimelerden bir tanesi de cool olmak! Peki, cool ne demek? cool´un kelime anlamı aykırı ve gösteriş demekti. İşte kelimenin manası gibi yaşayan, aykırı ve gösteriş meraklısı bir nesli sadece batılıymışız gibi görünelim diye var ettik?

Özüne inecek olursak, iradeye ve vicdani mekanizmalara fermuar çekilirken, içte de büyük manevi boşluklar oluşuyor. Doğan bu boşlukları ?cool? olma hali dolduruyor. ?Cool? olma uğruna hangi maskaralıklara girilmiyor ki! Giyim kuşamdan, saç şekline, yürüme ve konuşma tarzına kadar tesirini gösteren bir anlayış bu. Buna, kendini başkalarına beğendirme, kabul ettirme ruh hali de denebilir. Artık gençler bütünüyle popüler kültürün tesirinde. Talepleri bile zevklerini kendi çıkarlarına göre ipotek altına alan bu dayatmacı kültüre göre şekilleniyor.?Cool olma? sevdasına tutulmuş gençler neyi talep ederler? Markalı elbise ve ayakkabı giyme, garip şekillerde saç boyama ve kesme, erken yaşlarda ehliyet alıp arabayla hava atma, rahatsız edici müzik dinleme gençlerin tutkuları arasında sıralanabilir. Bunların hepsi hem tüketimi, hem de tüketilen eşyalar üzerinden kimliği tarif etmeye yöneliktir. Kendisi, ailesi ve toplumu için hiçbir şey üretmeyen, bütün zevklerini tüketime endeksleyen bu gençler, nefsî arzularının tatmininden başka bir şey düşünemez hâle gelir. Oysa? ?talebin kıymeti, insanın kıymetini artırır? derler. İnsan, yaratılış gayesi açısından çok değerli bir varlık iken, sadece nefsi arzularına göre talepte bulunduğunda, kendini oldukça değersiz hâle getirir. Ancak insan böyle bir sürece girince bunun farkına bile varamaz. Zîrâ insan, yalnız bu talepler için dünyaya gönderilmemiştir. O, iradesiyle, sözüyle, aklıyla, vicdanıyla ebediyete ve Cennet´e namzet yaratılmış mükemmel bir varlıktır. Talebi Allah´ın rızası ve ebediyet olduğu takdirde genç, ?kâmil insan? olma yoluna girer. Talep edilen, ardı arkası kesilmeyen nefsî arzular olduğu takdirde ise genç, hayvanî isteklerin kıskacında büyük mânevî boşluklara dûçar olur. Netice bellidir artık; kendini ve duygularını sözlerle ifade edemeyince, beyinlerde ciddi bir düşünce yapısı oluşmayınca, iç dünya dışa vurmaya başlayınca ?cool olma? garabeti ortaya çıkar. Bu ruh hâline göre terbiye sınırlarını aşan bir davranış, toplum içinde uygunsuz bir söz, insana yakışmayacak garip bir bağırma, bütün dünya ona bakıyormuşçasına özenli yürüme, her gün değişik renk ve şekillere dönüştürülen saçlar, şekilciliğin ve gösterişin en açık yansıdığı giyim tarzları, hep bu ?cool olma? uğruna yapılır.

Ebed için yaratılan ve gerçek bir değerler hazinesi olan insanın, kendine, ailesine, çevresine ve içinde yaşadığı topluma karşı mes´uliyet hissine; mânevîyata, ahlâkî kurallara ve edebe ihtiyacı var. Bunlar ise ancak Yaratıcıyı hakkıyla tanımak ve O´na ?kul? olduğunu idrak etmekle elde edilir. Gerçek hürriyet, nefsin istekleriyle değil, Allah´a kullukla kazanılır. Allah´a kulluk bütüncül bir anlayışla tarif edildiğinden, bedenle birlikte, akıl, vicdan, kalp ve nefis yaratılış gayeleri istikametinde istihdam edilir. Haram-helâl düşüncesi, hayata yüklenen ebedîlik yörüngeli mânâ, sırat-ı müstakîm anlayışı ve her zaman ?rıza-i ilâhî? hedefli gayret, insanı şerefli bir varlık derecesine yükseltir. İnsanın nebatî ve hayvanî mertebeden insanî mertebeye yükselmesi de bu şekilde mümkün olur. Aksi hâlde kendi nefsî arzularının pençesinde ?cool?luk bataklığında debelenme mukadderdir. Nefsî arzuların sonu gelmez; onu gemlemek ise, ancak bazı kriterlerle mümkün. Hakikî bir iman bu kriterlerin başında gelir. Dolayısıyla gençlerimize, hayatını insanın yaratılış gayesine uygun geçirmesi için, gerekli ahlâkî ve mânevî donanımı vermeliyiz. Bu da ancak küçüklüğünden itibaren ciddiyetle ele alınan sağlam ve tutarlı bir aile içi eğitimle gerçekleşebilir.  Evet şimdi soruyorum size kul olmak mı cool olmak mı ?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?