USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KÜLTÜRÜN KAPISI

14-02-2017

Yürüyen, koşan, yemek yiyen, düşünen,  zihinsel durumuna göre özürlü olan, yani aklını kullanan her canlı öğrenmeye mahkumdur. Hayatta kalabilmenin sırlarından bir tanesidir öğrenmek.
Öğrenmek, insanın kendisini oluşturur. Kişinin toplum içerisindeki yerini, yani kimliğini belirler. Her insan belli bir kültüre sahiptir ve kültürünü korumakla görevlidir.
Her insan bebeklikten itibaren öğrenmeye başlar ve zaman geçtikçe de daha fazla bilgiyi beynine kaydederek hayatına anlam katar. Yaşamımızın kolaylaşması için ne kadar çok bilgi öğrenir, kültür sahibi olursak, o kadar başarılı ve azimli oluruz. Okumak, araştırmak, gezmek, görmek bütün bu ve bu gibi eylemlerin sonucunda, kazandığımız bilgileri hayata sunmak ve uygulamak, bizi bir adım daha medeniyetin ilerisine götürüp, aydınlığa ulaştırır.
Kültürün kapısı, kişinin kendi öz benliğini kaybetmeden, toplum içindeki kimliğini korumaktır. Çünkü insanlar aileleri ile ya da farklı kişiler ile birlikte yetişirler,  büyürler ve gelişirler. Her ne kadar çevrelerinden etkilenmiş olsalar da, ailelerininden almış olduğu kültürden de, bir şeyler alarak çocuklarına aktarmış olurlar. Böylece bireyler aileleri sayesinde,  geçmişten gelen  kültürlerini de devam ettirmiş olurlar.
Her insanın geldiği bir yer, bir yöre ve yetiştiği bir çevresi bulunmaktadır. Bu çevre içerisinde değişik kültürlere sahip insan toplulukları yer alır. Her insan kendisini, mensup olduğu kültürle temsil eder. Yani, Türk kültüründen gelen bir kişi, İtalyan, ya da Amerikan kültüründen gelmiş gibi davranamaz. O şekilde davrandığı zaman, kişi asimile olmuş demektir. Ancak, ailesi ile birlikte kökeni farklı olmasına rağmen, bulunduğu toplumda yetişmiş ise örneğin; Türk kültürü kökeninden  gelen birinin, yüzyıllar boyunca, sadece Alman ve ya İtalyan kültürü ya da başka kültürle ile yetişmiş ise, o kültürün kimliğini almış olur. Kişi kendisini nerede ve hangi toplumda yetişmiş ise, yine kendisini o toplumun kültürüne ait hisseder. Buna rağmen az da olsa geçmiş kültürlerinden de etkilenirler ve izlerini taşır. Unutmayalım ki Türkler yüzyıllar boyu göçebe bir millet olmuştur.
Öz kültümüzü korumak bizim en önemli görevlerimizden biridir.
Kültürün kapısı, bilgidir. Yaşadığımız toplumda yer alan ve kendimize ait olan kültürümüz bizim öz kimliğimizdir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?