USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MODERN HIRSIZLIK

06-10-2017

İnternet son yıllarda artan kullanıcı sayısıyla dikkat çekiyor. Ülkemizde de kullanıcı sayısı bir hayli artan internet, insanların hayatını kolaylaştıran çok sayıda bilgi ve dokümanlarıyla insanlara yardımcı olsa da birçok tuzakla da kullanıcıların hayatını biranda kâbusa çevirebiliyor. Çağımızda artık insanlar çoğu işlemi internet üzerinden yapmakta. Yemek hazırlamak istemeyen bir insan yemek siparişi, bankaya gitmek istemeyen insan bankacılık işlemlerini, araba almak isteyen insan araba çeşitlerine vb. internet üzerinden kolayca erişebilmektedir. Kısacası internet koca bir dünyayı evimize telefonumuza ve tabletimize sığdırmamızı sağlayan bir sanal dünya olmuştur. Bu kadar imkânın yanında internet dolandırıcıların da aynı şekilde hayatını kolaylaştırmıştır. Artık dolandırıcılar bir bankaya gidip silah zoruyla bankadan para almayıp, insanlara kap-kaç yapmadan, kredi kartını çalmadan vs. paralarını internet yoluyla ele geçirebiliyor. Bu işlemleri yaparken de insanların zaaflarından son derece iyi bir şekilde faydalanıyorlar. Genelde kendilerine emniyet mensubu havası veren dolandırıcılar, aradıkları kişinin hesabından terör örgütlerine para akışı tespit edildiği yalanıyla kendilerine havale yapılmasını talep ediyorlar. Bu tarz dolandırıcılık yöntemleriyle daha önce karşılaşmayanların bir kısmı da hipnotize olmuşçasına karşı tarafın dediklerine harfi harfine uyup ciddi miktarda parayı karşı tarafın hesabına yatırabiliyor. Profesöründen askerine, öğretmeninden sanatçısına Türkiye´de her gün yüzlerce insan birbirinden farklı yöntemlerle dolandırılıyor. Sadece İstanbul Adalet Sarayı´na günde 50 kişi gidip ?dolandırıcılık? şikâyetinde bulunduğunu biliyor muydunuz? Hâlbuki Hâkim, Savcı, Polis, Jandarma gibi kolluk kuvvetleri veya adli makamlar hiçbir zaman ve hiçbir nedenle hiç kimsenin kredi kartı bilgilerini ya da parasını istemez. Bu uyarıyı aslında emniyet teşkilatı da cep telefonlarımıza mesaj göndererek yapıyor. Bu tarz bir durumla karşılaştığımızda başvurmanız gereken ilk nokta yine Bilişim Suçlarıyla Mücadele Daire Başkanlığı olmalıdır. ?Borcunuz var, ödemezseniz icraya veririz? şeklinde yapılan tehditleri ciddiye almayalım, eğer hakkımızda gerçekten bir icra takibi varsa icradan önce ikametgâh adresimize kesinlikle tebligat yapılır veya avukatlık bürosu tarafından aranıp bilgilendiriliriz. Ayrıca altına imza atmadığımız hiçbir sözleşmenin de hukuki olarak bağlayıcılığı olamaz. Bizi telefonla arayıp ?geçen sene ücretsizdi ancak bu yıl ücretli şeklinde? ?satış yapmaya çalışan" firmalar, bizi icraya vermekle tehdit ederse ve ellerinde altına imza atmadığınız bir sözleşme yoksa ciddiye almayın. Bu insan müsveddelerine karşı dikkatli ve uyanık olmalıyız. Son günlerde kendilerine sigortacı süsü vererek telefonla dolandırıcılık yapmaya çalışanlar da peydahlandı. Sigorta Bilgi Merkezi´nin yayınladığı uyarıya göre, bu dolandırıcılık yönteminde, öncelikle telefonla aradıkları kişiye ait bazı bilgiler verilerek güven kazanılıyor. Ardından ellerinde olmayan diğer kişisel bilgiler soruluyor. Telefonda arama gerekçeleri sağlık sigortası, araç kredisi, konut sigortası, çekilişte hediye kazanma gibi günlük yaşamda karşılaşılan herhangi bir konuya ilişkin oluyor. Bu nedenle, hangi gerekçeyle aranırsanız aranın telefonda özellikle kredi kartı bilgilerinizi kimseye vermeyin. Kimlik bilgileriniz ya da diğer özel bilgilerinizin talep edildiği telefon konuşmalarını derhal sonlandırın. Bankaya havale, EFT, PTT havalesi gibi para transferi yapmanızı isteyenlere itibar etmeyin. Bu gibi durumlarda cevap vermeden telefonu kapatın. Yok, iş işten geçtiyse ve havale yaptıysanız, arayan telefon numarası, telefon konuşmalarına dair gün ve saat bilgileri ve havale makbuzu ile Cumhuriyet Savcılığı´na suç duyurusunda bulunun.   Üzerimize düşen sorumluluk; uyanık olmaktır. Herhangi bir sebepten dolayı bir firma bize hediye gönderecekse bizden kargo ücreti, vergi, sözleşme harcı vs. gibi ücretler talep etmez. Bizim onayımız olmadan GSM hattımız veya sabit hattımız üzerinden bizi arayan hiç kimse bize herhangi bir ücret yükleyemez. Usullere aykırı yöntemlerle para talep eden kişileri ve aradıkları numaraları internetten sorgulamak sorunumuzu belki de başlamadan çözecektir. Bilginin para demek olduğu dijital çağda, kendimizi nasıl savunacağınızı bilmeliyiz, bilmiyorsak; kişisel bilgilerimizi güvenmediğiniz şahıs ya da şirketlerle paylaşmaktan ya da kamuya açık şekilde yayınlamaktan kaçınmalıyız. Aksi halde ve en iyi ihtimalle günde birkaç kez çalan telefonlar rahatımızı kaçırabilir. Daha vahimi ise saatlerce çalışarak kazandığımız paramız elinizden alınabilir. Etrafta kol gezen ve emeğimizi çalan yeni moda dolandırıcılara karşı daha dikkatli ve uyanık olalım?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?