Meğerse ne Hayvancılık tükenmiş ne de bir sıkıntı varmış.
Tüm suç duble İskenderin, acılı Adananın ve Sivas köftesinin miş.
Öyle demeye getiriyor Tarım Bakanımız.
Ve ekliyor;
- Balık ve tavuk yiyin, hem daha sağlıklı olursunuz.
Kimin var böyle Bakanı.
Geçmişte; altı kez kovulup yedinci kez gelen Çoban Sülü de halkı suçlayarak, tüm sıkıntının hızlı nüfus artışından kaynaklandığını söylemiş ve cümlemizi bir güzel de azarlayıvermişti.
Bakanlığı ameliyat masasına yatırıp, dikiş atmadan bırakıp giden Cerrah Tarım Bakanından sonra; yerine gelenin, can çekişen Tarım ve Hayvancılığa çözüm bulacağını ümit etmiştik ama meseleye bu kadar çabuk nüfuz ! edeceğini kimse beklemiyordu işin doğrusu.
Aile Bakanımız da daha ilk gün;
- Güçlü kadın güçlü Türkiye
sloganı atarak, asıl derdimizin! ne olduğunu ne de güzel ifade edivermişti de yüreğimize buzlu sular serpmiş idi.
Şaka bir yana, Milletin sadece evinde değil, ahırında bile huzur kalmadı.
Bu iki Bakanın meseleye ne kadar uzak olduklarını kendi sözleri ele veriyor.
Bakın ben çözümü sevabına söyleyeyim.
Tarımı ve Hayvancılığı ayaklandırmak istiyorsanız, iyisi mi siz; çiftçiyi köylüyü rahat bırakın.
- kırmızı etyemezseniz bu sorun çözülür diyen Tarım Bakanlığının da kapısına kilit vurun, kapatın.
Aile Bakanlığını ise kapatmak da yetmez.
Bakanı da fizana sürün ki; kimseye musallat olmasın... (H.M)
