Müslüman Katliamı

Günümüzde dünyanın dört bir yanında ne yazık ki Müslümanlar çeşitli ırkçı, dini ve etnik şiddete maruz kalıyor. Bu yapılan yetmezmiş gibi bir de İslam´ı şiddet ve radikalizm yanlısı gibi göstermeye çalışıyorlar. Oysa Müslümanlar birçok Avrupa ülkesinde, Afrika, Amerika ve Doğu Asya bölgelerinde şiddet radikalizmin kurbanı oluyor. Bugün hem Müslüman oldukları için hem de dini azınlık oldukları için Myanmar´da yaşayanlar daha doğrusu yaşamaya çalışanlar, insanlık dışı vahşete ve soykırıma maruz kalıyorlar. Üstelik Myanmar hükümeti bu azınlığı tanımıyor ve onları illegal göçmen olarak nitelendiriyor. Arakanlı 19 yaşındaki genç bir Müslüman içler acısı yaşamını şöyle anlatıyor: ?ben Myanmar´da doğdum ancak Myanmar devleti bana bu ülkeye ait olmadığımı söylüyor. Bangladeş´te büyüdüm fakat Bangladeş devleti de burada kalamayacağımı söylüyor. Bu yüzden bir Arakanlı olarak kendimi timsahın dişleri ile yılanın dişleri arasında kalmış gibi hissediyorum.? Arakanlı olarak tanınan Myanmarlı Müslümanlara karşı uygulanan bu aşağılık tutumlar bir an evvel son bulmalı. Her gün binlerce Müslüman acımasızca katlediliyor. Radikal Budistler Arakanlı Müslümanları yakaladıktan sonra diri diri doğruyor veya ateşin içine atarak diri diri yakıyor. Radikal Budistler üç yaşındaki Müslüman çocuklara elektrik şokuyla işkence ediyor. Bu yaşananlar her normal insanın yüreğini sızlatırken Myanmar hükümetinin umurunda bile değildi. Bugün Budist rahipler Müslümanları katletmekten, mallarını yakmaktan ve yağmalamaktan çekinmedikleri gibi büyük bir acımasızlık örneği sergileyerek sıradan Budistleri de bu cinayetlere teşvik ediyor. Burada yaşayan Müslümanlar tüm dünyanın gözleri önünde acımasızca tehcir, işkence ve katliama maruz tutulurken nihayet Birleşmiş Milletler ´den de bir ?ses? çıkabildi. BM bünyesinde görev yapan Myanmar Bağımsız Araştırma Komisyonu isimli kuruluş,  hazırladığı raporunda arakanda soykırım yapıldığını itiraf etti. Suçlusunun da Myanmar ordusu olduğunu açıkladı. Raporda ayrıca Arakanlı Müslümanların doğumdan ölüme kadar ciddi ve sistematik olarak baskı altında tutulduğu; işkence, alıkoyma, tecavüz, cinayet, cinsel kölelik gibi insan haklarını yok sayan bütün suçların işlendiği yer alıyor. Ancak bunların karşılının asla basit bir kınama düzeyinde olmaması gerekiyor. Soykırım gibi bir insanlık suçunu işleyenlerin yaptıkları cezasız kalmamalı. Sonuçta ortada bir insanlık suçu var. Ne yapıp edip bu soykırım engellenmeli. Hukuki veya siyasi yöntemlerle arakandaki vahşet durdurulmalı. Myanmar hükümetinin zorbalığı son bulmalı. Müslüman ülkeler seslerini daha gür çıkarmadıkça bu vahşet son bulmaz. Bu sessizlik artık yeter. Çoktandır sesimiz gür değil, susanlar ne kazandı bana söyleyebilir misiniz? Sesinizi küçümsemeyin vakit birlik olma vakti, vakit kardeşlik vakti. Birlikte daha güçlüyüz. Arakana kulak verin ve bu vahşete daha fazla kör ve sağır kalmayın?